Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün yok edildiğini savunarak, "Türkiye'de yargı bağımsız değildir. Söyleyen yalan söyler" dedi.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Kadın Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen, "Yok Sayılan Hukukun Üstünlüğü ve Devrim Yasalarımız" konulu konferansa katıldı. Konferansta ayrıca Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı Necla Arat, Yazar Yazgülü Aldoğan, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Tansel Çölaşan ve çok sayıda kişi hazır bulundu. Beşiktaş'taki Akatlar Kültür Merkezi'nde yapılacağı duyurulan konferans, katılımın fazla olması nedeniyle Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde yapıldı. İlk önce Akatlar Kültür Merkezi'ne gelen katılımcılar, konferansın yerinin değiştirilmesi üzerine yürüyerek Mustafa Kemal Kültür Merkezi'ne geçti.
Konferansta konuşan Sabih Kanadoğlu, 12 Haziran'daki genel seçimlerin Türkiye için hayat memat meselesi olduğunu savunarak, "Umuyorum ki bu hayat memat olan seçimde başarılı olacağız. Yok sayılan sadece hukukun üstünlüğü mü? Yok sayılan hukukun üstünlüğüyse ve bu yok edildiyse başka hangi ilke varsa yok edilmeye mahkumdur. Laik cumhuriyete karşı olduğu, Yüksek Mahkemece tescil edilen bir parti tarafından yönetiliyoruz. İleri demokrasi adı altında bir yutturmaca içinde yasama, yürütme, yargıya egemen bir dikta yönetimi karşımızda. Çoğulculuk ve katılımcılık yok sayıldı. Basın özgürlüğü yok sayıldı. Hukukun üstünlüğü yok edildi. Türkiye'de yargı bağımsız değildir. Söyleyen yalan söyler. Eğer HSYK 4 bin 500 aday arasında iki günde seçiliyorsa yanlışlık var. Anayasa Mahkemesi'nin oluşumunun nasıl şekillendiğini hatırlayınız dört yedek üye asil üye haline getirildi. Siyasi parti kapatmak çok keyifli bir şey değil" dedi.
CHP'li Süheyl Batum ise, iktidarın demokrasi istemediğini öne sürerek, "Ben de önemli toplantı. Çok yoğun kalabalık vardı. Türkiye'de bir şeylerin değiştireceğin gösterdiğimizi anladım. Ne oluyor diye kimse sormadı. Türk askerinin kafasına çuval geçirirken Başbakan 'müzik notası mı vereceğiz' derken kimse sormadı. Kozmik oda aranırken kimse sormadı. Bunların hepsini sorsaydık, bunları yaşamazdık. İki tane örnek vereceğim. HSYK, iki gün oturumda 4 bin 984 aday arasında 160 Yargıtay üyesi, 51 tane
Danıştay'a üyesi seçti. Üçer dakikadan adayların dosyasını incelese 250 saat eder. Ama onlar 15 saniyeden az ayırdılar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın "Sizin için yapıyorum" dediğini anlatan Batum, "Mübarek ve Kadddafi de 'sizin için yapıyorum' diyordu. 'Kadınlarla erkekler eşit olacak' dendi. Atamalara baktım, 160 üyesi içinde 5 kadın, Danıştay'da da iki tane hanım toplam 7 var. Sivas'ta diri diri yakanların, şeriat isteyenlerin avukatı Başbakanın sağ kolu. Türkan Saylan ve Kanadoğlu'nun evinin aranmasını lanet ediyoruz. Türkiye 17. büyük ekonomi olmuş. UNDP rakamlarına göre 2001 yılındaki krizden sonra Türkiye dünyanın en büyük 19. ekonomisi, 2001 krizinden sonra insani gelişmişlik endeksinde de 85. sırada. Şu anda ise yine aynı endekste 83. sırada. Bu endekste yaşama süresi, okullaşma, gelir dağılımı, kadın erkek eşitliği,basın özgürlüğügöz önüne alınıyor. Bu hükümet onlara hapisteki gazeteci sayısını 1 olarak göndermiş. Herhalde diğerleri için kapı açıktı, kendi kendine girmiş demişlerdir" şeklinde konuştu.
Konferansta konuşan Tansel Çölaşan ise herkesin 12 Haziran'daki genel seçimde oy kullanmasını istedi.
iha