İzin verilmediği için toplu halde Yassıada'ya çıkamayan Genç Siviller ada açıklarına demirledikleri teknede basın toplantısı düzenledi. Daha sonra grup adına 5 kişi Yassıada'ya çıkarak "Yassıada Demokrasi Müzesi Olsun" yazılı pankart astı.
Genç Siviller 27 Mayıs 1960 darbesinin 48'inci yıldönümü dolayısıyla bir etkinlik düzenledi. Programa aralarında 27 Mayıs Darbesi'nde yargılanan eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy, dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'nin oğlu Cahit İleri, yargılanan Muammer Çavuşoğlu'nun kızı Gazeteci-Yazar Nazlı Ilıcak, dönemin DP Milletvekili Abdulmelik Fırat, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay'ın oğlu Emre Oktay, Hatırla Sevgili adlı dizinin oyuncusu Lale Mansur ve çok sayıda Genç Siviller üyesi genç katıldı. Kabataş İskelesi'nden hareket eden tekne, Kadıköy İskelesi'ne uğrayarak burada bekleyen Genç Sivilleri de aldı. Daha sonra aralarında darbe mağdurlarının da bulunduğu grup Yassıada'ya doğru yola çıktı.
İzin alamadıkları için Yassıada'ya çıkamayan Genç Siviller etkinliklerini adanın yakınlarına demirledikleri teknede gerçekleştirdi. 27 Mayıs Darbesi'nin tanıkları yaşadıkları günleri ve anılarını anlattı.
Hafızalarını kaybeden milletlerin geleceklerini de kaybedeceğini söyleyen Gazeteci Yazar Nazlı Ilıcak, "Bize bugün hafızamızı kaybettirmeye çalışıyorlar."ifadesini kullandı. Darbe dönemine bizzat şahit olduğunu dile getiren Ilıcak, 27 Mayıs 1960 darbesinin hem kendilerine hem de Türk milletine ciddi bir travma yaşattığını aktardı. Yassıada'nın mutlaka demokrasi müzesi haline getirilmesi gerektiğini belirten Ilıcak, ilk adım olarak hükümetin adanın yönetimini askerden alması gerektiğini vurguladı.
Dönemin DP Milletvekili olarak Yassıada'da yargılanan ve hapis yatan Abdulmelik Fırat da darbe günlerinde yaşadığı zor günleri ve acı dolu anılarını anlattı. Adaya getirildiklerinde her türlü hakarete ve şiddete maruz kaldıklarını aktaran Fırat, buraya tekme tokat dayağa maruz kaldıklarını dile getirdi.
Darbe sonrası Yassıada'da 425'i Demokrat Parti'li yaklaşık 800 kişinin yargılandığını anlatan Fırat, 27 Mayıs darbesinin o dönemde CHP ve İsmet İnönü tarafından hazırlandığını ileri sürdü. Fırat, konuşmasını Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Mavi Gözlü bir elem damlasıdır Yassıada" dizelerinin yer aldığı şiirini okuyarak sona erdirdi. Yıllar sonra Yassıada'ya ilk kez bu kadar yaklaştığını söyleyen Fırat'ın şiiri okurken hüzünlendiği gözlendi.
-"27 MAYISTA'DA DA BUGÜN DE DARBEYİ CHP DESTEKLİYOR"-
Toplantıdan sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Abdülmelik Fırat, darbe döneminde yaşadıklarını anlattıktan sonra bugünkü siyasi durum hakkında bilgi verdi. 27 Mayıs darbesi döneminde darbenin hazırlayıcısı olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugün de darbe yanlısı bir politika izlediğini savundu. Fırat CHP'nin Danıştay ve Yargıtay gibi kurumları bildiri yayınlaması için tahrik ettiğini öne sürdü. Fırat, 27 Mayıs döneminde İsmet İnönü'ye karşı duran herkesin Yasıada'da yargılandığını vurguladı.
AK Parti ve Başbakan Erdoğan'ın politikalarını beğenmediğini aktaran Fırat, "Ama bugün AK Parti'ye karşı yapılan son derece yanlıştır. Bu Türkiye'yi karanlığa götürür." ifadelerini kullandı.
Türkiye'yi yeniden 27 Mayıs'a götürmek isteyen güçlerin var olduğuna işaret eden Fırat, dönem dönem Türkiye'de darbe ve muhtıra yaparak demokrasinin sekteye uğratıldığını vurguladı. Demirel'in de siyasi hayatı boyunca bir çok bildiri ile karşı karşıya kaldığını hatırlatan Fırat, o zaman bildirilerin karşısında tavır alan Demirel'in bugün yayınlanan bildirilere olumlu bakmasının manidar olduğunu aktardı. Fırat, "O gün bunların karşısında duran Demirel bugün bildirileri doğru buluyor. Bu politikaya, siyasi ahlaka uymaz." İfadelerini kullandı.
-"27 MAYISLA HESAPLAŞMADAN DARBELERDEN KURTULAMAYIZ"-
Zamanının büyük çoğunluğunu Yassıada zabıtlarını neşretmekle geçirdiğini aktaran Celal Bayar'ın torunu Prof.Dr.Emine Gürsoy ise, 27 Mayıs darbesinin milli iradeye karşı yapıldığını ve darbeyle milli iradenin cezalandırıldığını, katledildiğini söyledi. Türkiye'nin 27 Mayıs'la hesaplaşması gerektiğinin altını çizen Gürsoy, bu hesaplaşmanın yapılmaması halinde Türkiye'nin darbelerden kurtulamayacağını dile getirdi. Darbe dönemini "komedi" olarak niteleyen Gürsoy, daha mahkemeler başlanmadan yargılanan DP'lilerle ilgili kararın verildiğini hatta mezarlarının bile kazıldığını savundu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Tansel Çölaşan'ın "27 Mayıs darbe değil, ihtilaldir" açıklamasının hatırlatılması üzerine, açıklamanın kendilerini çok üzdüğünü ve Çölaşan'ın özür dilemesini beklediklerini vurguladı.
Dönemin Milli Eğİtim Bakanı Tevfik İleri'nin oğlu Cahit İleri ise, "Babam ve partili arkadaşları o dönemde iğrenç muamelelere maruz kaldı. Harp okulu öğrencileri ve genç subaylar tarafından ağır hakaretlere ve saldırılara maruz kaldılar." şeklinde konuştu. İleri, 5-6 ay boyunca babasının bütün olumsuzluklara rağmen adaletin tecelli edeceğini büyük ümitle beklediğini anlatarak, "Nisan mayıs aylarında Başsavcı Egesel'in tahliyesini isteyen bir sanık polis memuruna 'Bu rezil' şeklinde ifade kullanaması üzerine babam tüm ümitlerini yitirdi" diye konuştu. İleri babası Tevfik İleri'nin son gün yapılan aramalarda bağırsak hastalığı ile ilgili ilaçlarının dahi elinden alındığını belirterek, babasının bu olay üzerine şunları söylediğini anlattı: "Bu zavallılar herhalde benim intihar edeceğimi düşünüyorlar. Kısmette belki de şehit olmak varken intihar edilir mi?" Cahit İleri sözlerini, "Allah o günleri bir daha bu millete yaşatmasın" temennisi ile sona erdirdi.
Konuşmaların ardından Genç Siviller adına bir gurup Yassıada'ya çıktı. Grup üzerinde "Yassıada Demokrasi Müzesi Olsun" yazılı pankart astı. Pankartın asılmasını tekneden izleyenler de alkışlarla sevinç gösterisinde bulundu.