ABD Chavez'den Korkuyor mu ?

The Guardian'da Dilip Hiro'nun yazısı...

ABD Chavez'e karşı sonsuza dek sessiz kalmayacak

Aralık ayında Venezüella Devlet Başkanlığı'na yeniden seçilen ve ülkesinde bol miktarda bulunan petrolün fiyatını yüksek tutmaya devam eden Hugo Chavez, Amerikan hegemonyasına karşı çıkan ülkeleri gezmekle meşgul bu aralar. Bir yandan da Venezüellalıları direniş savaşına hazırlıyor ki, ABD'nin kendi sosyalist yönetimini devirmeye ve zengin petrol kaynaklarını ele geçirmeye yönelik kampanyasının önünü etkin bir biçimde kesebilsin. Bu hedeflerinde ilerleme kaydedebilmek için Chavez geçenlerde Rusya, Beyaz Rusya ve İran'ı ziyaret etti. Moskova'daki bir toplantıda Chavez, dinleyicilerini 'bilhassa anti-emperyalizm konusunda Lenin'in fikirlerine dönmeye' çağırdı. ABD'ye istinaden şunları söyledi: "Rusya'nın yükselmesini istemiyorlar. Ama Rusya yeniden bir güç merkezi olarak yükseldi ve dünya halklarının, Moskova'nın daha da güç kazanmasına ihtiyacı var."
Chavez iki sene önce Venezüella'nın bağımsızlık günü kutlamaları sırasında Rus Sukhoi jet savaş uçaklarının uçuşunuysa, 'ABD'ye bağımlılığı kırdığımız an' diye tanımladı. ABD'nin 'ülkeleri tehdit ettiği' bir dünyayı değil, onlara 'gerçek anlamda özgürlük' sağlayan çok kutuplu bir dünyayı savunuyordu. Chavez ayrıca ABD'nin, Latin Amerika ve diğer bölgelerdeki Washington muhalifi haçlı seferi karşısında bir ambargo başlatma olasılığına karşı, beş Rus denizaltısı aldı. Caracas'taki bir askeri üste konuşan Chavez, "Venezüella'yı birilerine saldırmak için değil, emperyal saldırganlığı önlemek ve barışı güvence altına almak için güçlendiriyoruz" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın 'tiranlığın ileri karakolları' diye nitelediği ülkelerden biri olan Beyaz Rusya ise, uzun menzilli radarlı bir hava savunma sistemi satın almak için bir sözleşme imzaladı. Bu silah alımları, yüksek petrol fiyatları nedeniyle Venezüella'nın dövizle dolup taşan hazinesinden finanse ediliyor. Petrol geliri sayesinde Chavez, yoksullara gıda yardımı, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetleri gibi tedbirlerle halk desteğini artırdı. Petrol fiyatlarında yaptığı bazı özel indirimlerle, ABD'ye karşı Karayipler ve Orta Amerika ülkelerinin de desteğini arkasına almayı bildi. Ayrıca Arjantin gibi borçtan başını alamayan Latin Amerika ülkelerine mali yardım yaptı.
Ülkesinde ve yurtdışındaki hareketleri Chavez'e, Venezüella petrolüne bağımlı olan ABD'ye meydan okuma şansı verdi. ABD'nin Venezüella petrolünü ithal etmekten vazgeçeceği güne karşı bir nevi sigorta olarak Chavez, petrole aç haldeki Çin'le de 'hidrokarbon bağları' oluşturuyor. 2009'da Venezüella'nın Çin'e petrol ihracatı günde 500 bin varili bulacak. Bir Çin petrol şirketi, Orinoco Havzası'nda petrol arama çalışmaları yapmak için Venezüella'nın devlet petrol şirketiyle işbirliğine girişti bile. Rus petrol devi Lukoil de o bölgede petrol arıyor. Bunlara ek olarak İran şirketi Petropars, Venezüella'nın enerji projelerine 4 milyar dolar yatırmayı planlıyor. Chavez de İran'ın petrol fiyatını Amerikan Doları yerine avro üzerinden belirleme çabasına destek verdi. Chavez'in Tahran'da Cumhurbaşkanı Ahmedinecad tarafından sıcak karşılanmasına şaşmamalı. Chavez Tahran'da, "İran ve Venezüella gibi bağımsız ülkelerin işbirliği, emperyalizmi yenmede ve ülkeleri kurtarmada etkin bir rol oynuyor. Küresel kibrin dayandığı sütunlar sallanmaya başladı" diye konuştu.
Venezüella liderinin gezi sonunda yaptığı açıklama, ABD'ye karşı bir emperyalizm karşıtı cephe kurma misyonunu sürdüreceğini gösteriyordu. ABD şu ana dek dişlerini gıcırdatmakla yetinmek zorundaydı. Ama nereye kadar? (6 Temmuz 2007)

Dilip Hiro

radikal

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Acar Medya Nifak Çetesini İfşa Etti (VİDEO)
Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine