Şapkayı Değil Rejimi Değiştirmek

Şapkayı Değil Rejimi Değiştirmek

Bir zalim gider bir başka zalim gelir, bir tağut bir başka tağutla yer değiştirir. Tunus'ta bugün yaşananlar da bu bahsettiklerimize benzemektedir.

Dr. Isam Şaver

Geri kalmış devletler" Kendilerine halkların ve ülkenin zenginliklerinin yönetimini veren ve mümkün olan en uzun süre iktidarda kalmalarını sağlayanlara ülkelerini ve insanlarını satan diktatör rejimlerle yönetiliyor. Şartlar farklılaşıp durumlar değişince de, sanki o ülkelerle ve haklarıyla hiçbir ilişkileri yokmuş gibi çekip giderler. Fakat ülkeden kaçma fırsatı bulamayan partileri, zebanileri ve kullandıkları insanlar geride kalır. Bunlar ya yargılanıp hesaba çekilirler veya ayakta kalmayı başarırlar ve yeniden yönetimi ele geçirmek ve doğudaki veya batıdaki efendilerinin çıkarına kendi halklarını köleleştirme işlemine kaldığı yerden devam etmek için fırsat kollarlar.

Ülkeleri sadece başkan ve ailesi yönetmez. Bilakis partisi ve rejimin bekçileri vardır. Daha da ötesi başkan satranç tahtasında sadece bir piyon dahi olabilir. Halklar şayet değişim istiyorlarsa, bir tür "temizlik" ve "kökünü kazıma" operasyonu yapmalıdır. Değilse yeniden bir takım habis başlar türeyerek halka ve tercihlerine darbe yaparlar. Böylece verilen kurbanlar ve akan kanlar boşa gider. Başkanın değiştirilmesi ve rejime veya aletlerine dokunulmaması, değiştirilmesi veya yok edilmesi gereken başı bırakıp şapkayı değiştirmeye benzer. O baş da halkın kanını emmeye, halka işkence etmeye ve halkın onurunu çiğnemeye devam eder. Kötü insanlar, ülkenin gücüne ve kaynaklarına hükmetmeyi sürdürürler.

Tarih halkların aldatıldığı örneklerle doludur. Halklar galeyana gelir ve çok büyük kurbanlar verirler fakat sonunda istedikleri şekilde bunun meyvesini alamazlar. Bir zalim gider bir başka zalim gelir, bir tağut bir başka tağutla yer değiştirir. Tunus'ta bugün yaşananlar da bu bahsettiklerimize benzemektedir.

Ülkeden kaçan başkan Zeynelabidin Bin Ali'nin yerine vekâleten başkanlığı devralan kişi ondan daha zalim ve daha baskıcı biridir. Başbakan, mızrağın ucu ve halkı boğazlayan kılıcın keskin yüzüdür. Tunus halkı da bunun farkındadır. Birçok kimse, artık bilinir hale gelen bu oyuna aldanılmaması için uyarıda bulunmaktadır.

Tunus halkının iktidardaki rejimin kökünü kazıyana ve yerine ulusal birlik hükümeti kurulana kadar durmamasını temenni ederiz. Halkın seçeceği kişilerle ülkeyi güvenli kıyılara çıkaracak komiteler oluşturulmalıdır. Fransa ve Batı razı olmasa dahi, muhalefetteki hiçbir parti dışarıda bırakılmamalıdır. Örneğin En-Nahda Partisi" Muhammed El-Ğannuşi, muhalefetle istişarelerinde bu partiyi istisna tutmuştur. Sanki En-Nahda Partisi'ne karşı kışkırtma faaliyeti yürütmekte ve onunla savaşmaktadırlar. Çünkü bu parti; fesadın, kötülerin ve kafir Batı'nın ajanlarının yeniden işbaşına gelmemesinin tek garantisidir. 

 

fiem