Dün Milliyet ve Paralel’den “Kayyım”ın eline geçen Bugün gazetelerinde okuduğum 2 haber, beni taa “14 yıl öncesi”ne yani “merhum Erbakan Hoca ile yaptığımız sohbet”e götürdü...
“14 yıl öncesi”ndeki sohbet ile bugünkü gelişmeleri değerlendirince, gördüm ki; “Yahudiler” ve “Hıristiyanlar” için “sembol”lerin çok büyük önemi var.
“Armagedon” gibi,
“Leviathan” gibi...
AKDENİZ, GEMİ TARLASI!
“Sembol”lere geçmeden önce, “Akdeniz’deki son gelişmelere” bir göz atalım...
Haberler şöyle:
lSuriye’ye destek vermek için Karadeniz donanmasının önemli kısmını ve uçak gemisi avcısı olarak bilinen RFS Moskva adlı savaş fırkateynini Doğu Akdeniz’e gönderen Rusya; bölgede tarihin en sıcak günlerinin yaşanmasına sebep oluyor. Rusya’nın, Suriye’deki Lazkiye Hava Üssü ve“Tartus Deniz Üssü”nde 10 tanesi muharip (3 korvet, 2 fırkateyn, 2 muhrip, 2 denizaltı, 1 istihbarat gemisi), 3 tanesi lojistik destek gemisi olmak üzere 13 savaş unsuru bölgede... Sürekli değişim yapan Rus savaş gemileri, Karadeniz’den Türk boğazları yoluyla bölgeye geliyor.
lABD’nin ise USS Roosevelt uçak gemisi ve USS Donald Cook adlı modern destroyeri ile toplam 9 (3 fırkateyn, 2 destroyer, 1 elektronik harp gemisi, 1 istihbarat gemisi ve 1 hava savunma) muharip gemisi var.
lNATO üyesi Fransa’nın Doğu Akdeniz’de Charles de Gaulle adlı uçak gemisinin yanı sıra 2 fırkateyni, bir denizaltısı bulunuyor.
lBölgede ayrıca İtalya’nın 2 (1 fırkateyn ve 1 denizaltı), İngiltere, Kanada, İspanya, Belçika, Portekiz, Yunanistan ve Hollanda’nın ise birer savaş gemisi seyir halinde.
lAylarca karakol görevi yapabilecek savaş gemisi bulunduran Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, 20 muharip, 14 lojistik destek gemisi ile bölgede tedbirleri artırdı... Aksaz Deniz Üssü, Mersin Limanı ve Mağusa Limanı’nı kullanarak pek çok savaş gemisini görevlendiren Deniz Kuvvetleri, deniz karakol uçaklarıyla da hava sahasında devriye uçuşu yapıyor.
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI!
İşte ben, bu “tablo”ya bakıp, diyorum ki; “Suriye ve dolayısıyla Akdeniz’de, ilân Edilmemiş bir 3. Dünya Savaşı yaşanıyor!”
Bunun aksini iddia eden; Akdeniz’deki bu “güç gösterisi”nin sebebini izah etmeli değil mi?
Ne yani;
12 ülke, “güçlü savaş gemileri”ni Akdeniz’e göndermekle, “Suriye’den pay kapmaya” mı çalışıyor?..
“Suriye” ne ki?.. Suriye, 12 ülkenin dişinin kovuğuna bile yetmez!..
O halde, niye oradalar?..
Yoksa, “Suriye bahane”dir de, asıl kapışma “trilyonluk gaz rezervleri”nin bulunduğu Kıbrıs Rum Kesimi’nde mi yaşanacaktır?..
KOD ADI: LEVİATHAN!
Akdeniz’i bir “ateş çemberi” haline getiren projeye ilginç bir isim verilmiş... İsrail; projenin ilk adımı olan ve 2012 yılında Kıbrıs Rum Kesimiile ortaklaşa yaptığı sondajla Akdeniz’de uluslararası sularda bulduğu“zengin doğalgaz yatakları”na Leviathan ismi vermiş!..
Peki, Leviathan ne demek?
1588-1679 yılları arasında İngiltere’de yaşayan ve bir papaz olanThomas Hobbes’in bir kitabının ismi olan Leviathan, İncil ve Tevrat’ta“Görünmeyen fakat varlığı korku salan su canavarı” anlamına geliyormuş!.. Hobbes devlet yönetimine dair görüşlerini yazdığı kitapta, Batılı ülkelere şu tavsiyede bulunuyormuş:
“İnsanlar, hepsini birden korku altında tutacak genel bir güç olmadan yaşadıkları vakit, savaş denilen o durumun içindedirler ve bu savaş herkesin herkese karşı savaşıdır.
