"Sednaya Hapishanesi Yalanlarına Gerek Yok"
Sednaya Hapishanesi hakkında çok kaynakta çıkan görüntüler sonrası açıklama yapan Sednaya Hapishanesi Mahkumlar ve Kayıplar Derneği Başkanı Diab Serriya, yapılan kurgulara tepki gösterdi ve "Yeterince ağır gerçekler var yeni bir şey uydurmaya gerek yok"
Sednaya Hapishanesi ile ilgili pek çok kaynakta çıkan görüntüler sonrası açıklama yapan Sednaya Hapishanesi Mahkumlar ve Kayıplar Derneği Başkanı Diab Serriya, yapılan kurgulara tepki gösterdi ve "Yeterince ağır gerçekler var yeni bir şey uydurmaya gerek yok" dedi.
Sednaya Hapishanesi ile ilgili pek çok kaynakta çıkan görüntüler sonrası açıklama yapan Sednaya Hapishanesi Mahkumlar ve Kayıplar Derneği Başkanı Diab Serriya, "8 Aralık 2024 sabahı itibarıyla Sednaya Hapishanesi’nde tutuklu kimse yok" ifadelerini kullandı.
Sednaya Hapishanesi Mahkumlar ve Kayıplar Derneği Başkanı Diab Serriya, hapishane ile ilgili basın ve sosyal medyada yayılan iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kendisi de eski bir mahkum olan, Sednaya Hapishanesi Mahkumlar ve Kayıplar Derneği Başkanı Diab Serriya, “Ellinci bininci kez söylüyorum bugün: Sednaya’da gizli bir kapı yok. Yer altında beş kat yok. Gizli numaralarla açılan kapılar yok. 8 Aralık 2024 sabahı itibarıyla Sednaya Hapishanesi’nde tutuklu kimse yok. Sosyal medya içerik üreticileri, TikTok ve trend peşindekiler; annelerin yüreklerine acıyın, insanların kalplerine merhamet edin. Yanlış her bilgiye çöken insanlar var.” İfadelerini kullandı.
Diab Serriya’nın açıklamaları şu şekilde:
“Merhaba arkadaşlar, selamlar. Dün ve bugün Sidnaya Hapishanesi ile ilgili yalanlar hâlâ dolaşmaya devam ediyor. Bu yalanlar ne zaman sona erecek? Bu yalanlar TikTok'ta, sosyal medya paylaşımlarında ve maalesef bazı yabancı gazetelerde bile yayımlanıyor.
Bu gazeteler, bir şekilde saygın yayın organları olmalarına rağmen, bu tür söylentileri ve yanıltıcı haberleri yayıyorlar.
Öncelikle, Sidnaya Hapishanesi hakkında yayılan bu "kemik öğütme veya mahkûmları işkence için kullanılan pres" iddiaları tamamen yalan.
Görsellerde gösterilen bu pres, aslında bir marangoz atölyesinin tahta presidir. 2008’den önce, Saydnaya Hapishanesi'nde bir marangoz atölyesi bulunuyordu. Ancak isyan ve çatışmalar sonrası bu atölye kapatıldı.
Bu pres kesinlikle mahkûmların cesetlerini öğütmek ya da işkence yapmak için kullanılmamıştır. İnternette, bu tip preslerin benzer modellerini kolayca bulabilirsiniz.
Bugün bu iddialara inanan gazetecilerden biri, bir anneye bu görüntüler hakkında ne düşündüğünü sordu. Bu durum beni çok üzüyor. Annelerin bu tür yanıltıcı haberlerle daha fazla üzülmesine neden oluyorlar.
İnsanlar sokaklarda zafer kutlamaları yaparken, Sidnaya'daki mahkûmların aileleri sürekli olarak çocuklarının ilk günkü kaybının acısını yaşıyorlar. Ve bu tür asılsız haberler bu acıyı daha da derinleştiriyor.
Gazetecilik mesleğini kötüye kullanan bazı kişiler, gerçeklerle değil, şehitlerin anısına saygısızlık ederek izlenme ve ün peşinde koşuyorlar. Tekrar söylüyorum, yaşananlar zaten bir insanlık suçuydu ve bu yeterince ağır bir gerçek. Yeni bir şey uydurmaya gerek yok.
Lütfen, özellikle annelerin duygularını gözetin. Bu tür asılsız haberler şehitlerin anısına ve onların uğruna can verdiği değerlere hakarettir. Gerçekleri çarpıtmak yerine, şehitlerin anısını onurlandırmak için doğruları anlatmamız gerekiyor.
Herkesten ricam, Sidnaya Hapishanesi hakkında yayılan bu yanıltıcı haberlerin paylaşımını durdurmalarıdır. Bu yalnızca biz eski mahkûmlar için değil, öncelikle anneler için önemlidir. Aynı zamanda, bu tür haberler şehitlerin anısına zarar veriyor.
Onların verdiği mücadele, bizim bugün özgürce yaşamamız içindi. Gerçekleri çarpıtmaya gerek yok. Şehitlerin anısını yaşatalım, yalanlarla değil, hakikatle.”
islamianaliz.com