Planlarını Adım Adım Yürütüyorlar
Seçim tarihinin değişmesi, muhtıra, PKK'nın aniden patlayışa geçmesi... Planlanmış işler, planlandığı takvime uygun olarak birer birer hayata geçiriliyor…
Yenişafak'tan Taha Kıvanç'ın yazısının ilgili bölümü:
1999'dan beri bir-iki önemsiz çıkış dışında varlığını duyuramayan PKK militanlarının birdenbire vahşice saldırılara geçmesi bölgede taşları yerinden oynatacak bir etki yaptı. İki hafta içerisinde 40 insanımız hayatını kaybedip 25 kadar şehidimizin cenazesi Anadolu'nun dört bir yanına gidince, ulusal hisler yeniden kabardı. Sağolsun, Hürriyet gazetesi ve özellikle Ertuğrul Özkök, bu alanda muhteşem bir servis verdi, veriyor...
Sokaklara taşan kalabalıklar sizlere hangi görüntüyü hatırlatmakta? Seçim öncesinde yapılan Cumhuriyet mitingleri kalabalıklarını değil mi? O dönemde 'lâiklik' eksenli tartışmaları başlatanlar, insanları sokaklara dökerek ulusalcı hisleri zirveye tırmandırmışlardı. Cumhurbaşkanı seçemedik, Anayasa Mahkemesi de tarihin akışını değiştirecek 367 kararını yine o kargaşada aldı. Ak Parti'nin seçim tarihini erkene çekmesiyle her şey tepetaklak oluverdi.
Bugün de, PKK eylemleriyle başgösteren sıkıntıları devreye sokanların amacı çok belirgin; meydana gelecek gelişmelerin iktidarın gücünü kıracağını hesap ediyor onlar... Ben bir adım daha ileriye giderek, bugün yaşanan gelişmelerin, önceden yazılmış eylem planının devamı olduğunu düşünüyorum; araya bir erken seçim ve yeni cumhurbaşkanı girmesine rağmen durdurulamayan ilk sürecin devamı...
Sorum şu: Önceden tarihi 4 Kasım olarak tespit edilmiş ve arada yaşananlar yüzünden o tarih erkene alınmasa bir hafta sonra yapılacak seçime gidilirken meydana gelmesi planlanmış işler, planlandığı takvime uygun olarak birer birer hayata geçiriliyor olmasın? Planlayıcılardan bağımsız olarak?
Strateji bilenler bu soruyla ne kast ettiğimi anlamışlardır. Bir hamleyi boşa çıkarmanın en kestirme yolu eylem tarihiyle oynamaktır; yaylar önceden kurulduğu hızdan farklı çalışmaya başladığında, sonuç alma üstünlüğü karşı-hamleyi yapanlara geçer...
Karşı-hamleyi kimler yapıyorsa şapkamı onlar önünde çıkarıyorum.
1999'dan beri bir-iki önemsiz çıkış dışında varlığını duyuramayan PKK militanlarının birdenbire vahşice saldırılara geçmesi bölgede taşları yerinden oynatacak bir etki yaptı. İki hafta içerisinde 40 insanımız hayatını kaybedip 25 kadar şehidimizin cenazesi Anadolu'nun dört bir yanına gidince, ulusal hisler yeniden kabardı. Sağolsun, Hürriyet gazetesi ve özellikle Ertuğrul Özkök, bu alanda muhteşem bir servis verdi, veriyor...
Sokaklara taşan kalabalıklar sizlere hangi görüntüyü hatırlatmakta? Seçim öncesinde yapılan Cumhuriyet mitingleri kalabalıklarını değil mi? O dönemde 'lâiklik' eksenli tartışmaları başlatanlar, insanları sokaklara dökerek ulusalcı hisleri zirveye tırmandırmışlardı. Cumhurbaşkanı seçemedik, Anayasa Mahkemesi de tarihin akışını değiştirecek 367 kararını yine o kargaşada aldı. Ak Parti'nin seçim tarihini erkene çekmesiyle her şey tepetaklak oluverdi.
Bugün de, PKK eylemleriyle başgösteren sıkıntıları devreye sokanların amacı çok belirgin; meydana gelecek gelişmelerin iktidarın gücünü kıracağını hesap ediyor onlar... Ben bir adım daha ileriye giderek, bugün yaşanan gelişmelerin, önceden yazılmış eylem planının devamı olduğunu düşünüyorum; araya bir erken seçim ve yeni cumhurbaşkanı girmesine rağmen durdurulamayan ilk sürecin devamı...
Sorum şu: Önceden tarihi 4 Kasım olarak tespit edilmiş ve arada yaşananlar yüzünden o tarih erkene alınmasa bir hafta sonra yapılacak seçime gidilirken meydana gelmesi planlanmış işler, planlandığı takvime uygun olarak birer birer hayata geçiriliyor olmasın? Planlayıcılardan bağımsız olarak?
Strateji bilenler bu soruyla ne kast ettiğimi anlamışlardır. Bir hamleyi boşa çıkarmanın en kestirme yolu eylem tarihiyle oynamaktır; yaylar önceden kurulduğu hızdan farklı çalışmaya başladığında, sonuç alma üstünlüğü karşı-hamleyi yapanlara geçer...
Karşı-hamleyi kimler yapıyorsa şapkamı onlar önünde çıkarıyorum.