Hasan Karakaya
PKK'lılar şehit, bunlar gazeteci ise... Askerler neyin nesi?
Hani bir sözümüz vardır;
"Sen kimden yanasın?..
Bizden yana mı,
Domuzdan yana mı?"
Ayrıca, bir de; merhum Nasreddin Hoca'ya maledilen fıkramız vardır.
Hani; Nasreddin Hoca merhum bir okka ciğer almış, göndermiş eve...
Akşama da "ciğer yahnisi" ümidiyle dönmüş de, "ciğer"i akrabalarına veren hanımının, "ciğeri kedi yedi" demesi üzerine, almış kantarı eline, kediyi tartmış ve sonra da; "Hanım, hanım" demiş, "Bu bizim kedi ise ciğer nerde, ciğeri kedi yediyse, hani kedi nerde?" diye sormuş ya...
ONLAR TERÖR YATAKÇISI!
Şu günlerde aynı durumu yaşıyoruz...
Bir "gazete" başta olmak üzere, bir "zihniyet"in mensupları, adeta "kampanya" başlatmış durumdalar;
"Türkiye'de 61 gazeteci tutuklu!.. AB raporlarına da giren bu tutuklu gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır!"
Emriniz olur!..
Derhal bırakalım!..
Bırakalım bırakmasına da, bu "ulusalcı taife"ye şu soruyu soralım;
"Siz kimden yanasınız?..
Terörle mücadeleden yana mı,
Yoksa teröristlerden yana mı?"
Öyle ya;
Sizin "gazeteci" dediğiniz adamların çoğu "PKK militanı"dır ve şu anda "tutuklu" olmaları da "gazetecilik faaliyeti" yüzünden değil, "teröre yardım ve yataklık" suçundandır!..
Evet, evet;
Hiçbiri "gazeteci" değildir!..
Hiçbiri; yazdığı bir "haber"den, "yorum"dan veya "köşe yazısı"ndan dolayı değil, "terörist faaliyet"ten dolayı içeridedir!..
Hadi, bir tek örnek verin!..
"Serbest bırakılsın" dediğiniz "61 gazeteci"(!)nin hangisi gazetelerindeki "haber, yorum veya yazı"dan dolayı içeridedir?..
Buyrun, bir tek örnek verin!..
Hayır, veremezsiniz!..
Çünkü onlar;
"Gazeteci" değil..
Onlar,
"PKK'nın yardım ve yatakçıları"dır!..
ŞEHİT KİM, DÜŞMAN KİM?
Önceki gün Ali İhsan Karahasanoğlu kardeşim de yazmıştı...
"Gazeteci" denilen bu kişilerin evlerinde "silah" bulunmuştu, "bomba" bulunmuştu.
"Gazeteci" dediğin birinin evinde; "kalem" bulunur, "kâğıt" bulunur, "bilgisayar" bulunur!..
Ama "silâh" bulunmaz!..
"Bomba" ise, hiç bulunmaz!..
Şu "ifade"leri ise, "gazeteciyim" diyen hiçbir kimse kullanmaz.
Bakın, neler demişler;
"Serhildanlarımızla, düşmanı Kürdistan'dan söküp atalım!"
Peki, "serhildan" ne?..
Elbette "kurtarılmış bölgeler!"
Ya, "düşman" kim?..
Elbette "asker"ler!..
Lütfen dikkat!..
Serbest bırakılması istenen "gazeteci"ler; PKK'lı teröristleri ve hatta Kürtleri "isyan"'a çağırıyor, bu isyan ve başkaldırılarla "asker"leri temizleyelim ki, buraları "kurtarılmış bölge" haline getirelim, diyorlar!..
Kim istiyor bunu?..
"Gazeteci" dedikleri!..
İşte o "gazeteci"(!)lerden biri de, bir "PKK'lı teröristin cenazesi"nin ardından; internet sitesinde yazdığı haberde, şu ifadeleri kullanıyor;
"Gerillanın cenazesi; Batman uyuma, şehidine sahip çık, PKK halktır halk burada, İntikam, Biji Serok Apo ve Şehit namirin sloganları ile karşıladı... Cenaze Bağlar Selimiye Camii'ne getirilirken gençler, cenaze konvoyunun geçtiği anayola çıkan tüm ara sokaklara araba lastikleri ve taşlarla barikat kurdu. Burada da cenazeyi kına tepsisi ile birlikte binlerce kişi karşıladı."
Görüyorsunuz ya;
PKK'lı terörist, onlar için "gerilla"dır, "şehit"tir...
Onu öldüren "asker" de, elbette "düşman"dır!..
Uzun lâfın kısası;
"Türkiye'de 61 gazeteci tutuklu" diye yaygara koparanların örtbas etmek istedikleri gerçek, işte budur!..
SİZ KİMDEN YANASINIZ?
"PKK'nın medya şubesi"ni gözlerden gizliyorlar ki, kamuoyu, o "tutuklular"ın, gerçekten "gazeteci" olduğunu zannetsin!..
Onlara göre;
Öldürülen PKK'lı teröristler "şehit" ise, bunu böyle yazanlar da "gazeteci" ise, merak ediyorum; acaba "asker"lerimiz ve "polis"lerimiz ne oluyor?..
