2014 SENDROMU

Abdurrahman Dilipak

 

Kahinlerin dediklerine inanın ya da inanmayın, dünyada buna inanan yüz milyonlarca insan var ve bunlar bu bilgilere göre hareket ediyorlar.. Onların bu tutumları da ister istemez herkesi etkiliyor.

Batıda “Kahin”, “Falcı-büyücü” gibi anlaşılmaz.. Peygamber varisi gibi algılanır.. Bu işi kilise himayesinde yapıyorsanız “aziz” seviyesine yükseltirseniz, “kiliseye karşı/onun izni dışında“ yapıyorsanız, “Anti Crist” ilan edilir, yakılırsınız!

Eski Mısır’da kahinlerin önemli bir yeri vardı. Güç ve otorite sahibi idiler.. Babil Sürgününden sonra Babil’de büyücülük aldı başına gitti.. Endülüs’ün sonra da hem Yahudiler , hem de Müslümanlar arasında “geleceği okuma” konusunda ciddi çalışmalar yapıldı. Ebced, cifir, müneccimlik, Ay ve yıldızların dünyanın geleceği ile ilişkisi, ya da kutsal metinlerdeki şifreler, sırlar, İlmi ledun sonraki yıllarda Tasavvuf çevreleri ve Kabbala öğretisi içinde önemli bir yer tuttu.

Hala bu gün batıda falcılık önemli bir etki gücüne sahiptir.. Stratejik araştırma merkezlerindeki Fütüristler, stratejik öngörüleri ile adeta modern birer kahin gibi davranırlar..

Şu günlerde, Yahudiler ve Hıristiyan dünyasında en çok okunan kitaplar 2014 kehanetleri ile ilgili. Bu gelenekten gelenler tarafından, 2014 batı için “Felaketler Yılı” olarak değerlendiriliyor..

Aslında “İslami Fobia” biraz da bu kehanetlerden destek alıyor.. 1503-1566 tarihleri arasında yaşamış ünlü Nostra Damus, kitaplarında şifreli biçimde gelecekten söz ettiği satırlarda 2013-2014 yılları arasında için şu dikkat çekici tespitler var.. 2013-2014: Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak.. Bu tesbit, “Tanrıyı kıyamete zorlamak isteyen çevreler” tarafından da kullanılıyor.. 2013-2016 yılları arasında dünya genelinde 4 devlet başkanı ya da başbakan öldürülecek.

Kehanetin en çarpıcı bölümü ise 2016’de Avrupanın dağılmaya başlaması, Müslüman güçlerin Avrupa’nın içlerine doğru yayılacakları. Şeytani bir öfkenin Avrupa’yı saracağı iddiası.. Sonuç: 2018 de sömürenler, sömümürülenlerin sömürgesi olacak!

Bulgaristan’ın bir köyünde yaşayıp orada öldü. Vangelia Gushterova ya da kısaca Vanga 2014’de Avrupa’nın Kimyasal silah saldırısına uğrayacağını, ardından büyük bir panik yaşanacağını, muhtemelen bir radyoaktif madde gibi, insanların derisinde sorunlara yol açacak bir şeyin dünyadaki insanlarının çoğunun deri kanserine yolaçacağını Söylüyor.. Vagna’ya göre 2016’da Avrupa güçlerle neredeyse bomboş bir hale gelecek. Nüfus iyice azalacak.. Yani “Tarihin sonu” derken, Batı uygarlığının sonu, Avrupa’nın kıyametini haber veriyor!

Vagna’ya göre 2018’de Çin, Yeni Dünyanın en büyük gücü olacak. 2023 ise yeni bir Jeolojik çağın başlangıcı olacak ve dünyanın yörüngesi hafifçe değişecek!

Batıda daha ilginç kehanetler de var. Mesela, Norveç’te bulunan Viking Enstitüsü’nden Danielle Daglan, Viking efsanelerine göre dünyanın sonu 22 Şubat 2014’te gelecek! Yani şunun şurasında iki aydan biraz daha fazla bir zaman kaldı..

2014 En korkulan yıl batıda.. Kehanetlere bakılırsa çılacak savaşlar yüzünden Kuzey Yarımküre’de oluşan radyoaktif serpintiler hayvan ve bitkilerin yok olmasına neden olacak. Nükleer savaştan sonra sağ kalan Avrupalılar ise Müslümanlara teslim olacaklar. Savaşta kullanılan kimyasal ve nükleer silahların etkilerinin atmosphere yayılması sonucu olarak dünya nüfusunun yarısı cilt kanseriyle mücadele edecek.

2018 Dünyanın yeni süper gücü Çin Cumhuriyeti olacak. Evet; Sömürenler sömürge haline gelecek.

Bir Fransız kahin, yıllar önce yazdığı bir kitabında şöyle diyordu: “Müslümanlar bu kadar parçalanmış, bu kadar kendi iktidarları tarafından control altında tutulurken, bu kadar yoksul ve cahil bırakılmışken, bizim gibi her anlamda çok güçlü bir medeniyetle nasıl başedebilirler. Doğrusunu isterseniz, ben de bu soruyu kendime sormuyor değilim, bunun mantıklı bir açıklaması yok. Tek bir açıklaması var, batı uygarlığının yıkılıp, Müslümanların dünyada yeni bir güç merkezi haline gelmelerinin tek bir açıklaması var: O da Tanrı böyle istiyor”

Kahinler hiç de içaçıcı şeyler söylemiyor kendi dindaşlarına.. Şüphe yok ki, geleceği tek bilen Allah’tır (cc).. Hz. Yusuf örneğinde olduğu gibi Onun ilim, hikmet ve haber verdikleri dışında kimse gerçeği bilemez. Onlarınki tahminden ya da bir takım çıkarımlardan, bir takım işaretlerden yola çıkarak ileri sürdükleri iddialardan ibarettir.. Akılla ulaşılan ihtimaller ise ilmi yollardan sünetullahın tecellisinin muhtemel olduğu bir alanı bize gösterir. Yoksa mutlak bir zorunluluk ifade etmez..

Sonuçta 2014 bana göre de insanlık tarihi açısından kritik bir eşik, ya da kavşak noktası olarak görünüyor.. Dünyada askeri, ekonomik, siyasi hareketlilik artacak gibi.. Görünen köyün hikayesi böyle. ABD ve AB’yi her anlamda zor günler bekliyor.. Şam çevresinde, Hazar’ın Alt ve üst yakasında da önemli gelişmeler olacaktır.. Afrika’daki uyanış devam edecek, Arap yarımadasındaki siyasi kriz derinleşecek.

Bakarsınız AB dağılmanın eşiğine gelir.. Gelecek günlerin neye gebe olduğunu bilmiyoruz..

Bize gelince Cemaat konusu tartışılmaya devam edecek ve bu çerçevede çok çarpıcı, derin iddialar gündeme gelecektir diye düşünüyorum.. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Federasyon, Kürt meselesi, Alevi Açılımı, Terör yine gündemde olacak.. Anayasayı tartışmaya devam edeceğiz.. Türkiye’nin siyasi hayatında yeni dengeler ortaya çıkacak gibi gözüküyor.. Yerel seçimlerden sonra, Milletvekili seçimleri, Cumhurbaşkanlığı, Anayasa Referandumu gündemde olacak. Herşeye rağmen gelişmelerin doğru yönde ileri doğru olduğunu söyleyebiliriz. Fırtınalı bir denizde ve gece karanlığında mayınlı bir arazide yol alır gibi gidiyoruz ama, tüm olumsuzluklara rağmen ilerliyoruz! Selam ve dua ile..

yeniakit