Abbas ve Mübarek'in Ortak Yönleri

Hey siz Mübarek ve Abbas ikilisi! İnsanları zorla en dar yola soktunuz!

Dr. Fayiz Ebu Şemmâle

Her ikisi de kendinden önceki başkanın ölümünden sonra başkan oldu. Her ikisi de seçimler aracılığıyla konumlarını güçlendirdi. Her ikisi de karar almada mutlak yetkiye sahip hale geldi. Her ikisinin de çevresini kuşatan bir grup kötü insan var. Her ikisinin de İsrail ile iyi ilişkileri var. İsrailliler ile müzakereyi, anlaşmayı ve diyaloğu varlıklarını sağlayan ve güneşin her sabah yeniden doğmasına neden olan etkenlerin bir parçası olarak görüyorlar. Her ikisi de İsrail'in öfkesinin yağmurun yağmamasına, ağaçların kurumasına ve ay ışığının sönmesine yol açacağına inanıyor.

Bu bahsettiklerim, iki adam arasındaki kastettiğim ortak yönler değil. Bilakis ikisi arasındaki ortak noktadan kastım, Mısır'da ve Filistin'deki Arap halklarına yaklaşım biçimleridir. Onların Mısır ve Filistin'deki Arap halklarına yönelik yaptıkları son konuşmalardan örnekler vereceğim:

Hüsnü Mübarek Mısırlılara "Mevcut rejimin alternatifi karmaşadır" diyordu. Yani "Ya size büyük acılar tattıran benim rejimimi kabul edersiniz ve yolsuzluğa garkolmuş kötü insanların ceberrutluğuna boyun eğmeye devam edersiniz veya ortalığı karmaşa, yağma ve soygun kaplar. Ey Mısırlılar! Önünüzde üçüncü bir seçenek yok" diyordu.

Mahmud Abbas da aynı dille konuşarak şöyle diyordu: "Herhangi bir barış anlaşması yapabilirsek bunu halka soracağız. Halk onay verirse anlaşma geçerli olacak. Halk onay vermezse her şey bitecek. Filistin Özerk Yönetimi bitecek ve her şey sona erecek."

Abbas, Filistinlileri tehdit ederek, İsraillilerle yapacağı barış anlaşmasını onaylamazlarsa her şeyin sona ereceğini söylüyor. Abbas seçenekleri sadece maaşların kesilmesi, abluka ve açlıktan ölme veya barış anlaşmasını onaylamakla sınırlandırıyor. Mahmud Abbas, Hüsnü Mübarek'ten çok daha çirkin şeyler söylüyor ve "Bu tür bir referanduma katılmalarını reddeden ülkelerde yaşayanlar hariç tüm Filistinliler bu referanduma katılacak" diyor.

Ürdün, halkının yüzde 75'inin bu referanduma katılmasını reddediyorsa, Lübnan ve Suriye topraklarında yaşayan Filistinlilerin böyle bir referanduma katılmasını reddediyorsa, bunun anlamı referandum sadece Batı Yaka ve Gazze ile sınırlı olacak demektir. Bu durumda seçim hakkı nerede kalıyor? İfade, düşünce ve karar özgürlüğü nerede kalıyor? Hey siz Mübarek ve Abbas ikilisi! İnsanları zorla en dar yola soktunuz! 

 

 

fiem

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim