Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi hayatını kaybetti. BM de 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ı tüm kadınları için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) 1977’de aldığı kararla her yıl 8 Mart’ta kutlanan Kadınlar Günü bu günlerde Anadolu kadını açısından ayrı bir öneme sahip. 1935’te seçme-seçilme hakkına sahip olan ve yine bir 8 Mart günü ilk oyunu kullanan Anadolu kadını, şekilde kalan özgürlük sebebiyle 2008 yılında bile mağdur. Seçilme hakkı olan Anadolu kadını başörtülü olduğu takdirde milli iradenin tecelligahı olan Meclis’e girme hakkı yok oluyor. Aynı şekilde başörtülü kadınların eğitim hakkı da elinden alınmış durumda. Anayasa değişikliğine rağmen rektör terörü ile yasak hâlâ sürdürülüyor. Genelkurmay’ın kadınlar günü afişlerinde bile başörtülü kadına yer verilmiyor. Bir belediye, afişinde başörtülü kadın kullanırsa kartelin hedefi oluyor. Tam bu noktada mağduriyetin altını çizen sivil toplum kuruluşu temsilcisi kadınlar, “Başörtülü kadının adı bile yok” vurgusunda bulundu.
BAŞÖRTÜSÜ BİR KADIN HAKKI DEĞİL
“Başörtüsünü hiçbir zaman kadın hakkı olarak görmedim. Başörtüsüne karşı duruş sergileyenler aslında İslâm’ın bir emrine karşı duruş sergilemiş oluyorlar” diyen Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgürder) Başkanı Hülya Şekerci, “Netice itibariyle pek çok kadın başörtüsü yasağı sebebiyle eğitim ve çalışma hayatında mağdur oluyor” şeklinde konuştu ve kadınlar gününde bu mağduriyetin altının çizilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’deki feminist hareketlerin önemli bir kısmının başörtüsü mağduriyetini görmezden geldiğini ve bunun bir çelişki olduğunu kaydeden Şekerci, Türkiye’deki feminist hareketlerin başörtüsü mağduriyetini yok saydıklarını ve hatta taraf olduklarını da sözlerine ekledi.
TÜRKİYE’DE KADININ ADI BİLE YOK
İstanbul Kadın ve Kadın Kuruluşları Derneği (İKADDER) Genel Sekreteri Şengül Yiğit de “Türkiye’de kadının adı bile yok” diyerek, Kadınlar Günü'nde Anadolu kadınının bulunduğu durumu vurguladı. Böyle bir günü kutlamadığını anlatan Yiğit, “Kutlamadan kadının kimliğini iyi tanıyalım, kadına değerlilik duygusunu teslim edelim. Horladığımız, ötelediğimiz, üstenci bir tavırla kimliğini silmeye çalıştırdığımız ‘ev kadını’, ‘türbanlı kadın’ gibi kategorize ettiğimiz kadınları artık kategorize etmekten vazgeçelim. Bunu yaparsak gün kutlamamıza gerek kalmaz. Her gün bizim olur o zaman” dedi.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINDA SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ
Başörtüsü yasağını hatırlatmanın önemine değinen Yiğit, “Başörtüsü yasağı konusunda ise sözün bittiği yerdeyiz” dedi ve şunları söyledi: “Üstüne vazife olan olmayan herkesin konuştuğu yerde susmayı tercih ediyorum. Bu durumda susmak politik bir eylemdir. Bir başörtülünün de yapacağı en güzel eylem budur.”
Vakit