Arınç, Ahmedi Hani'nin eseri Mem u Zin'den uyarlanan "Siya Mem u Zin" adlı dizinin galasına katıldı. TRT Şeş için çekilen diziyi izlemeden önce gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, diziye ilişkin "Çok önemli bir dizinin galasındayız. Bu meşhur bir aşk hikayesidir. Kültürümüzün, medeniyetimizin en güzel örneklerinden birinin destanıdır. TRT, bu aşkı yaşatabilecek sanatçılarla güzel bir dizi çekilmesine vesile oldu. Umarım ki herkesin beğenisi olacak. Bu dizinin TRT 6 ekranlarında yayınlanması bizim TRT tarihinde de bir ilk olacak. Kitap Kültür Bakanlığımız tarafından basılmıştı. Bu Kürtçe yazılmış nazım bir eserdir. Dizide de alt yazılarla Türkçe olarak desteklenecek, orjinalliği kaybolmasın diye. Umarım çok başarılı olmuştur. Halkımız tarafından beğenilecektir ve artık özgürlükler Türkiye'sinde anadilde yazılmış bir eserin dizi haline getirilmiş olmasından hepimiz kıvanç duyacağız. TRT'yi de sanatçılarımızı da kutluyorum." dedi.
Milli Eğitim Bakanının MGK'ya katılmasına ilişkin bir soruya ise Arınç, MGK üyelerinin belli olduğunu hatırlatarak ihtiyaç duyulduğunda bakanlar, müsteşarlar, genel müdürlerin de çağrılabileceğini ifade etti. Geçmiş dönemde Enerji Bakanı ve Sağlık Bakanının da çağrıldığını bildiğini anlatan Arınç, bugünde Milli Eğitim Bakanının bilgi vermesi için kurula davet edildiğini kaydetti. Arınç, şöyle devam etti: "Genelde Türkiye'deki eğitimin geldiği nokta, öğretmenlerimiz, dersliklerimiz, yatılı bölge ilköğretim okulları ve yeni sistem içerisinde eğitimin daha rasyonel hale gelmesi için Milli Eğitim Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar bir rapor olarak sunuldu."
MGK'daki konuşmaların gizli olduğunu hatırlan Arınç, Mecliste gündemde olan eğitim modeli 4+4+4'ün MGK'da kesinlikle konuşulmadığını vurguladı. Çünkü bunun bir kanun teklifi olduğunu dile getiren Arınç, bir hükümet meselesi olmadığı için böyle bir meselenin MGK gündemine girmesi ve konuşulması esasen mümkün olmadığını ifade etti.
28 Şubat post-modern darbe ve fişlemelere ilişkin bir soru üzerine de Arınç, "28 Şubat'la ilgili söyleyeceğim ayak üstü şeyler değil. O dönemi yaşamış bir siyasetçi olarak zaman zaman belgesellerin içinde, zaman zaman televizyon mülakatlarında çoğu zamanda gazetelere verdiğimiz röportajlarda bildiklerimizi anlatıyoruz. Önemli olan 28 Şubat sürecinin bin yıl sürecek dendiği halde 10 yıl bile sürmemiş olmasıdır. Ve 28 Şubat'ın faillerinden yargı tarafından hesap sorulacak noktaya gelinmesidir. Bunu olumlu bir gelişme olarak görebiliriz." şeklinde konuştu.