Sami Selçuk'tan Anayasa eleştirisi
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr.Selçuk, yazılı hukukun koktuğunu, Türkiye'nin en kötü Anayasa, seçim ve siyasal partiler yasasına sahip olduğunu belirtti.
İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde, "Türkiye ve Demokrasi" konulu toplantıya katılan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Taraf Gazetesi'nin 'Genelkurmay'ın acil eylem planı' başlıklı haberini, "Her kuruluş kendine göre bazı ilişkilerde bulunuyor. Bu bugünün sorunu olmamıştır. Herkes kendine çekmeye çalışmıştır, bazı güçleri. Yargı bunların dışında kalmayı başarabiliyorsa hiç merak etmeyin bir şey olmaz." sözleriyle değerlendirdi.
Anayasa değişikliği konusunda da görüşlerini açıklayan Selçuk, yazılı hukukun koktuğunu, Türkiye'nin en kötü Anayasa, seçim ve siyasal partiler yasasına sahip olduğunu belirtti. Türkiye'de yürürlükte olan 1982 Anayasası'nın biçim ve öz açısından meşruluğunu yitirdiğine de dikkat çeken Sami Selçuk, "Türkiye'nin bu kadar yıl beklemesi yanlıştır. Bu Anayasa'nın demokrasiyi gerçekleştirilemeyeceği de gerçektir. 12 Eylül darbesi bu anayasanın ruhuna sinmiştir. 12 Eylül darbesinin getirdiklerini koruma kaygısıyla yapılan bir anayasadır. Bireyin hak ve özgürlüklerini güvenceye almıyor. Bireyi devlete karşı değil, devleti bireye karşı güvence altına alıyor. Bu nedenle Anayasanın değiştirilmesi konusunda herkesin hemfikir olduğunu sanıyorum. Ancak bu Anayasayı kim yapacak. İktidarın, "Bu anayasayı kendimiz için değil 10'larca yıl değişmeyecek bir şekilde herkes için yapmak istiyoruz' demesi lazım. Tek parti olunca kendisi için Anayasa yapıyor düşüncesi oluşuyor. Bunu kim yapar herkesi temsil eden kurucu meclis yapar. Bu iktidarı da güçlendirir. Bu Anayasa'yı yapan insanların hiçbir beklentisinin olmaması lazım. Kurucu mecliste yer alanların siyasete girmesini de yasaklayacaksın. Bu kurucu meclis Anayasa'yı hazırlamalı, halka danışılmalıdır. Ben bunu yıllardan beri savunuyorum." dedi.
Türkiye'nin geçmişinde özgürlükler için kavganın yapılmadığını ve yukarıdan lütfedilen bir demokrasi anlayışı olduğunu belirten Selçuk, "Devlet ne kadar izin verirse halkını o kadar kullanabilirsin diyor. Ondan öteye geçersen geri alırım dedi. Dikkat ederseniz öle oldu." şeklinde konuştu. Yargıtay Onursal Başkanı Selçuk, devletin ilerleyen teknoloji ve internet sayesinde birçok şeyi izleme gücünü kaybettiğine de değindi. Türkiye'nin demokrasiden vazgeçme lüksü olmadığına da dikkat çeken Selçuk, bu nedenle ülkemizin AİHM'de düşünceyi açıklama özgürlüğüyle ilgili yargılandığı davalarda rekor üstüne rekor kırdığının altını çizdi. Türkiye'nin batıdan aldığı kavramları batıya öğretmeye çalıştığını ve bunun ülkeyi gülünç duruma düşürdüğüne de değinen Başkan Selçuk, "Türkiye demokrasiden vazgeçmeyecek, vazgeçmemelidir." dedi. Türkiye'de hala 'Halka rağmen, halk için' anlayışının hakim olduğunu da kaydeden Selçuk, "Türkiye'de bazı seçkinlerin bunu fark etmemesi kriz nedenidir ve krizler bu nedenle çıkmaktadır." yorumunda bulundu.
Anayasa değişikliği konusunda da görüşlerini açıklayan Selçuk, yazılı hukukun koktuğunu, Türkiye'nin en kötü Anayasa, seçim ve siyasal partiler yasasına sahip olduğunu belirtti. Türkiye'de yürürlükte olan 1982 Anayasası'nın biçim ve öz açısından meşruluğunu yitirdiğine de dikkat çeken Sami Selçuk, "Türkiye'nin bu kadar yıl beklemesi yanlıştır. Bu Anayasa'nın demokrasiyi gerçekleştirilemeyeceği de gerçektir. 12 Eylül darbesi bu anayasanın ruhuna sinmiştir. 12 Eylül darbesinin getirdiklerini koruma kaygısıyla yapılan bir anayasadır. Bireyin hak ve özgürlüklerini güvenceye almıyor. Bireyi devlete karşı değil, devleti bireye karşı güvence altına alıyor. Bu nedenle Anayasanın değiştirilmesi konusunda herkesin hemfikir olduğunu sanıyorum. Ancak bu Anayasayı kim yapacak. İktidarın, "Bu anayasayı kendimiz için değil 10'larca yıl değişmeyecek bir şekilde herkes için yapmak istiyoruz' demesi lazım. Tek parti olunca kendisi için Anayasa yapıyor düşüncesi oluşuyor. Bunu kim yapar herkesi temsil eden kurucu meclis yapar. Bu iktidarı da güçlendirir. Bu Anayasa'yı yapan insanların hiçbir beklentisinin olmaması lazım. Kurucu mecliste yer alanların siyasete girmesini de yasaklayacaksın. Bu kurucu meclis Anayasa'yı hazırlamalı, halka danışılmalıdır. Ben bunu yıllardan beri savunuyorum." dedi.
Türkiye'nin geçmişinde özgürlükler için kavganın yapılmadığını ve yukarıdan lütfedilen bir demokrasi anlayışı olduğunu belirten Selçuk, "Devlet ne kadar izin verirse halkını o kadar kullanabilirsin diyor. Ondan öteye geçersen geri alırım dedi. Dikkat ederseniz öle oldu." şeklinde konuştu. Yargıtay Onursal Başkanı Selçuk, devletin ilerleyen teknoloji ve internet sayesinde birçok şeyi izleme gücünü kaybettiğine de değindi. Türkiye'nin demokrasiden vazgeçme lüksü olmadığına da dikkat çeken Selçuk, bu nedenle ülkemizin AİHM'de düşünceyi açıklama özgürlüğüyle ilgili yargılandığı davalarda rekor üstüne rekor kırdığının altını çizdi. Türkiye'nin batıdan aldığı kavramları batıya öğretmeye çalıştığını ve bunun ülkeyi gülünç duruma düşürdüğüne de değinen Başkan Selçuk, "Türkiye demokrasiden vazgeçmeyecek, vazgeçmemelidir." dedi. Türkiye'de hala 'Halka rağmen, halk için' anlayışının hakim olduğunu da kaydeden Selçuk, "Türkiye'de bazı seçkinlerin bunu fark etmemesi kriz nedenidir ve krizler bu nedenle çıkmaktadır." yorumunda bulundu.