Pentagon yetkilileri, İran'ın nükleer programını durdurmak isteyen İsrail'in saldırı planlarının, tesisleri imha etmede başarısız olmasından korkuyorlar çünkü her bir tesisin nerede olduğunu CIA de Mossad da bilmiyor.
İngiltere'de yayınlanan Sunday Telegraph gazetesinde Washington mahreçli yer alan haber yorumda, iki ülke arasında istihbarat sıkıntısı yaşandığı hatta aralarında ciddi bir güvensizlik olduğu iddia edildi.
Gazeteye göre, Amerikalı komutanlar, İsrail'in gelecek 12 ay içerisinde, İsrail'in kendini, İran'a karşı hareket etmeye mecbur hissedecek olmasına üzülüyorlar. Çünkü, İran tesislerinin konum ve savunma açıkları hakkında istihbarat eksikleri, Amerikan Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen ve İsrailli generallerin yaptığı görüşmelerde açıkça ortaya çıktı.
İsrail'in dış istihbarat'tan sorumlu eski bir Mossad şefi de gazeteye, İsrail'in, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek amacıyla bir yıl içinde harekete geçmek zorunda kalacağını anlattı.
İsrail-Amerikan askeri görüşmeleri hakkında yakın bilgisi olanlar, İran'ın nükleer bomba imal edecek düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olmasından ve nükleer tesislerini korumak amacıyla Rus yapımı SA-20 hava savunma sistemini kurmasından önce İsrail'in hareket geçmeye azimli olduğuna inanıyorlar. Bir yetkili, "İsrailliler gerçek bir acelecilik hissi içindeler" derken, belli olan tek noktanın ise yine İsrail'in elinde İran hakkında yeterli istihbarat olmadığını özellikle belirtiyor.
ABD'nin yanlış mesajı sonrası 2003 yılında, İran tüm Amerikan casuslarını, açığa çıkarmıştı. Ve ABD o günden beri, İran üzerinden yeterli insani istihbarat edinemiyor. Tüm elde ettiği bilgiler, uydu üzerinden. Beşeri
Bu durumda olan Amerikalılar, nerelerin vurulması gerektiği hakkında İsrail'in de yeterli istihbarata sahip olmadığını düşünüyorlar ve İsrail kendilerini ikna etmeden herhangi bir girişime girmeyecekleri yönünde işaret veriyorlar.
Sunday Telegraph, sağlıklı istihbarat sıkıntısını haberlerini, Bush'un ABD özel kuvvetlerinin İran içlerinde örtülü operasyonları artırmalarını onayladığı haberlerinin açıklayabileceğini düşünüyor.
Amiral Mullen'in geçtiğimiz hafta, 'terörle savaşta üçüncü bir cephe'nin açılması aşırı derecede gerginlik doğurucudur' yönündeki askeri harekât karşıtı açıklamasının ardında da istihbarat açığının yattığına inanılıyor. Amiral Mullen'in, aynı zamanda Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in başını çektiği şahinlerle de arasının açık olduğu biliniyor.
30 yıl boyunca İran üzerinde istihbarat faaliyetlerinde bulunmuş eski bir CIA şefi ise İran'a saldırı konusunda şunları söylüyor: "Onların inancı... Her hangi bir rol oynasak da oynamasak da İran'a saldırı suçlamasından, ABD'nin payını alacağı şeklinde; bu yüzden biz de işi hakkıyla yerine getirmeliyiz."
Pentagona danışmanlık yapan eski bir savunma ve istihbarat görevlisi, ABD ordusunun, askeri saldırıda Amerikanın çeşitli düzeylerde rol üstlenmesinin muhtemel sonuçlarını araştırdığını ifşa etti.
The Sunday Telegraph'a konuşan eski CIA yetkilisi, planlanan harekâtın İran içlerindeki 2 bin hedefe açık taarruzdan - ve şayet Yahudi devleti tek başına devam kararı verirse - İsrail için lojistik ve istihbarat desteği sağlamaya kadar dağılım gösterdiğini anlattı.
ABD, petrol arzının kesilmesi, Hürmüz boğazının kapatılması ve Amerikan donanma gemilerine ve Bahreyn'deki Amerikan üslerine hücum gibi çeşitli İran misillemeleriyle başa çıkma yollarının hazırlığını yapıyor. ABD donanması, İran Devrim Muhafızlarının kullandığı, çok sayıda küçük savaş teknelerinin toplu saldırılarına karşı körfezdeki savaş gemilerinin daha iyi çarpışabilmeleri için muharebe kurallarını da yakın geçmişte değiştirdi.
ABD ve İsrail hükümetleriyle yakın bağları olan etkili bir düşünce kuruluşu Washington Institute for Near East Policy'nin geçen hafta yayınladığı bir rapora göre İran, İsrail'in Dimona nükleer tesisine de saldırabilir veya hatta Körfez'deki petrol üretim ve işleme tesislerini de vurabilir.