İnsanları yabancıların saldırılarından ve birbirlerinin zararlarından koruyabilmek için tüm güçler tek bir kişi ya da bir heyete bırakılmalı. Bu gerçekleştiğinde, tek bir kişilik halinde birleşmiş olan topluluk bir devlet haline gelir. İşte o LEVİATHAN’ın doğuşudur!”
İngiliz yazar Thomas Hobbes’in Leviathan’da bahsettiği gibi;
Şu an Akdeniz’de herkesin herkesle savaşacağı bir ortama doğru gidiliyor.
Başta ABD ve Rusya olmak üzere NATO üyeleri Akdeniz’de askeri yığınakyapmayı sürdürüyor.
ARMAGEDON SAVAŞI
Yazının başında dedim ya; Yahudiler ve Hıristiyanlar için “sembol”lerin önemi çok büyüktür...
İncil ve Tevrat kaynaklı “Leviathan” kelimesiyle ifade edilen “sembol” de öyle!.. Belli ki; “Leviathan” adını verdikleri “Doğalgaz rezervleri”üzerinden bir “3. Dünya Savaşı” çıkarmanın hesaplarını yapıyorlar!..
Ne ilginç değil mi;
Bir zamanlar da, “Armagedon Savaşı” ile “Tanrı’nın Elini Kıyamete Zorlayanlar” yine Yahudiler ve Hıristiyanlardı, iyi mi?..
Bilmem, hatırlar mısınız;
1 Ekim 2001 tarihli Ayna’da, ilk defa Merhum Erbakan Hoca tarafından dile getirilen bir “tarikat”tan ve bu tarikatı inceleyen Grace Hallsell adlı bir gazeteciden söz etmiştim!?.
“Forcing God’s Hand”, yani “Allah’ın Elini Zorlamak” adlı bu kitap, Kim Yayınları tarafından Türkçe olarak basılmıştı...
Kitabı okuyunca; tüylerim diken diken olmuştu... Dehşete kapılmıştım...“Dünya Müslümanları” rahat yataklarında mışıl mışıl uyurlarken, gördüm ki, “Hıristiyan-Yahudi ittifakı” dünyanın başına çoraplar örmekle meşgul!..
Hayır, “senaryo” değildi bunlar!..
Grace Hallsell, “gördüklerini” ve “yaşadıklarını” yazmıştı...
Gerek Amerikalı “Yeniden Hıristiyanlık Tarikatı”nın üyeleri, gerek “Yahudi fanatikler”, resmen ve alenen “Armagedon Savaşı”nın çıkması için çırpınıyordu!..
Kitab-ı Mukaddes’in “Ezeikel” bölümünde anlatılan hikâyenin “her an vuku bulabileceği”ni söylüyorlardı!..
Dahası; ABD’nin de, “Ezeikel’deki aşamaya geldiğine” inanıyorlardı!..
Bunlar, sadece Pat Robertson gibi “televizyon papazları” olsa, yine de gülünüp geçilirdi!.. Ne var ki, 1998’de Time dergisi tarafından yapılan bir ankete göre, “Amerikalıların yüzde 51’i” de buna inanıyordu!..
Bunlar, “çılgın” denilen kişiler de değildi!..
Çoğu; orta ve orta üstü sınıfa mensup insanlardı!..
İşin garibi; Bu inançta olanlar arasında, bir dönem ABD Başkanlığı yapmış olan Ronald Reagan da bulunuyordu!..
Başkan Reagan’ın; 1983’te Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’ndenTom Dine ile yaptığı sohbette sarf ettiği şu sözleri aktarırsam, ne demek istediğim, herhalde daha iyi anlaşılır:
“Aşikâr ki, Eski Ahit’teki eski peygamberlerinize ve Armagedon’la ilgili önceden haber verilmiş alâmetlere geri dönüp baktığımızda, acaba olacakları görecek nesil biz miyiz diye merak ediyorum...
İnanın bana; bu kehanetler, açık bir şekilde yaşamakta olduğumuz şu günleri tasvir ediyor!”
