Skandal kararları ile gündemden düşmeyen Anayasa Mahkemesi, CHP'nin, Kanaltürk'e aktardığı 4 trilyonun önemli bir bölümünü yaklaşık 2 yıl sonra, yani skandalın ortaya çıkması üzerine faturalandırmasında hukuksuzluk görmezken; "kayıp trilyon davası"nda RP'nin Kırklareli İl Başkanı Şenol Gürşan'dan partisi genel merkezinden gelen 5 bin YTL'nin bile hesabı soruldu. RP'ye 1997'de verilen Hazine yardımının 1 trilyon liraya yakın kısmının sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla açılan ve Necmettin Erbakan'la birlikte 79 kişinin hapis cezası aldığı dava, Anayasa Mahkemesi dışında Yargıtay'ın isteği ile ağır ceza mahkemesinde görülmüştü. Dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın suç duyurusuyla açılan dava, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüş ve yargılanan 79 RP'li 1 ila 2 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmıştı.
-------------
PARTİSİNDEN GELEN ÜÇ KURUŞUN HESABI SORULDU
"Kayıp trilyon" davasında RP'nin Kırklareli İl Başkanı Şenol Gürşan'dan, parti genel merkezinden gelen 5 bin YTL'nin bile hesabı soruldu. Gürşan, 3 bin 500 YTL'yi ilçelere göndermiş, bin 500 YTL'yi ilde bırakmıştı. Harcamalar faturalıydı. Faturalar Maliye Bakanlığı tarafından oluşturulan il komisyonuna ibraz edildi. Kırklareli Komisyonu'nun "mali yükümlülüklere aykırılık yok" raporuna rağmen RP'li Gürşan hakkında ceza mahkemesinde dava açıldı. Mahkeme, "özel evrakta sahtecilik" gerekçesiyle Şenol Gürşan'ı 1 yıl hapse mahkum etti. Gürşan hakkında avukatlık yaptığı ve sabıkasız olduğu halde cezanın ertelenmesi ve para cezasına çevrilmesi seçeneği de uygulanmadı.
-------------
LOKANTADAN ALINAN FATURA YÜZÜNDEN HAPSE ATILDI
O dönemde RP'nin Trabzon İl Başkanı olan Selami Ateş de, il teşkilatının sürekli yemek yediği lokantadan alınan fatura yüzünden hapse girdi. Diş hekimliği belgesi de elinden alınan Ateş, adeta isyan ediyor: "Bizim o dönem her kuruşumuzun belgesi vardı. Buna rağmen görülmedik adaletsizliğe uğradık. Bu davanın amacı RP'nin yetişmiş ve kaliteli taşra kadrosunun siyasi istikballerini yok etmekti.. Ceza aldıktan sonra diş doktorluğu hakkım elimden alındı, siyasi haklarımız elimizden alındı. Meslek hayatımız bitti, aile hayatımız bitti, perişan olduk."
-------------
KALP İLAÇLARIYLA HAPSE KONDU
RP'nin Rize İl Başkanı Mustafa Demir ise, genel merkez tarafından kendisine gönderilen para yüzünden 1 yıl hapse mahkum edildi. Hapse gireceği sırada kalp hastalığı nüksedince aylarca hastanede yattı. Ardından elinde kalp ilaçlarıyla cezaevine kondu. "Kayıp trilyon" davasında toplam 79 RP'li bu gibi gerekçelerle hapse mahkum edildi.
-------------
AYM'NİN CHP'YLE İLGİLİ KARARI
Anayasa Mahkemesi, Maliye Bakanlığı'nın CHP'nin Kanaltürk'e toplam 4 milyon YTL ödeme yapmasına karşın, miktarın ancak 1 milyon 180 bin YTL'lik bölümünü faturalandırabildiği yönündeki raporu üzerinde önceki gün yaptığı inceleme sonucunda "ödeme tarihinden sonra fatura kesilmesinin mevzuata uygun olduğu" kanaatine vardı. Ancak, Vergi Usul Kanunu'nun 231. maddesinin 5. fıkrasına göre, fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. CHP'nin 2005 yılında Kanaltürk'e aktardığı toplam 4 trilyonun yaklaşık 3 trilyonluk kısmının 2007 yılında faturalandırıldığı ortaya çıkmıştı.
-------------
ÖNCEDEN VERİLMİŞ KARARA GEREKÇE YAZILDI
"Kayıp Trilyon" davası sürecini en iyi bilen isimlerden Prof. Dr. Mustafa Kamalak, 763 çuval dolusu fatura hiç incelenmeden kararlar verildiğini açıklamıştı: "Maalesef bu 763 çuval açılmadı bile. Biz bu çuvallara ancak parti kapatıldıktan 2 sene sonra ulaşabildik. O çuvalları Anayasa Mahkemesi'nin incelemesi ve inceletmesi gerekirdi. Ancak bizim olayımızda Anayasa Mahkemesi devreden çıkartıldığı gibi, fatura dolu çuvallar gönderildiği Adliye'de açılmadı. Ortada şöyle bir durum var; karar önceden verilmiş, evraklar incelenmiyor. Önceden verilmiş karara gerekçe yazılıyor!"