Tamam; "PKK'nın yardım ve yatakçıları"na göre; asker de, polis de "düşman"dır da; ben, soruyu "ulusalcı" geçinen "gerzek"lere soruyorum;
Behey geri zekâlılar;
Siz ne biçim "ulusalcı"sınız ki; nerede durduğunuz ve "kimden yana" olduğunuz belli değil!..
Siz, terörle mücadele eden "Asker"den yana mısınız, yoksa "PKK'lılar"dan yana mı?..
Bu, ne "oynaklık"tır ki;
Teröristlerle çatışmada birkaç askerimiz "şehit" olduğunda bas bas bağırıp, ortalığı velveleye veriyor ve hatta bütün suçu "Hükümet"e yükleyip, diyorsunuz ki;
"Teröristlerden hain pusu!.. PKK'lılar kalleşçe saldırdı!.. Teröristleri Hükümet'in açılım politikaları cesaretlendiriyor!"
Bu "gerzek"lerin, bu "angut"ların derdi "üzüm" yemek değil, onların derdi "bağcı" dövmek!..
Akılları sıra;
"Hükümet'e muhalefet" ediyorlar!..
Tamam, etsinler de;
Böyle "aptalca muhalefet" olmaz ki!..
Çünkü, sorarlar adama;
"Şehit askerler" için güya "ağıt" yakan sen, "PKK'ya yardım ve yataklık"tan tutuklu "61 gazeteci"(!)nin serbest bırakılmasını nasıl istiyorsun?..
O "gazeteci"(!)ler ki;
PKK'lı ölüleri "şehit", onları öldüren "askeri" de "düşman" olarak görmektedir?..
Peki, sen ne diyorsun?..
"Asker"lere sahip çıkıyor görünerek, "askere yalakalık" yapıyorsun!.. "PKK'lı gazeteciler"e sahip çıkıyor görünerek de "teröristlere yalakalık" yapıyorsun!..
Zaten, senin için bunların hiçbir önemi yok değil mi?.. Senin tek amacın, "Hükümet'e çakmak!"
"PKK'lı gazeteci"ye sahip çıkıp, Hükümet'e çak!.. "Şehit askerler"e sahip çıkıp, yine "Hükümet'e çak!..
Seni gidi ikiyüzlü seni!..
Senin, ne "terör" umurunda,
Ne de "şehit"ler!..
FİKİR FAHİŞELERİ!
Siz var ya, siz;
"Hükümet'e muhalefet" olsun diye; korkarım ki; "PKK Sözcülüğü" ile yetinmez, "Katil Esed'in Sözcülüğü"nü bile yaparsınız!..
Kime "Sözcü"lük veya kime "Gözcü"lük yaptığınız da hiç umurumda değil... Ama, bir iş yapıyorsanız, adam gibi yapın!..
"Tutarlı" olun, tutarlı!..
"PKK yatakçıları"na sahip çıkıyorsanız, "ulusalcılık" taslamayı bırakın!..
"Şehit askerler"e ağıt yakacaksınız, "içerideki gazeteciler"(!) için ağlamayı bırakın!..
"Fikir fahişeleri" gibi, her yerinizi oynatmaktan vazgeçin ki, "nerede" durduğunuzu ve "kimden yana" olduğunuzu bilelim!..
Gerçi, sizde "fikir" ne arar?..
Her yanınızdan "kir" akıyor!..
"Kıçınızı-başınızı" o kadar oynatıyorsunuz ki, şu söylediklerim inşaallah "kulağınıza" isabet eder de, dediklerimi duyarsınız!..
Bilmem, anlatabildim mi?..
Kemal Bey, adresi bulmuş!..
CHP Genel Başkanı Bay Kemal Kılıçdaroğlu, adeta "civa" gibi... Ne ele sığıyor, ne avuca... Bir gün orada ise, ertesi gün şurada!.. Bir gün "Ergenekon avukatlığı" suçlamalarını reddediyor, ertesi gün soruyor; "Bu Ergenekon nerede?"
Herhalde hatırlarsınız... Bay Kılıçdaroğlu, 15 Şubat 2011 tarihinde şöyle demişti; "Ergenekon terör örgütüne üye olmak... Dâvâ; 3 yıldır devam ediyor, örgüt üyeliğine istediğiniz zaman gidip üye olabiliyorsunuz. Nerede bu örgüt, gideceğim üye olacağım."
O günlerde "adres" soran ve "gidip üye olacağım" diyen Bay Kılıçdaroğlu, öyle anlaşılıyor ki, sonunda "adres"i bulmuş!..
Evet, "Ergenekon'un adresi"ni bulmuş ve "üye olmak" için değilse de, "ziyaret etmek" için, dün Silivri'nin yolunu tutup, "Ergenekoncu"larla görüşmüş!..
"Bayram"dır, elbette herkes birbirini ziyaret etmelidir...
Dün, herkes "eş, dost ve akraba"larını ziyaret etti ya; Bay Kılıçdaroğlu da, "darbeci"leri ziyaret etmiş, iyi mi?!?..
"Adres"i de öğrendiğine göre; bundan sonra, herhalde bol bol gider, dostlarıyla hasret giderir!..
yeniakit