Sana kim inanır?

Sana kim inanır?

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın Peygamber Efendimiz’e açıkça hakaret etmesine ve özür dilememesine en ufak tepki vermeyen Baykal’ın...

CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Peygamber Efendimiz'e açıkça hakaret etmesine ve özür dilememesine en ufak tepki vermeyen Baykal'ın, Rasmussen'in 'yarı ağız' özrüne tepki göstererek, "İslâm dünyasına hakaret görmezden gelinemez" demesi samimiyetsizlik olarak yorumlandı.


22 ilde yüzde 5'i geçemeyen CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal, seçim sonuçlarının partisi için başarı olduğunu öne sürdü.
Yerel seçimlerde İç Anadolu ile Doğu ve Güneydoğu'da çok büyük hezimet yaşayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu tabloya rağmen, yerel seçimlerde partisinin zafer kazandığını iddia etti.
Sadece sahil bölgelerinden oy alabilen CHP'nin lideri Baykal, partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin aldığı yüzde 39'luk oy oranını "kırılma" olarak nitelendirdi.
BAYKAL'DAN GARİP HESAP
İlginç aritmetik hesaplar yapan Baykal, şunları öne sürdü: "Bir siyasal kırılmanın olduğu çok açıktır. Yüzde 20'nin üzerinde bir oy kaybıdır. Bunu çarpıcı bir şekilde anlatalım. AKP'nin bu seçimde aldığı oyların sadece oranına değil, sayısına baktığımız zaman da çarpıcı bir durum var. Bir önceki seçime göre AKP oylarını yüzde 47'den yüzde 38.5'e düşürmüştür. Bu çok önemli. AKP 2007 seçimlerinde yüzde 46.58 oy almıştı. Aldığı oy miktarı 16 milyon 327 bindi. İki yıl bile geçmeden yapılan seçimde oy sayısı 15 milyon 513 bine düşmüştür. İlk kez sadece oran itibariyle değil, oy sayısı itibari ile de oy kaybetmiştir. 900 bin civarındaki seçmen oy vermemiştir. Ve seçmen sayısı ile katılım oranı da artmıştır."
TOPLUMUN HER KESİMİNDEN OY ALMIŞ
Baykal, partisinin Türkiye'nin bazı bölgelerinde sıfıra yakın performans sergilemesine rağmen, toplumun her kesiminden ciddi oy aldıklarını ileri sürdü. Baykal, "CHP, toplumun her kesiminden ciddi oy almıştır. Büyük bir başarıdır bu. İstanbul'da kazanamadık belki ama oylarımız hepimizi sevindirecek şekilde kalıcı olarak her düzeyde anlamlı şekilde artmıştır" dedi.
"İSLAM DÜNYASININ RENCİDE EDİLMESİ GÖRMEZDEN GELİNEMEZ"
Baykal, NATO Genel Sekreterliği'ne Danimarka Başbakanı'nın seçilmesini de eleştirdi. Baykal, karikatür kriziyle İslam dünyasında kapanmaz yaralar açıldığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "NATO önemli sorumluluklar üstlenmiş bir kuruluş ve şimdi kendisine yeni bir işlev arıyor. Bölgesel barış, terör tehdidi ve bölgelerde ortaya çıkacak gerilimleri kontrol altına alacak bir işlev görüyor. Bunun temeli batı-doğu çatışması değil. Dünyanın gerçek tablosu böyle bir oluşumun hedefidir. İslam dünyası bu tablonun çok önemli bir kesimidir. Ortadoğu, Uzakdoğu, Afrika, İslamiyet NATO bakımından büyük önem taşır. Danimarka Başbakanı'nın aday olarak Avrupalı devlet adamlarınca önerilmesi uygun görülmüş. Yaşanan karikatür krizi görmezlikten gelinecek bir olay değildir. Ciddi bir olay. 1 milyarın üzerinde insanın duyguları rencide edilmiştir. Bunu insan hakları ve düşünce özgürlüğü ile açıklamak imkansızdır. Danimarka'da hâlâ yürürlükte olan kanuna göre dahi kabul etmek mümkün değil. Bir başka dini aşağılamak yasaktır. Ama bu konuda uygulanmıyor. NATO'ya genel sekreter olarak öneriliyor; bu ülkenin, bu konuda duyarlılık göstermeyen Başbakanı."
PROPAGANDA MALZEMESİ HALİNE GETİRİLDİ
Baykal, Rasmussen olayının Türkiye'de bir siyasi propaganda malzemesi yapıldığına da dikkat çekerek, şunları kaydetti: "PKK'ya destek çıkan bir televizyon kuruluşu oradan yayın yapıyor. Bu engellenemedi. Bunu anlatamadık. Şimdi bir seçim noktasına geldik, bu yanlış, bunu anlatmak lazım. Ama maalesef Başbakan bu işi bir propaganda malzemesi haline getirmiştir. Gösterişli ilanlar yapmıştır. Bu ilan bu atamanın engellenmesine değil, zamanından daha önce gerçekleşmesine neden olmuştur. Daha zaman vardı. Böyle ortalık yerde tahrik edici şekilde bu konu ortaya atılmasaydı, belki anlatma imkanı olabilirdi. Rasmussen düşünülenden daha erken Genel Sekreterliğe geldi. Bu gerçekten bir dış politika skandalı. Din konusu değil, işin gereği bu. Daha önce de aynı durum oluştu. ABD destekledi ama Fransa kabul etmedi. Engelledi. O kişi göreve gelemedi. Bu bir ciddi yanlıştır. Buna dikkatinizi çekiyorum. Genel Sekreter oy birliği ile seçilir. Türkiye 'evet' demeden olmaz. Üç gün önce 'hayır' diyeceksiniz, sonra seçeceksiniz. Bari ilan etme. Obama Türkiye'nin AB üyeliğine desteğini açıkladı. Bu açıklamadan hemen sonra Sarkozy hemen 'Biz buna karşıyız' diye açıklama yaptı. Bu açıklama yapılırken biz Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına geri dönmesine 'evet' diyorduk."
KILIÇDAROĞLU MECLİS'E DÖNDÜ
29 Mart Yerel Seçimleri'nde umduğu başarıyı sağlayamayan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'ye döndü. Seçimlerin ardından ilk kez TBMM'ye gelen CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, arkadaşları tarafından karşılandı. 1994'teki yerel seçimlerde ANAP'ın Recep Tayyip Erdoğan'a rakip çıkardığı CHP Milletvekili İlhan Kesici, kendisiyle aynı kaderi paylaşan Kılıçdaroğlu'nu Meclis'te yanaklarından öperek karşıladı. Kesici, yüzde 25 oy alan Erdoğan'ın karşısında, yüzde 22 oy alarak seçimi kaybetmişti. Milletvekillerinin tebriklerini kabul eden Kılıçdaroğlu, Meclis'te parti sırasındaki yerine oturdu.
vakit