A. Hakan'dan Vakit'e Sorular

"Sen hiç Batılı Gördün mü?"

A. Hakan Coşkun/Hürriyet

On üç maddede Batı ahlaksızlıkları


BAŞBAKAN Erdoğan, "Batı’nın ahlaksızlıklarını aldık" dedi ya...

Bazıları ısrarla sordu:

"Ey Başbakan! Söyle bakalım... Hangi ahlaksızlıklarmış bunlar?"

Başbakan buna bir yanıt vermedi...

Bir liste falan çıkarmaya kalkışmadı...

Ancak...

İmdada Vakit Gazetesi yetişti...

"Hangi ahlaksızlık mı? İşte bunlar" başlığı altında bir "ahlaksızlık listesi" yayınladı gazete...

Vakit’e göre Batı’da...

BİR Aile mefhumu çökmüş...

İKİ Evliliklerin yerini birlikte yaşama almış.

ÜÇ Kadınlar kucaklarında bebek yerine köpek gezdirmeye başlamış...

DÖRT Yaşlılar huzurevlerine terk edilmiş...

BEŞ Homoseksüellik ve lezbiyenlik almış başını gitmiş.

ALTI Cinsel yaşama özgürlüğü teşvik ediliyormuş.

YEDİ Batı’da cinsellik yaşı 10-11’e inmiş...

SEKİZ İlköğretim okullarında bile prezervatif satışı yapılıyormuş.

DOKUZ Uyuşturucu bağımlılığı ilkokul düzeyine inmiş...

ON Komşuluk yokmuş...

ON BİR Misafirlik hak getire imiş...

ON İKİ Dayanışmanın adı bile geçmiyormuş.

ON ÜÇ "Zavallı" Batı insanı, "milyonlar içinde yalnız" imiş...

* * *

Bu listeye her bakımdan itiraz edilebilir...

"Birader, hayatında kaç Batılı gördün? Kaç Batılı ile muhatap oldun? Bunları nereden biliyorsun?" meselesinden tutun da, "Madem öyle... Adamların başına neden taş yağmıyor?" meselesine kadar...

Boşlukta kalan birçok husus üzerinde durulabilir.

Ama ben böyle bir şey yapmayacağım...

Sadece ve sadece şunu söylemekle yetineceğim:

Eğer Batı, listesini yayınladığınız gibi "ahlaksızlık" denilen olgunun yuvalandığı bir merkez haline geldiyse...

Söyler misiniz?

Listeyi yayınlayarak durumunu kurtarmaya çalıştığınız Başbakan Tayyip Erdoğan, neden bu ahlaksızlık merkezine dalmak için kapıları zorluyor...

Adamlar, "Biz sizi almayız" dedikçe...

Erdoğan neden "Hayır! Alacaksınız" diye ısrar ediyor.

Bir "ahlaksızlık deryası"na dalmak için bunca gayret neden?

Bu soruya Vakit Gazetesi’nin yanı sıra Başbakan Tayyip Erdoğan da yanıt verebilir...

Hatta yanıtı bir uçak yolculuğunda Vakitçiler ile Erdoğan birlikte de hazırlayabilir.

GÜL’E KUTLAMA

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, kendisiyle ilgili çizilen karikatürler için son sözü söylemiş.

Her uygar ülkenin devlet başkanı gibi, "Bu mizahtır... Güler geçerim... İyi çizmiş, kötü çizmiş önemli değil..." demiş ve kendisinin karikatürler için mahkeme kapılarına gitmediğini de eklemiş.

Ne güzel!

"Abdullah Gül aleyhinde yazdıklarının mürekkebi kurumadı" diyeceklere aldırmadan...

Ya da...

"Tayyip Erdoğan’dan farkını ortaya koymaya çalışıyor" diye yazarak fitne / fesat çıkarma çabası içine girmeden...

Yani açıktan kutluyorum kendisini...

Veli Küçük olayı

ERGENEKON operasyonundan ne çıkar bilmiyorum.

Nasıl sonuçlanacak onu da bilmiyorum.

Yazılıp çizilenleri ciddiye almalı mıyım?

Emin değilim...

"Derin devlet çökertildi" diye bayram mı yapacağım?

Yoksa "Ulan böyle derin devlet mi olur? Böyle dandik çete mi olur" diyenlere mi kulak vereceğim...

Kararsızım...

Ancak...

Kararlı olduğum bir şey var...

O da Veli Küçük gibi birinin...

Yani adı "Susurluk Paşası"na çıkmış bir emekli generalin...

Yani Susurluk Komisyonu’na ifade vermeye bile gitmeyecek denli burnundan kıl aldırtmayan bir adamın...

Yani kendi çapında bir efsanenin...

Yani baştan ayağa karizma kesilmiş birinin...

Gözaltına alınması...

Dahası tutuklanması hayli enteresandır.

Efsane bitmiştir.

Karizma çökmüştür.

"Dokunamazlar" havası sönmüştür.

Galiba bu bile başlı başına bir olaydır.

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak