Rasim Özdenören’in ifadesiyle “Çok sesli” bir gidiş-geliş oldu Soylu’nunki.
Bir gece (Cuma) bir karar verdi, saat 21.45’te, “Cumartesi – Pazar sokağa çıkma yasağı olacak” diye, insanlar fırınların, marketlerin önüne doluştu, sağlık çalışanlarının hayatları pahasına sürdürdükleri mücadelenin, “Sosyal mesafe, sosyal mesafe!” çığlıklarının canına okundu…. Bakan Soylu, sokağa çıkma kararına “Cumhurbaşkanı’nın talimatı ile” notunu düştü. Eh, böyle bir karar “Talimatı var mı yok mu?” bilmeyiz ama en azından “Cumhurbaşkanı’nın bilgisi” dışında olmazdı.
Ama racon, Ak Parti medyasında “halkın zeka özürlü olduğu” gibi çirkin damgalamalar yapılsa bile yine Ak Parti çevrelerinde Soylu’ya kesildi. Soylu ile ilgili derinden akan bir sancı vardı Ak Parti dünyasında. Berat Albayrak’la ilişkiler, “Pelikan grubu” vs. hep konuşuluyordu. Hatta malum gerilim Trabzon’da “Kim bilir belki bir daha görüşemeyebiliriz” gibi duygusal açıklamalara kadar varmış, “İstifadan Erdoğan’ın kararıyla dönüldüğü” öne sürülmüştü.
“Bir çuval incir berbat edildi” tonunda tepkiler, şu sıralar toplumun gözdesi olan sağlıkçılar dahil her yerden yükselince muhtemel ki Soylu kendisini sahipsiz hissetti ve istifasını verdi.
Ancak Tayyip Erdoğan’la çalışıp öyle “istifasını verip gitmek” hukuku işlemez. En azından “nezaketsiz” bulunur. Daha ötesinde ise “Reisin hukukuna riayet etmemek” gibi değerlendirilir.
Hatırlayalım, MİT Başkanı Hakan Fidan Davutoğlu ile anlaşıp “siyaset yapmak için görevden istifa” noktasına gelince nasıl tepki görmüştü “Reis”ten. Ya da “Özel kalem” Turhan Çömez “Reis’e rağmen” Balıkesir’den milletvekili adayı olunca…
Burada da nezaket süreci işlemiş Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’nin notlarına göre. Cumhurbaşkanına gitmiş ve istifa etmek istediğini söylemiş.
Burada akla gelen bir soru var. Acaba Cumhurbaşkanı, Soylu’nun Cuma gecesindeki problemli durumu izah sadedinde söylediği “Cumhurbaşkanının talimatıyla…” ifadesinden rahatsızlığını bildirdi mi, istifa ondan sonra mı geldi, yoksa Soylu zaten karar verdiği istifayı bildirmek için mi gitti Cumhurbaşkanı’na?
Soylu Cumhurbaşkanı’nın yanından ayrılırken istifa mektubu henüz devrede. Yani şöyle olmuyor: Yahu Süleyman, (ya da) sayın Soylu, Sayın Bakan, nerden çıktı şimdi bu istifa? Dere geçilirken at değiştirilir mi? Sokağa çıkma kararını birlikte vermedik mi? Mücadeleyi birlikte yürütmüyor muyuz? Şimdi bir siyasi gerilime ne gerek var. Sen yazmamış ol, ben görmemiş olayım. Bu iş bitmiştir, git görevine devam et.
Soyli istifa dilekçesini veriyor ve “Makam”dan ayrılıyor. İstifa Soylu tarafından duyuruluyor. Tıpkı Cuma gecesi yaşananlar gündeme gibi bomba gibi düşüyor.
O arada, Ak Parti sosyal medyasında kıyamet kopuyor. Mesela daha önce de Pelikan operasyonlarından şikâyet eden, sonrasında Yeni Şafak’taki sütununu kaybeden Aydın Ünal, işin içinde yine Pelikan olduğunu, Soylu’ya operasyon çekildiğini yazıyor. Bir ara “Erdoğan’ı yedirmeyiz” seslerinin yükselmesi gibi bu defa “Soylu’yu yedirmeyiz” sesleri yükseliyor.
Soylu’nun istifasının kamuoyuna duyurulmasının üstünden 2 saat 23 dakika geçiyor. Ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’nda terörle ve salgınla mücadeledeki başarılarının altı çizilerek “İstifa kabul edilmedi” açıklaması geliyor.
Soylu ateş üstünde bir bakanlık yürütüyor. “Sayın Tayyip Erdoğan’dan sonra siyaset düşünmüyorum” sözü ona ait. Ama siyaset alanı müthiş mayınlı. Ne zaman hangi mayına basacağınızı bilemezsiniz. Demokrat Parti’den geldi, Ak Parti’de yıldızı yükseldi. Kendisi “Erdoğan’dan sonra yokum” dese de “Erdoğan sonrası isimler” tartışmasında adından söz edildi, bu da “Erdoğan çevresi” ile ilişkilendirildi. Mesela şu süreçte Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’ın CEO’su olduğu Turkuvaz Medya Grubu bünyesinde yayın yapan Sabah gazetesinin İngilizce yayın organı Daily Sabah’ın, Soylu’nun istifasını “baştan savma sokağa çıkma ilanı” şeklinde vermesi dikkat çekti.
2 saat 23 dakikada Cumhurbaşkanlığı konutunda ne oldu, nasıl bir değerlendirme yapıldı, bilmiyoruz. Soylu kaldı, evet. Ama mayınlı alanda yürüdüğünün kendisi de farkında olmalı. İçişleri Bakanlığı her zaman zordur. Böyle zamanlarda daha zordur. Parti içinde yıldızınız parlarsa, tabanda isminiz bir yerlere layık gibi konuşulursa, daha daha zorlaşır işiniz.
Son cümle: Olay bitmemiştir.