İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, domuz gribinin tehlikeli ancak ölüme yol açma oranı düşük bir hastalık olduğunu belirterek, "Grip hastaları genel olarak 4-5 gün süreyle etrafa virüs saçarlar, ama bazı kişilerin özellikle de çocukların on günden fazla virüs yayabildikleri unutulmamalıdır" dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, 10 soruda A'dan Z'ye domuz gribi hakkında merak edilenleri açıkladı.
İşte 1o soruda domuz gribi:
-Domuz gribi nedir? :
Domuz gribi, A tipi grip virüslerinin sebep olduğu bir solunum yolları enfeksiyonudur. Bu hastalık domuzlarda ani ateş yükselmesi, öksürük, burun ve gözlerde sulanma, hapşırma, solunum zorluğu, gözlerde kızarma ve iştahsızlık gibi belirtilere yol açar. Domuz gribi virüsleri doğrudan domuzdan domuza yakın temasla veya virüslerle kirlenmiş cisimlerle bulaşır.
-Domuz gribinin normal gripten farkı var mıdır?:
Domuz gribinin sebep olduğu hastalık tablosunun insan grip virüsleri ile ortaya çıkan hastalıktan bir farkı yoktur. Gribin tipik belirtileri 40 dereceye kadar çıkan ateş, baş, eklem ve kas ağrıları, öksürük, halsizlik ve iştahsızlıktır. Bazı hastalarda burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, bulantı, kusma ve ishal de görülebilir.
-Domuz virüsü insanlara nasıl bulaşır?
Hastalık, gripli kişinin öksürmesi, aksırması, hatta konuşması sırasında havaya saçılan virüslerle veya bunlarla kirlenmiş eşyalara temas edilmesiyle bulaşıyor. Gripli kişi hapşırdığında ağzını eliyle kapatmasıyla eline bulaşan virüsler de hastalığın yayılmasında büyük önem taşıyor. Domuz virüslerinin insanlara bulaşması olağan değildi, ama domuz gribinin insanlarda seyrek de olsa hastalık yapabildiği bilinmekte idi. Bunlar çoğu zaman domuz endüstrisinde çalışan işçiler gibi domuzlarla doğrudan temasları olan kişilerdir.
-Domuz gribi neden tehlikelidir?:
Şu sırada Meksika domuz gribi salgının korkutucu olan tarafı, bu salgındaki virüslerin önceki domuz gribi virüslerinden farklı olarak domuzlardan insanlara ve insanlardan insanlara kolay bulaşmasıdır. İnsanların bağışıklık sistemi domuz H1N1 virüsü ile daha önce hiç karşılaşmamış olduğu için virüs bulaşan her insan hastalanmaktadır. Nitekim virüs bu özelliği sebebiyle de kısa zamanda 40' a yakın ülkede binlerce insana bulaşmıştır.
-TEHLİKELİ AMA ÖLÜME YOL AÇMA ORANI DÜŞÜK-
-Domuz gribi öldürücü bir hastalık mıdır?:
Domuz grip virüsünün insanlarda yaptığı hastalık öldürücü olmakla beraber olayın sevindirici tarafı hastalığın ölümlere yol açma oranının çok yüksek olmamasıdır. Domuz gribi son iki ay içinde 8 binden fazla insanda görülmüş, bunların 70 kadarı ölmüştür. Buna göre domuz gribinin insanlarda ölüme yol açma oranı yüzde birin de altındadır. Bu virüsün domuzlarda da ölüme yol açma oranı da yüzde 1-4 arasında değişmektedir.
-Nasıl teşhis edilir?:
İnfluenza A virüsünün teşhisi solunum yolları salgılarında virüsün gösterilmesiyle olur. Hastanın kanında grip virüslerine karşı oluşmuş antikorların ölçülmesiyle de teşhise varılabilir.
-ÇOCUKLAR 10 GÜN BOYUNCA VİRÜS YAYIYOR-
-Hastalar kaç gün süreyle virüs saçarlar?:
Grip hastaları genel olarak 4-5 gün süreyle etrafa vürüs saçarlar, ama bazı kişilerin özellikle de çocukların on günden fazla virüs yayabildikleri unutulmamalıdır.
-Hastalık virüsü aldıktan ne kadar sonra belirti verir?:
Grip hastalığının ortalama kuluçka süresi birkaç gündür, ancak bu süre bazen bir haftayı da bulabilir. Bu sebeple hasta kişilerle temas ettikleri bilinen insanların bir hafta süreyle dikkatle izlenmeleri gerekir.
-Domuz gribinden korunmak için neler yapılmalıdır?:
Grip olmamanın tek çaresi hasta kişilerle temas etmemektir. Evinizde oturur, kapı dışına çıkmazsanız grip de olmazsınız. Ama işe gidiyor, otobüse, trene biniyor, kapalı ortamlarda bulunuyorsanız grip salgınından etkilenmemeniz çok zordur, çünkü grip virüslerinin bulaşıcılıkları çok fazladır. Gripten korunmada, salgınlar sırasında mümkün olduğunca kapalı mekânlarda bulunmamak, tokalaşmamak, göz veya başla selamlaşmak, elleri sık sık yıkamak çok önemlidir. Grip belirtileri gösterenler de evde istirahat etmelidir. Böylece hem hastalığı daha çabuk atlatırlar ve hem de başka insanlara virüs bulaştırmamış oluyorlar.
-ANTİBİYOTİK YARAR DEĞİL ZARAR VERİR-
-Antibiyotikler faydalı mıdır ve gribe karşı neler yapılmalıdır? :
Grip tedavisinde amaç, hastalık belirtilerini gidermek ve hastayı rahat ettirmektir. Antibiyotik kullanmak gereksiz, hatta zararlıdır. Çünkü virüslere antibiyotiklerin hiçbir etkisi yoktur. Antibiyotikler komplikasyonlar için doktor önerisiyle kullanılabilir. Öksürük şurupları ve grip ilaçlarının da genellikle hiçbir yararları olmadığı gibi, yan etkileri hastaları daha çok rahatsız da edebilir. Özellikle 6 yaşından küçük çocuklara bu tür ilaçları vermekten olabildiğince kaçınmalıdır. Karaciğerde yağ birikimi, beyin içi basınçta aşırı yükselmeye yol açan Reye sendromuna karşı da, 16 yaşından küçüklere ateş düşürücü olarak aspirin verilmemelidir. Grip belirtisi gösteren kişilerse hemen doktora başvurmalı ve kesinlikle topluma karışmamalıdır. Bu kişiler öksürürken veya hapşırırken ağız ve burunlarını kağıt mendille kapamalı ve mendil daha sonra çöpe atılmalıdır. Eller sık sık, günde ortalama 10 kere su ve sabunla yıkanmalıdır. Bu amaçla özel bir sabun veya dezenfektan kullanmanın bir farkı yoktur. Başkalarının kullandığı eşyalara temas edilmemelidir. Eller göz, burun ve ağza değdirilmemelidir.