Seçim bitti, sonuçlar belli oldu ama, tartışmalar bitmedi.. Artık hükümeti kimin kuracağı değil, muhalefetin geleceği tartışılıyor. Ve tabii eşzamanlı olarak G20 zirvesi gündemin ana maddelerinden birini oluşturuyor. G20 zirvesinin hemen ardından, başta Suriye olmak üzere bölgede önemli gelişmeler bekleniyor..
Terör ve Paralel yapı operasyonu hız kesmeden devam ediyor..
Dolar düşüşte, ekonomi toparlanıyor, yatırımlar canlandı, sermaye girişi başladı.
Bu süreçten üzüntü duyan kesimlerin başında Paralel yapı geliyor. Gülen yine açtı ağzını yumdu gözünü. Bu kez bugünki Tevrat’tan iktibas ettiği beddualarla seslendi.. Herkese lanet etti adeta.. Lanet aslında cemaatin de önemli bir kısmını kapsıyordu..
Twitter’de yaptığım bir ankette katılanların %74’ü Gülen’in ruh sağlığının yerinde olmadığını düşünüyor. Birilerinin bu adama “dur” demesi gerekiyor. Bu adam kendine ve yakın çevresine de zarar verebilir. Birileri de bu adamı bu maksatla kullanıyor gibi sanki.
Çevresindeki insanlar da bu beddualara aynen katılıyor. Bu hali ile bu bedduaların kendileri dışında kimseye bir zararı yok aslında. Beddua eğer hedefine ulaşmaz ise, Bumerang gibi döner sahibini vurur. Vuruyor da.. Ama anlamak istemiyorlar.
10 Kasım bu sene biraz tartışmalı geçti. Biraz da özellikle CHP tabanının seçim sonuçlarından, özellikle de AK Parti’nin seçim başarısından çok da mutlu olmadılar. Bu burukluk da 10 Kasım törenlerine yansıdı. Tabii sadece AK Parti’nin başarısı değil, Mustafa Kamal’ın kurduğu partideki kongre tartışmaları Kemalist çevrelerde ciddi bir üzüntü sebebi.
Ankara meclisin toplanmasını bekliyor. Ardından hükümet kurulacak. AK Parti çevresinde kabinede kimlerin yer alacağı konuşuluyor. Meclis başkanlığı konuşuluyor.. Ama en rahat parti AK Parti. CHP, MHP ve HDP sıkıntılı.
Aralık’ta, hükümetin kurulması, program, güvenoyunun ardından bütçe müzakereleri var. Bu arada hükümet kurulduktan sonra 100 gün içinde, bunun anlamı şubat sonuna kadar seçim vaadlerinin gerçekleştirilmesi var..
Bu arada muhalefet herhalde kongresini yapmış olacak. Bakarsınız kongre yapılsa da yapılmasa da mecliste 5. bir parti daha yerini alabilir. Bahçeli’nin kehaneti, başka bir ihtimalle tecelli edebilir.
Bana kalırsa ocaktan hemen sonra Anayasa değişikliği ve başkanlık konusu yeniden gündemdeki öncelikli yerini alacak.
Türkiye’nin normal gündemi ile yoluna devam etmesi için sanırım şubat sonunu beklemek gerekecek.. Kış sıcak geçecek anlayacağınız ve bahara girerken daha bir umutlu olacağız.
Bana kalırsa Gülen’e inat, gelecek günler geçen günleri aratmayacak Türkiye için, AK Parti için.. Ama Gülen ve arkadaşları, CHP, MHP, HDP için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Bugünden yarına her şey yoluna girmeyecek ama, gelecek günler geçen günlerden daha güzel olacak inşallah.
Türkiye 2016 ile birlikte hem bölgesel ve hem de uluslararası siyasette çok daha aktif bir yol izleyecek. Mart ayından beri Türkiye’nin gündemi adeta kilitlendi. Şimdi Türkiye şimdi kaldığı yerden devam etmek için hazırlanıyor.
Henüz hükümeti kurmakla Davudoğlu görevlendirilmiş değil. Ama şimdiden bakanlar kurulunun teşkili, hükümet programı ve 2016 bütçesi için yoğun bir çalışma sözkonusu.
Burada şu an için en önemli konu sağlıklı bir bakanlar kurulunun ve grub yönetiminin teşkili.. İnşallah, bilgili, dürüst, cesur bir ekip işbaşı yapar. Kadın, para, kumar, makam gibi konularda muhteris ve zaaf içindeki kişiler öne geçirilmez. Ve tabii kiralık kafalarla da bu iş olmaz. Kafası ve gönülleri başkalarına ciro edilmiş insanlarla bir yere gidemezsiniz. İnşallah paralel yapıdan ders alınmıştır. Tek bir paralel yapı yok, onu da görelim. Hemşehricilik, tarikatçılık yapanların, ideolojik grubların, menfaat grublarının kumpasına gelmemek gerek. Son pişmanlık fayda vermez. Benden söylemesi. Selâm ve dua ile...
yeniakit