Şamil Tayyar/Star
8 asker kaçırıldı mı teslim mi oldu?
Pazar sabahı 04.45 sularıydı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun telefonu çaldı. Büyük bir telaşla uyandı. Karşısındaki ses, Dağlıca'daki PKK saldırısını anlatıyordu. Dehşete kapıldı.
Konu henüz basına yansımamıştı. Hatta devlet erkanından çok kişinin olaydan haberi bile yoktu. Bir daha gözüne uyku girmedi.
Başka haber kaynaklarından kendisine ulaşan bilgileri teyit etmeye çalıştı. Maalesef doğruydu. Ortaya şu tablo çıktı: 12 şehit, 16 yaralı ve 14 kayıp var. Terörist sayısı ise 210 civarında.
Bu rakamların ötesinde iki vahim iddia vardı: 1- Kaybolan askerler (veya bir kısmı) kaçırılmadı, teslim oldular. İçlerinde en az birisi köstebek olabilir. 2- Saldırı sırasında telsiz ve telefonlara uydudan karartma uygulandı. PKK böyle bir teknolojiye sahip değil. Acaba ABD bu saldırının içinde mi?
Dün Sabah'ta yayınlanan Erhan Öztürk'ün çarpıcı haberindeki bir iddia, Yazıcıoğlu'na aktarılan bilgilerle örtüşüyordu. Çatışmadan yaralı kurtulan bir er şöyle diyordu: ' Üstlerimizden öğrendiğime göre içimizden bizi bilen biri 'buraya gelebilirsiniz, burası savunmasız' demiş.'
Kalın bir terör dosyasıyla pazartesi günü Çankaya Köşkü'ne çıkan Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Gül'e önce önerilerini sıraladı: 'İdamı yeniden getirin. Terörle mücadelede yeni konsept belirleyin, anti-terör timleri oluşturun. Habur'u kapatın, Ovacık'tan yeni kapı açın. Terörle mücadele için yeni uydu kiralayın...'
Ardından kendisine ulaşan özel bilgileri paylaştı. Gül, düşünceliydi. Bu konulara girmek istemiyordu ama Yazıcıoğlu'nun bu ayrıntılı sunumu karşısında ağzından bir cümle döküldü: 'Haber kaynakların sağlammış.'
Gül sadece küçük bir ilave yaptı: 'Kayıp asker sayısı 14 değil 8. Ancak daha önce kayıp asker sayısı daha fazla sanılıyordu.'
Kaybolan askerler ve iletişim araçlarına karartma uygulandığı iddiaları karşısında ' Haber kaynakların sağlammış' cevabını alan Yazıcıoğlu, bundan cesaretle, bu kez can alıcı soruyu yöneltti: ' Bu askerler zorla mı kaçırıldı yoksa teslim mi oldular?'
Bu arada PKK'nın yayın organı Fırat Haber Ajansı'na konuşan örgütün lider kadrosundan Feyman Hüseyin'in ' Çatışmak istemeyen 8 Türk askeri elimizde' açıklaması da bu şüpheyi arttırır niteliktedir.
Kaldı ki, 16 yaralı askerimizin varlığı, teröristlerin siperlerden içeri girmediğini gösteriyor. Öyle olsaydı, yaralı askerleri de öldürürlerdi.
Gül yine kısa konuştu: ' Bu konuda kesin bir şey yok. Genelkurmay bu konuyu çok yönlü olarak soruşturuyor.'
Anlıyoruz ki, Dağlıca baskını soruşturma konusu. İstihbarat zaafı, köstebek kuşkusu, ABD'nin PKK'ya lojistik desteği gibi tüm iddialar mercek altında. Doğrusu da bu. Hatalarımızdan ders çıkarmayı bilmez ve sorunun çapını keşfedemezsek, Allah korusun daha büyük facialar kaçınılmaz olur.