Amerika, Irak hükümetiyle yürüttüğü stratejik diyalog toplantılarında Bağdat’ın talebiyle Irak’taki muharip güçlerini 2021 yılı sonuna kadar çekeceğini açıklamıştı.
Mehr Haber Ajansı Ramin Hüseyin Abadiyan imzasıyla yayımladığı bir makalede Amerikan güçlerinin Irak’tan çekilmesinin taksit bir manevra olduğunu öne sürüyor. Makalede şu ifadelere yer veriliyor:
Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü tahsin el-Hafaci, dün yaptığı açıklamada Amerikan muharip güçlerinin el-Enbar ilindeki Ayn el-Esed üssünden çekilmesinin tamamlandığını söyledi. O, açıklamasında “Amerika’nın Ayn el-Esed üssündeki tüm muharip güçleri çekildi. Üste sadece görevleri Irak ordusuna danışmanlık yapmak olan askeri danışmanlar kaldı” dedi.
Tahsin el-Hafaci’nin, “Erbil’deki el-Harir üssüne de çok yakında bir güvenlik heyeti gidecek ve Amerika’nın bu üsteki muharip güçlerinin çekilme sürecine nezaret edecek” şeklindeki açıklamasından kısa bir süre önce Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Areci, Amerika liderliğindeki uluslararası koalisyonuna mensup muharip güçlerin Irak’taki görevinin sona erdiğini açıklamıştı.
Kasım el-Areci açıklamasında şunları söyledi: “Biz, geçen yıl Amerika ile başlattığımız stratejik diyalog görüşmelerinin son aşamasını tamamladık. Dolayısıyla şu an Amerika liderliğindeki koalisyonun muharip güçlerinin görevlerinin sona erdiğini ve bunların Irak’tan çekildiğini resmi olarak ilan edebiliriz. Irak, uluslararası koalisyon ile eğitim, askeri danışmanlık ve askeri birliklerin güçlendirilmesi konusundaki işbirliğine devam edecektir.”
Amerika’nın Irak’taki muharip güçlerinin görevinin sona erdiğine ve bunların Ayn el-Esed askeri üssünden çekildiğine dair resmi açıklamalara rağmen Amerikan askeri güçlerinin Irak’ta bulunmaya devam ettiğini gösteren veriler de söz konusu.
Gerçek şu ki Ayn el-Esed üssünün tahliye edilmesi, Irak’taki bir dizi terörist eylemin ve sabotajların ardından gerçekleşti. Bu eş zamanlılık tesadüf olamaz. Birçok güvenlik uzmanı ve siyasi analist, Irak’taki güvenlik sorunlarının arka planında Amerikalıların olduğunu düşünüyor.
Amerika’nın bu yolla Irak güvenlik güçleri arasında bir ayrılık ve zıtlaşma olduğu imajı yaratarak bu ülkedeki askeri varlığını daha uzun bir süre garanti etmeye çalıştığı düşünülüyor.
Yaklaşık iki hafta önce terör örgütü IŞİD, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur bölgesine saldırdı. Bu terörist saldırıda 3 kişi öldü, on kişi de yaralandı. Bundan kısa bir süre önce de Irak’ta altı bombalı saldırı gerçekleşti.
Birinci bombalı saldırı Basra ilinde oldu ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve yaralandı. İkinci bombalı saldırı ise Kerkük’te gerçekleşti. Bu saldırıda da dört sivil hayatını kaybetti ve çok sayıda sivil de yaralandı.
Bu terörist saldırıların Amerikan güçlerinin Ayn el-Esed üssünden çekilmeleri sürecinde gerçekleşmesi tesadüf değildi, tam aksine önceden tasarlanmış bir planlanın sonucuydu.
Iraklı güvenlik uzmanlarından Heysem Hazali, bu konuda şunları söyledi: “Irak’taki bu son terörist olayların arka planında Amerika bulunuyor. Amerikalılar bu tür olayları, askeri güçlerinin Irak’ta kalmaya devam etmesi için bir gerekçe olarak kullanıyor.”
Heysem Hazali sözlerine şöyle devam etti: “Amerikalılar, Irak parlamentosunun yabancı askerlerin ırak’tan çıkarılmasını öngören kararını devre dışı bırakmaya çalışıyor. Amerikalıların Irak’taki güvenlik alanında bölünmüşlük olduğu gerekçesiyle askeri güçlerini daha uzun bir süre Irak’ta tutma ihtimali var.”
Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti ittifakı üyelerinden Saad el-Matlabi de bu konuda şunları söyledi: “Amerikalılar Irak’taki güvenlik durumunun kötü olduğu bahanesiyle daha uzun bir süre Irak’ta kalmayı sürdürmeye çalışıyor.”
Bütün bu söylenenlerden ortaya çıkan gerçeklikler şunlar: Amerika bu adımlar sadece taktik değiştiriyor ve Irak halkının ve direniş gruplarının kendisine yönelik tepkilerini azaltmaya çalışıyor. Bu şu anlama geliyor, Washington askerlerini Irak’ta uzun süre tutma şeklindeki stratejisini koruyor ve Irak’ta kendisine yönelik itirazları kontrol altına alabilmek için de taktik değişikliğine gidiyor.
Amerikan ordusunun komutanları da Irak topraklarını terk etmeyeceklerini vurguluyorlar. Bu çerçevede Amerikan Merkez Komutanlığı CENTCOM komutanı Frank McKenzie, son yaptığı açıklamada Amerika’nın Irak’ta 2 bin 500 kişilik bir güç tutmaya deva edeceğini söyledi.
Burada dikkat çekici olan şey Mustafa Kazımi’nin başbakanlığındaki Irak hükümeti, Irak meclisinin kararı doğrultusunda Amerikan güçlerini Irak’tan çıkarmak için hiçbir girişimde bulunmamasıdır.
Halbuki kendisinin geçici hükümetin başbakanlığına getirilmesinin temel şartı Amerikan güçlerinin Irak’tan çıkarılmasının zeminini hazırlamasıydı.
Mustafa Kazımi Amerikan güçlerinin Irak’tan çıkarılması konusunda herhangi bir adım atmadığı gibi Amerikan güçlerinin Irak’tan çıkarılması için çalışan gruplarla mücadele ediyor.
Iraklı yetkililer, Amerikan güçlerinin Irak’tan çıkarılmasını sağlayacak adımlar atmadıkları yönündeki eleştirilere Amerikan güçlerinin görev tanımı “muharip” olmaktan çıkarılıp “danışmanlık” şekline dönüştürüldü diyerek cevap veriyorlar.
Halbuki bu sadece Amerikan askeri güçlerinin Irak’ta kalmaya devam etmesine meşruluk kazandırmaya yöneliktir.
Iraklı güvenlik uzmanı Heysem Hazali, bu hususta şunları söyledi: “Amerikan güçlerinin görevinin muharip olmaktan çıkarılıp danışmanlığa dönüştürülmesi onların Irak’taki varlığının yasadışı oluşu üzerinde hiçbir değişiklik yaratmıyor.”
Bütün bu söylenenlerden anlaşılıyor ki Amerika, Askeri güçlerini Irak’tan çıkarma konusunda hiçbir şekilde ciddi değildir ve Irak hükümeti de bu konuda sergilediği pasif tavırla Amerika’nın Irak’taki askeri güçlerinin uzun süre bu ülkede kalmasının zeminini yaratmaktadır.