9 MİLYON YAHUDİ ÖLECEK!
Hadi, Reagan’ı da, “eski budala”lardan sayalım... Peki, aydın, düşünür ve yazar olan Hal Lindsey’in şu yazdıklarına ne diyelim:
“Düşünün bir kere! En az 200 milyon Doğulu asker ve bir ondan fazlası da Batılı... Yeniden Dirilmiş Roma İmparatorluğu (Batı Avrupa)! İsa Mesih, kendi şehri Kudüs’ü harap edenlere vuracak.
Daha sonra Megiddo veya Armagedon vadisinde toplanmış ordularla savaşacak. Kudüs’ten başlayarak akan kanın 200 mil uzunluğunda ve atların başı seviyesinde olacak olması kimseyi şaşırtmasın... Bütün vadi savaş araçları, hayvanlar, insan gövdeleri ve kanla dolacak...
Bu inanılmaz gibi görünüyor. İnsanın havsalası almıyor, insanın insana yapacağı bu insanlık dışı fiilleri. Ancak, o gün Allah insanın doğasının kendisini bütünüyle dışa vurmasına izin verecek. Dünyanın bütün şehirleri, yani Londra, Paris, Tokyo, New York, Los Angeles ve Chicago yok olup, haritadan silinecek.”
Öyle bir savaş ki; “Yahudilerin üçte ikisi öldürülecek!.. Bu savaşta 9 milyon Yahudi ölecek... Yahudilerden sadece 144 bini sağ kalacak ve onlar da Hıristiyan olacak!”
SAVAŞ MERKEZİ AKDENİZ!
Tel Aviv’in 55 mil kuzeyinde ve Akdeniz’den 15 mil kadar içerde bulunanMegiddo vadisinin “Armagedon” savaşının vuku bulacağı alan olduğuna katıksız inanan Clyd, şöyle diyordu:
“Evet, 9 milyon Yahudi ölecek... Akan kan, 200 mil boyunca atların başlıkları seviyesine ulaşacak!.. Allah, bunu Yahudilere yapacak!.. Çünkü Allah, onların arınmasını istiyor!”
Bilmem tatmin oldunuz mu?.. Ama adamların inançları bu!..
Doğrusu; “Allah’ın en fazla peygamber gönderdiği bir kavim” olmakla övünen “Yahudiler”in de bu inançta olması, pek şaşırtmadı beni!..
Onlar; peygamberlerin “sapıklıkları uyarmak” için gönderildiğine değil de, kendilerinin “seçilmiş bir kavim” olduğuna inanıyorlarsa, söylenecek pek bir şey olmasa gerek!..
Ama, “dünya felâkete gidecek”miş!..
Gidiyor zaten!..
Armagedon’a mı,
Leviathan’a mı?..
İşte o belli değil!..
Ama, Akdeniz’de!.. İşte bu, belli!..
Yahudiler ve Hıristiyanlar;
“Tanrı’nın Elini Kıyamet’e zorluyor”lar!..
*************************************************************************
Amerika’nın “manyak”ları... Bush’tan sonra Trump!
Bundan 13 yıl önce... Yani, 1 Nisan 2002 tarihli Ayna’da; “İsrail’e saldıran Filistinli teröristler” diyen, dönemin ABD Başkanı Bush oğlu Bush için demiştim ki;
Bir ABD Başkanı’nın böyle konuşabilmesi için ancak ve ancak, “gerzek”veya “dunkof” olması gerekir!..
Ya da; Aptal ve budala!..
Galiba, Bush da böyle biri!.. Hayır, “galiba”sı fazla...
Bush, gerçekten de “budala” biri!..
Hem de “anketle” sabit bir budala!..
Efendim, “En budala Amerikalılar” anketinde, Bush, “12. sıra”da çıkmış, iyi mi?.. Evet, evet 12. sırada!.. Birinci sırada aktör Robert Downey var... Daha sonra da Bill Clinton ve Enron firmasının başkanı Ken Lay geliyor!..
Üst üste gelen bu haberleri okuyunca, şöyle düşündüm: “Amerika denilen bu ülkeyi, hep budalalar mı yönetiyor acaba?”
12 yıl önce bunları yazmışım... Bugün de, aynı şeyleri, “Cumhuriyetçilerin Başkan Aday Adaylarından Donald Trump” için yazarsam, herhalde abartmış olmam!..
Daha önce; “ABD’deki bazı camileri kapatacağım!.. Suriyeli sığınmacıları geri göndereceğim!” diyen Trump, son olarak demiş ki;
“Müslümanlar ABD’ye alınmasın!.”
Al sana bir “Aptal, budala ve manyak” daha!..
Amerika’yı bitirirse, bu “manyak”lar bitirir!
yeniakit