Yediğim son darbe 15 Temmuz 2016 tarihliydi.! Ben bir bakıma darbelerin çocuğuyum.
Tek parti zamanında doğdum. 11 yaşındaydım ilk darbeyi yediğimde, 27 Mayıs’ta. İmam-Hatipliydim. “Kara gömleğimi” çıkarmış, beyaz şeritli şapkamı ve naylon kravatımı takmıştım boynuma. Bütün darbeler gibi ilk darbe de alçakçaydı. Sağı ile solu ile “Bizim çocuklar” iyi iş çıkartmışlardı!?
Kulaklarımda kalan sesler, “Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman”. “Evlenmeyin bekarlar naylon kızlar çıkacak”.. Amerikan süttozu ve margarini ile beslenen, barış gönüllülerinin terbiyesinden geçen bizler için sürpriz yoktu. Soğuk Savaş, Vietnam savaşı, Patrice Lumumba, Ernesto Che Guevara, Castro, Şehir gerillası, Kır gerillası.. FETÖ, Yeniden Milli Mücadele, MNP, 68 Kuşağı.
Sonra 12 Mart. MNP davasında Afyon’da Ağır Ceza’da sanıktım. CHP-MSP Koalisyonu, 1. MC, 2. Milli Cephe! Bretton Woods Anlaşması, Temmuz 1944’de yürürlüğe girdi. 1971’de Doların altın karşılığı olma şartı kaldırıldı. Biz daha gençtik, bir şey anlamadık bu işten. Fransa’da gençler Kapitalizme karşı isyan bayrağı açıyor sandık. Ama iş başkaymış. “Gökyüzünün başka rengi de varmış! / Geç fark ettim taşın sert olduğunu. / Su insanı boğar, ateş yakarmış! / Her doğan günün bir dert olduğunu, / İnsan bu yaşa gelince anlarmış.”
Her darbeden sonra ara rejim hükümetleri kurulur. Bu hükümet üyelerinin en az 3’te ikisi Masondur ve çoğu da Sabatay’dır aslında. Ve her darbe şeriat ve irticaya karşı, demokrasiyi yeniden tesis etmek için ve Atatürk ilke ve inkılapları ışığında yapılır. Halaskar zabitan olarak asker amcalar, ABD’li “dostlarımızın” yardımları, eğit ve donat taktikleri ile bu görevi hakkıyla yerine getirirler ve tabi yerli ve milli bir anlayışla.
Komkar, Rızgari derken İran devrimi. PKK’nın temelleri o günlerde atıldı. Ardından 12 Eylül. Kenan Evren dönemi. Özal, Turgut Sunalp. Konya’da Kudüs Mitingi. TSE damgalı bir İslam için 5’li çete işbaşında. 1991’de soğuk savaş sona erdi. Tehlikenin rengi yeşildir artık. İslam’a karşı sopa: BÇG, İslam’a karşı havuç: FETÖ.. Amerikano İslam, Temmuz 93 Sivas ve Başbağlar. Derken Aczimendiler, Kalkancı. Sisi, Tuncay Güney.. Başörtüsü zulmü, el ele eylemi. Her yerde ADD, her yerde ÇYDD! Cumhuriyet mitingleri.. Bir günde 5 defa, haftada 5 gün duruşmaya çıktığım günler. Hakkımda istenen ceza 500 yılı bulacak 28 Şubat’a doğru.
Sincan toplantısı bahanesi ile tanklar yürüyecektir. Öncesinde Susurluk kazası: Bir ülkücü, bir Zaza DYP’li politikacı, bir Alevi, Sosyalist, Emniyet, İstihbaratçı ve bir manken kız aynı araçta.
Postmodern darbe 28 Şubat. Fetullah Gülen Pensilvanya yolcusu. Sincan’da Kudüs gecesi. El ele eylemi. Akıllarınca dünyaya mesaj veriyorlar: Biz Kudüs’ü savunanlara karşı tanklarımızla meydanlardayız!? Güven Erkaya, Koman, Çevik Bir! Kurban derisi, TSK’da irtica avcılığı. Erbakan ve Çiller gitti, Mesut Yılmaz geldi. İHL’lerin orta kısmı kapatıldı. Apo paketlenip teslim edildi. Ecevit; hasta adam! Bin yıl sürecek demişlerdi, ama uzun sürmedi gittiler. Bir kukla daha devrildi ama darbeciler dimdik ayaktaydılar.
AK Partinin yükselişi. Tezkere günleri. Ardından Ergenekon, Balyoz, BOP! Mavi Marmara, “One minute”. Rusya ile stratejik ortaklık. DAEŞ, PYD, Barzani, Kerkük, Suriye. Mısır devrimi, Gazze..
Erdoğan şiir okudu diye siyaset yasağı vardı. Sonra mecliste yeni bir düzenleme yapılarak Erdoğan’ın meclise girmesi sağlandı. The Ev’deki hesaba göre Baykal Cumhurbaşkanı olacaktı. Ama olmadı. Gül Çankaya’ya çıktı. Baykal kaset operasyonu ile cezalandırıldı.
Ve 15 Temmuz. Yıl 2016..TBMM’nin, Beştepe’nin vurulması. Darbenin erken deşifre olması ile altüst olan planlar. Erdoğan diri ya da ölü ele geçirilemedi. Bütün darbeleri görmüş, ilki hariç diğer hepsinin içinde ve yakınında olan biriyim ben. Darbe gecesi Marmaris’e 20 km, Dalaman’a da bir o kadar mesafede, Köyceğiz’de o akşam, “Fethullah Gülen ve Darbeler” diye bir konferans veriyordum.
6 ay önceden olacakları yazmıştım. Darbe günü gelip çatmıştı, ne gün, saat kaçta nasıl olacak bilmiyordum. Bana gelen bilgiyi o gün hem The Cemaat’in vakfı, hem de AK Parti Genel Merkezi tekzip etmişti. “Komplo” demişlerdi.
Hâlâ davalar devam ediyor. Bazı FETÖ’cülere iade-i itibar yapıldı. FETÖ’yle dolaylı irtibatı olanlar hâlâ yargılanıyor. FETÖ ve FETÖ’cüler, ABD ve Avrupalıların himayesinde yurt dışında hâlâ faaller.
Darbenin; medya, siyaset, iş dünyası, üniversite ve dış bağlantıları ve bu yapının arkasındaki ülkelerle ilgili ilişkiler hâlâ tam olarak çözülmüş değil. Bir de Acıbadem’de çok erken saatlerde yaşanan olaylar ve köprüye giden insanlarla ilgili bilgiler de çok sınırlı. Erdoğan nasıl kurtuldu, Semih Terzi’nin Halis Demir tarafından vurulması, Adil Öksüz’ün kaçışı.. Sahi o gün kim neredeydi? Ve eğer darbe gerçekleşseydi, yeni kurulacak hükümette kim ne görev alacaktı? Ordu kademesinde nasıl bir görevlendirme yapılacaktı? Valiler, kymakamlar, garnizon komutanları kim olacaktı? Kimler gözaltına alınacaktı? Ve daha cevabını arayan bir sürü soru. Ve yeni bir 15 Temmuz’un sene-i devriyesindeyiz. 15 Temmuz ile ilgili birbirinin tekrarı yüzlerce kitap, albüm yayınlandı. Binlerce klasör dava dosyası var. Ama bazı soruların cevaplarını satır aralarında bile bulamıyorsunuz?
Selam ve dua ile.