Semra Kuytul: Furkan Vakfı Selefi Değil

Semra Kuytul: Furkan Vakfı Selefi Değil

Gazeteci Büşra Cebeci'nin sosyal mecrada düzenlediği 'Keyfi Gündem' adlı programa konuk olan Semra Kuytul, gündemdeki Selefilik konusuna değindi.

Gazeteci Büşra Cebeci'nin sosyal mecrada düzenlediği 'Keyfi Gündem' adlı programa konuk olan Semra Kuytul, gündemdeki Selefilik konusuna değindi.

"Herhangi bir cemaatin ya da tarikatin adının geçtiği yerde genel olarak bizim de ismimiz geçiyor" diyen Kuytul:

"Özellikle bugünlerde cemaat ve tarikatlerin tartışıldığı süreçte, kimse bize 'Siz kimsiniz?' diyerek mikrafon uzatmadı. Üstüne bir de çok iyi tanıyorlarmış gibi 'Selefi' olduğumuzu iddia edenlere şahit oluyoruz.

Alparslan Kuytul Hocamız'ın cezaevine girdiği süreçte daha çok duyulduk. Bizler bu yola vakıf olarak başladık, Kur'an sünnet ışığında eğitim ve hizmet faaliyetleri sürdürüyoruz, Alparslan Hocamız'ın 30 yılı aşkın sürdürdüğü tefsir dersleri yapması, Kur'an'ın gerçek manasını anlamak üzerine yaptığımız dersler, çevremizdekilere yaptığımız yardım faaliyetleri ile Allah rızası için çalışan insanlar topluluğu diyebilirim Furkan Vakfı için. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz, ne yurt içi, ne yurt dışı bağlantımız yok, şu an insanlar kötü örneklerle karşı karşıya olduğu için inanmakta zorlanıyor ancak bu şekilde bir vakıf olduğumuzu gönül rahatlığıyla ifade edebilirim" cümlelerine yer verdi.

"Alparslan Hoca Orta Doğu konusunda çok hassas"

Alparslan Kuytul’un Orta Doğu'ya yönelik yaptığı politik yorumların sebebini anlatan Semra Kuytul:

"Orta Doğu, 'Ümmet' demektir, İslam Ümmeti de inancımız gereği bizi yakından ilgilendiriyor. Müslümanlar üzerinde oynanan bir oyun, tuzak, sömürge varsa, savaş ile başbaşa kalmışlarsa o zaman onların sesini duyurmak, birtakım oyunları ortaya koymak için oldukça hassas davranıyoruz.

Hocamızın Orta Doğu'ya olan ilgisi de bu sebepledir. Müslümanlar bir ümmettir ve bu konuda bir ırkçılık, ayrılıkçılık da yoktur. Müslüman olmaları, onların kardeş olmaları ve aynı acıyı duymaları için yeterli bir sebeptir. Bu nedenle hocamız da Orta Doğu ile yakından ilgileniyor, yoksa oradaki birtakım grupların görüşüne, fikrine katıldığı için değil" dedi.

"Furkan Vakfı'nın 'Selefi' olarak anılması kasıtlı yapılıyor"

Furkan Vakfı'nın 'Selefi' olarak anılması için hiçbir sebebin olmadığını söyleyen Kuytul, bu nitelemenin kasıtlı olarak yapıldığını söyleyerek şu ifadelere yer verdi:

"Hiçbir zaman böyle bir eğilimimiz olmadı. Ne böyle bir fikrimiz, ne böyle bir görüntümüz! Bazı gazeteciler bazen bu şekilde haddi aşan yorumlarda bulunuyor ancak ben onu şuna bağlıyorum; zamanında yabancı bir gazeteye röportaj verirken bana, 'kıyafetimiz sebebiyle bizim onlara benzediğimizi' söylemişti ben de, 'Acaba bizim kıyafetimiz üzerinden bir plan yürütebilmeleri için onların bize benzetilmeye çalışma gibi bir amaçları olabilir mi?' diye sormuştum, kendileri de 'haklısınız' demişti.

Kadınlarımız dış görünüşü sebebiyle onlara benziyor olabilir ancak biz Allah'ın emri olan kıyafeti üstümüzde taşıyoruz, onun dışında ne fikirlerimiz, ne düşüncelerimiz, ne eylemlerimiz Selefi bir akımla asla kesişmiyor.

Tam tersi, Alparslan Hoca'nın adı, onların ölüm listesinde yer almıştı. Orta Doğu'daki bu çatışmaların en büyük sebebi grupların birbirini 'kafirlik' ile itham etmesidir, böylece Müslümanların birbirini öldürmesi caiz hale getiriliyor. Bu en çok kimin işine yarar, bir düşünmek lazım.