Geçen Perşembe, Zeytin Dalı Harekâtının en hazin günlerinden biriydi.

Sekiz Mehmetçiğimiz toprağa düştü o gün.

Rahman Allah cümlesinin şehadetini kabul buyursun ve başta aileleri olmak üzere hepimize sabr-ı cemil ihsan eylesin.

***

Sabır:

Düşmanın tahriki ne kadar ağır olursa olsun, Maide Suresindeki “Bir topluluğa duyduğunuz kin sizi adaletsiz davranmaya itmesin” buyruğuna uymak…

“Yansın Suriye, yıkılsın Afrin” dememek…

Twitter’da bu başlığın 1 numaralı TT olduğunu görünce tüylerim diken diken oldu.

Rahmet Peygamberinin ümmetine yakışmaz bu.

Ne pahasına olursa olsun hakkı, adaleti, Hududullah’ı gözetmek yakışır bu ümmete.

Tarihçi Mustafa Yahya Coşkun, Afrin şehitleriyle ilgili bir Tweet’inde diyor ki:

“Tek bir sivilin burnu kanamasın diye zor yolu tercih eden ordu, Türk’ün tarihî mirasını, asil tavrını bugüne taşımakta ve harekâtını, düşmanlarına benzemeden sürdürmektedir.”

Düşmana benzeyince düşmanla savaşmanın hakikatli bir manası kalmaz zaten.

Çağımızın en büyük İslam kahramanlarından Aliya İzzetbegoviç’i hatırlamanın tam zamanı…

Bosna savaşı sırasında, Mostar Köprüsü’nün Hırvat ordusu tarafından yıkılmasına tepki olarak iki cizvit papazının öldürülmesi üzerine, Bosna-Hersek Ordusu subaylarına hitaben şöyle bir konuşma yapmıştı İzzetbegoviç:

“Şimdi askerlerinize gideceksiniz ve onlarla konuşacaksınız. Onlara şimdi size anlattıklarımı anlatın. Savunmasız insanlara zulmetmesinler. Birkaç gün önce Foynitsa’da iki cizvit papazı öldürüldü. Olay henüz çözülmedi ama katilin içimizden biri olduğu aşikar. Asker ya da sivil, katilin mantığı şu: ‘Köprümüzü yıktılar, intikam için bir şeyler yapmalıyız.’ İyi ama, kimden intikam? Cizvitler ve Ustaşalar (Mostar köprüsünü yıkan faşist Hırvat askerleri – HA) aynı kişiler değil ki. Bu mantık bizi hiçbir yere götürmez.”

***

İzzetbegoviç, Demokratik Eylem Partisi’nin 12 Ocak 1994 tarihli yönetim kurulu toplantısında yaptığı konuşmada da o mantığı tenkit etmiş ve Kur’anî yasalara uymanın gereğini vurgulayıp şöyle demişti:

“Allah’ın yardımıyla kazanacağız, çünkü muayyen yasalara uyacağız.”