İranlı general Kasım Süleymani ve Irak ziyaretinin başlangıcında onu karşılamaya gelen Iraklı komutan Ebu Mehdi El Mühendis'ın ve beraberindekilerin Irak'taki Amerikan askeri kuvvetleri tarafından bir suikast sonucu şehid edilmesinin ardından Irak Meclisinin aldığı karar gereği ABD güçlerinin ülkeyi bu yılın sonuna kadar terk etmesi gerekiyor. Peki, ABD güçlerini Irak'tan çekecek mi?
Amerika'nın katil bir devlet olduğu birçok farklı çevre tarafından kabul edilen ve seslendirilen bir gerçektir. Amerika'nın katil oluşu hukuk tanımazlığından kaynaklanmaktadır. O kadar ki ABD, askeri birliklerinin bulunduğu bir ülkede, yine o ülkeye resmi davetli olarak gelen yani misafir olan bir başka ülkenin generalini, hem de havadan atılan bir füze ile katledebilecek kadar hukuk tanımaz katil bir ülkedir.
Amerika'nın bu hukuk tanımayan karakteri sonucu katledilen İranlı Komutan Kasım Süleymani'nin şehadeti sonrasında Irak Meclisinin aldığı karar gereği ABD birliklerinin Irak'ı bu yıl sonuna kadar terk etmesi gerekiyor. Irak Meclisinin bu kararına ihanet içinde olan bir kısım Iraklıların desteği ile Amerika'nın bu karara rağmen Irak'tan ayrılmama yolunda bir yaklaşımının olduğuna dair işaretler olduğu bildiriliyor.
Gerçekten ABD birlikleri tamamen yıl sonuna kadar Irak'tan çekilecek mi yoksa bir şekilde Iraklı yandaşlarının desteği ile Irak'ta kalmaya devam mı edecekler? Bu sorunun cevabını bulmaya dönük Al-Waght sitesinde yer alan haber yorumunun çevirisini ilginize sunuyoruz.
Irak-İran Ortak Suikast Kovuşturma Komitesi Toplantısı: Mesajlar Nelerdir?
ABD işgal güçlerinin Irak'tan çekilmesine yönelik ültimatom yıl sonuna yaklaşırken, 25 Kasım'da İran'ın Kuds Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Irak Halk Seferberlik Güçleri Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi El Mühendis'in ABD tarafından öldürülmesine ilişkin İran-Irak Ortak Yargı Komitesi Bağdat'ta bir toplantı düzenledi. İki gün süren toplantı beş maddelik bir açıklama ile sona erdi:
İlk olarak, suikasta karışanları ve onların olanak sağlayanlarını, özellikle de Amerikalıları kovuşturmak için mümkün olan tüm yasal ve adli önlemleri almak.
İkincisi, devam eden soruşturmayı tamamlamak için ikili işbirliğini sürdürmek.
Üçüncüsü, iki taraf arasındaki cezai meselelere ilişkin adli anlaşmaya göre gerekli bilgileri tamamlamak için mevcut tüm kapasiteleri kullanmak.
Dördüncüsü, adli soruşturmada gerekli olan bilgilerin en kısa sürede tamamlanmasını sağlamak için iki ülkedeki Ortak Soruşturma Komitesinin çalışmalarına devam edilmesi.
Beşincisi, toplantının bir sonraki turunu bir ay içinde Tahran'da yapmak.
Anlaşma, Bağdat-Washington anlaşmasına göre, Amerikan işgal kuvvetlerinin çekilme tarihine sadece bir ay kala geliyor.
Bu toplantı neden bu saatte yapıldı?
Merkezi Irak hükümeti ABD'nin sınır dışı edilmesi konusunda ciddi değil
ABD'ye verilen ültimatomun bitiminden sadece bir ay önce iki terörle mücadele komutanının öldürülmesi vakasını takip edecek olan ortak yargı komitesinin toplantısı, ilk etapta Irak hükümetinin aynı zamanda meclis onaylı bir yasa olan sınır dışı edilmenin uygulanması için ciddi bir eylemde bulunmadığını gösteriyor. Donald Trump yönetimindeki Washington terör eyleminden yaklaşık iki yıl sonra, Başbakan Mustafa El Kazımi'nin ciddi ve etkili bir adım atmaması, liberal ve Amerikan yanlısı bir politikacı olarak sınır dışı etme yasasını engellediği yönündeki spekülasyonları artırdı. Ülkesinin işgal güçlerinden ve dış müdahaleden arındırılmış olmasını isteyen Irak halkının iradesine karşı gelen BAŞBAKAN, bugüne kadar ABD'nin çıkış düzenlemelerini erteledi ve geciktirdi. Şu anda yapılan adli toplantı El Kazımi ve hükümetine yönelik eleştirilere yol açıyor.
İstikrarsızlaştırıcı güçlerin sınır dışı edilmesinin kaçınılmaz olduğunu hatırlatmak
Yukarıda da belirtildiği gibi, yargı komitesi toplantısı ABD çıkış ültimatomuna bir ay kalmışken geliyor. Her iki ülkeden temsilcilerin bileşimine baktığımızda, Ocak 2020'de Doğrudan Trump'ın Bağdat Uluslararası Havalimanı'nda emri verdiği bir insansız hava aracı saldırısında öldürülen General Süleymani ve komutan arkadaşı El Mühendis'e suikast yapan güçlerin sınır dışı edilmesinin kaçınılmaz olduğunu iddia edebiliriz...
Hem İran hem de Irak'tan üst düzey yargı erklerinin varlığı ve toplantının üçüncü turunun gelecek ay Tahran'da yapılması, suikasta karışan faillerin sınır dışı edilmesinin uygulanmasındaki ciddiyeti ortaya koymaktadır. Şimdi, Irak kamuoyu ve iradesi faillerin cezalandırılmasını her zamankinden daha fazla talep ediyor ve bu terör suçuyla ilgili adli toplantı yapmak, Irak'taki güvensizlik ve terörizmin arkasındaki suçluların, yani Amerikalı işgalcilerin ayrılmaktan başka çareleri olmadığını hatırlatıyor. Irak hükümetinin çekilme yasalarını yıl sonuna kadar uygulamak için ciddi eylemlerde bulunmalıdır.
Ülkesine ihanet edenlere ve Amerikalılara sembolik mesajlar
Söz konusu toplantının tertip edilmesinin ardında Amerikalılar ve Irak'taki paralı askerleri için sembolik bir mesaj var. Açıklamanın ilk maddesine göre, suikastın arkasındaki ana faktörlere ve başta Amerikalılar olmak üzere onların aracılarına karşı tüm kovuşturma önlemleri alınacak. Aslında, ABD'nin kovulması alarmlarının çalmaya başlaması, korkakça suikastın arkasındaki suçluları adalete teslim etme alarmlarının da çaldığını gösteriyor. Bu insanlar şimdiye kadar işgal kuvvetleri sayesinde koruma örtüsüne sahip olsalar da, yeni koşullarda efendileri onlara ne müdahale edebilir ne de koruyabilir. Böyle uygun bir ortamda, Irak adalet sistemi failleri ciddi şekilde kovuşturacak ve adalete teslim edecektir. (İntizar)