Şener 'kirli tezgah' için neler söyledi?
Abdüllatif Şener, Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen eylem planının Türkiye ve halkın demokrasi taleplerine aykırı olduğunu söyledi.
Askeri yargının aldığı yayın yasağıyla ilgili olarak ise Şener, her türlü yasağın ülkenin demokratikleşme düzeyine, demokratik standardına zarar verdiğini düşündüğünü belirtti.
HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi ve beraberindeki heyet, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'i parti genel merkezinde ziyaret etti. Şener'e partisinin hayırlı olmasını dileyen Çivi, yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Ziyaretten memnun kaldığını dile getiren Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener ise gazetecilerin Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen eylem planına ilişkin soruları cevapladı.
Türkiye'nin bir hukuk devleti ve demokratik bir ülke olduğunu vurgulayan Şener, mutlaka bu ülkede demokrasinin standartlarının da çağdaş düzeyde olması gerektiğini söyledi. "Hukuk devleti, demokrasi dediğiniz zaman her kurumun, görev, yetki ve sorumlulukları anayasada bulursunuz." diyen Şener, hiçbir makam ve kişinin anayasa ve yasalardan almadığı yetkileri kullanma hakkına sahip olmadığını vurguladı.
Hukuka aykırı bir şey varsa o aykırılığın nasıl giderileceğinin de anayasa ve yasalarda belli olduğuna işaret eden Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tartışmalar devam ediyor, böyle bir belge var mı yok mu? Eğer böyle bir belge varsa, böyle bir çalışma varsa, bu hukuk devleti ilkelerine de aykırıdır; Türkiye ve halkın demokrasi taleplerine de, standardına da aykırıdır. Biz siyasetin, siyasetçilerin yapması gerektiğine inanıyoruz. Güvenlik hizmetlerini, güvenlik birimlerinin yapması gerektiğine inanıyoruz. Herkes görev ve sorumlulukları neyse, onu yerine getirecektir ve getirmesi gerekir. Ancak bu süreçlerin ülkede kurumlar arası çatışmalara ve güvensizliklere yol açmaması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum. Özellikle ekranlardan, televizyonlardan, basın aracılığıyla karşılıklı demeçler yağdırmak suretiyle gerginliğin tırmandırılmasını doğru olmadığını düşünüyorum. Türkiye'deki tüm kurumlar, siyasetiyle, Genelkurmay'ıyla, yargısıyla, üniversiteleriyle hatta sivil toplum kuruluşlarıyla bu ülkenin kurumlarıdır. Bu ülkede yaşayan 72 milyon insanın sorunlarına kollektif, toplumsal, bir arada yaşamalarından kaynaklı sorunlarını gidermek için oluşturulmuşlardır. Ve de işbirliği içinde çalışmak zorundadırlar. Karşılıklı gerginlikle, güvensizlikle değil sürekli görüşerek, diyalog içerisinde veya aralarında hiyeraşi varsa bu hiyeraşiye uygun olarak bir araya gelmeleri ve konuşmaları gerekir. Bir haftadır verilen karşılıklı demeçler sonrasında sayın Başbakan ile Genelkurmay Başkanı'nın görüşmeyi bugün yapmış olmasını gecikmiş bir hadise olarak değerlendiriyorum. Keşke bu konu ilk ortaya düştüğünde karşılıklı demeçlerle olayı tırmandırmak yerine hemen görüşselerdi."
Eylem planına ilişkin getirilen yayın yasağını da değerlendiren Şener, demokratik bir ülkede anayasanın belirlediği sınırlar dışında bir yayın yasağı olamayacağını ifade etti. Buna karar verecek olanın yine yargı kuruluşları olduğunu dile getiren Şener, "Karara itiraz edilmiştir. Doğru kararların ortaya çıkmasını umut ederim. Türkiye'de basına hukuki yollarla veya ekonomik ve psikolojik yöntemlerle sansür konulmasını yanlış buluyorum. Sansürler, yayın yasakları hep hukuki gerekçelerle konulmuyor veya mahkeme kararlarıyla alınmıyor. Aynı zamanda psikolojik sindirmelerle, ekonomik baskılarla da, kamu gücü kullanılmak suretiyle de yayın yasakları konuyor. Basın yönlendirilmeye çalışılıyor. Ben her türlü yasağın ülkenin demokratikleşme düzeyine, demokratik standardına zarar verdiğini düşünüyorum. Özgür basından yanayım." dedi.
Etiketler: Türkiye Partisi Abdullatif Şener sansür basın kamu psikolojik ekonomik