RP hesapları incelenirken CHP neredeydi?

RP hesapları incelenirken CHP neredeydi?

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, Balıkesir'in Edremit ilçesi Altınoluk beldesindeki yazlığında ev hapsinde olan eski Refah Partisi (RP) lideri Necmettin Erbakan'ı ziyaret etti.

SP'nin Edremit İlçe Teşkilatı binasını açmak üzere ilçeye gelen Kutan, Erbakan'ın ev hapsini çektiği Altınoluk'taki yazlık evine gitti. Kutan, SP İzmir İl Başkanı Şerafettin Kılıç ile birlikte Erbakan'la yaklaşık 2 buçuk saat görüştü. Daha sonra Kazdağı Devlet Hastanesi yolundaki teşkilatı binasını açan Kutan, "Sayın Necmettin Erbakan'a yaptığım bu ziyaret sadece nezaket ziyaretidir. Erbakan bizim Milli Görüş liderimizdir. Bizlerin vasfı vefalı olmaktır. Erbakan tüm bu yaşananlara rağmen, hala inancından, direncinden bir şey kaybetmedi ve hala demir gibidir. Türkiye belki yakın tarihinin sıkıntılı bir döneminden geçiyor. Bu, bugün ortaya çıkmış bir mesele değil. Yıllardan beri Türkiye, dış politikada fevkalade tehlikeli durumla karşı karşıya. Ekonomi gerçek anlamda tam bir batma noktasında" dedi.

Son gelişmelere temas eden Kutan, "22 Temmuz seçimlerinden önce Türkiye'nin gündemini ne meşgul ediyordu? Deniz Baykal ile Tayyip Erdoğan kavgası. Bizim tabirimizle Tayyipçi kavgası. Erbakan hocamızın vaktiyle kullandığı bir tabirle horoz dövüşü. Bunlar bizim gündemimizi işgal ediyordu. Ondan sonra biliyorsunuz bir laiklik meselesi ortaya çıkarıldı. O aralarda Genelkurmay'ın bir gece yarısı muhtıra niyetindeki bir açıklaması geldi. Gündemin başköşesine oturdu ve onun ardından cereyan eden çeşitli olaylar. Ve bu son dönemde de bu son derece hayati önem taşıyan olaylar gündem dışına iten iki önemli gelişme oldu. Bunlardan biri AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması ve ikincisi ise Ergenekon davası. Baykal'ın ağzından, Türkiye ekonomisi her geçen gün biraz daha batıyor, zengin daha zengin, yoksul daha da yoksul oluyor. İşçi perişan, köylü perişan, çiftçi perişan, emekli perişan, memur perişan gibi bir söz duydunuz mu? Yok. Yatıp kalkıyor laiklik, irtica; başka bir mesele yok.

Şimdi aynı şekilde, Tayyip Erdoğan Bey, ondan şiddetli bir şekilde karşılık veriyor. Dolayısıyla toplumda ciddi anlamda bir gerginlik var. En sonunda bir Ergenekon meselesi çıktı. Ergenekon meselesi yeni çıkmış bir mesele değil. Türkiye'de 1960'dan beri zaman zaman bazı mihraklar tarafından düzenlenmiş, bazı organizasyonlarla demokrasiyi ortadan kaldıracak askeri müdahaleler yapıldı. 60 ihtilali yapıldı, bunu yapanlar hakkında işlem yapıldı mı? 1971'de yine bir müdahale oldu. O dönemde Demirel şapkasını aldı, başbakanlıktan gitti.

Bunu yapanlar hakkında bir işlem yapıldı mı? Yapılmadı. 80 ihtilali de aynı şekilde ve onun ardından da 28 Şubat. Demokratik bir ülkede yapılması gereken işlemler yapılmadığı sürece yeni yeni Ergenekonlar ortaya çıkacak. Diğer bir mesele Erbakan; hazinenin trilyonlarca parasını iç etmiş. İddia bu; Ağır Ceza Mahkemesi usul vermiş. Siyasi partilerin hesaplarını mahkemeler inceleyemez diye bas bas bağırdık. Bu yetki Anayasa Mahkemesi'ne aittir. Hayır, inceleriz dediler.

Peki, Cumhuriyet Halk Partisi söz konusu olunca ne deniyor? Elbette mahkemeler inceleyemez, Anayasa Mahkemesi inceler dediler. Bu çifte standart değil mi? Türkiye'de bir hukuk düzeninin oturması lazım. Çifte standardın ortadan kalkması lazım" diye konuştu.