Reform hareketlerinden sonra kilise ve Hristiyanlıkla ciddi sorunlar yaşayan Batı dünyası yüzünü dine/dinlere dönmek zorunda…

Kiliseye gitmelerin teşvik edildiği bir Batı gözlemliyoruz.

Çünkü çöktüklerini fark ediyorlar.

Komünizm döneminde kilise ile bağları kesilen Ruslar da aynı sorunu yaşıyor. Bundan dolayı Rus Ortodoks Kilisesi, Tanrı adının anayasada olmasını talep ediyor.

Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, yeni Rusya Anayasası için Tanrı adının geçmesini çok önemsiyor. “Ulusal marşımızda Tanrının adı geçiyorsa, anayasada neden bu olmasın?” diyen Patrik Kirill çok mu haksız.

Son yüzyılda bir dayatma şeklinde ulusların kültürüne, din anlayışına ve geleneksel dinamiklerine bir virüs gibi musallat olan seküler yaşam şekli insanoğlunu mahvetmedi mi?

Dini ve dini olanı tarihe gömmeye çalışan sekülerizme karşın Patrik söylediklerinde ve dahası talebinde haklıdır.

Rus halkının büyük birçoğunda tanrı inacı olduğunu söyleyen Patrik Kirill’in söylediklerini Türkiye’ye uyarlarsak Türkiye’de halkın yüzde 99’u Müslüman değil mi?

Peki, Türkiye’de milletvekili seçilen bir insan İslam’ın emrettiği şekilde yemin etmek isterse ne olur?

Ne olacak kriz olur?

Ülke elden gidiyor replikleri üzerinden yine bir linçokrasi hortlatılır.

Oysa Patrik Kirill’in Rusya anayasası için talep ettiğini biz de Türkiye’de- eğer bir gün yazılırsa- yeni anayasa için talep edebilmeliyiz.

Etmeliyiz.

Bizde de Milli Marş'ta “Huda” ismi geçiyor, “Hakk” geçiyor, “Hakka tapan” geçiyor, “şüheda” geçiyor….

Peki, anayasada neden devletin dini geçmiyor. Haydi, anladım laikçi mahalle baskısından korkuyoruz. Neden hiç değilse “Türkiye’de yaşayan halkın dini İslam’dır” ibaresi geçmiyor?