ABD'nin İran'a Karşı Türkiye Kozu

19 Mart’ta Türkiye’ye gelecek olan Cheney, Türkiye’den destek arıyor…

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, ‘İran’a saldırı zemini hazırlama’ planı olduğu bilinen Ortadoğu gezisi kapsamında Türkiye’ye de bir ziyaret gerçekleştiriyor. Cheney’nin Ankara’dana İran’a yapılacak operasyon ve füze kalkanı projesi için destek isteyecek. Cheney, 16 Mart’ta başlayan Ortadoğu gezisinin Ankara ayağında Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’la görüşecek.
Avrupa’yı da yanına alarak gerçekleştirdiği tüm baskılarına rağmen, İran’ı nükleer programından bir türlü vazgeçiremeyen ve Irak’taki direnişçilere silah, eğitim ve maddi yardım sağlamakla suçlayan Washington, son çare olarak Ankara’dan tam destek isteyecek. Cheney’nin bu konudaki mesajının çok net olacağı ve; “İran, çok ciddi bir tehdittir. Bizi destekleyin,” diyeceği biliniyor. Hükümete yönelik açılan AKP’yi kapatma davasını da bir koz olarak kullanacağı açıkça bilinen ABD, bu sebeple Cheney’in ziyaretini üç gün erteledi ve İsrail ziyaretini öne aldı.
İran’ın yalnızca nükleer tesislerine yönelik olduğunu iddia ettikleri saldırı hazırlığının son aşamasına gelindiği ve destek talebi kapsamında Türkiye’den üslerin kullandırılması ve lojistik destek sağlanmasının da bulunduğu ifade ediliyor.
Füze kalkanına da alet etmek istiyorlar
Cheney, Ankara’da Türkiye’nin ABD’nin “Nükleer Füze Kalkanı Projesi”ne de dâhil etmek istenmesini de gündeme getirecek. ABD yönetimi, bu yöndeki çabalarını daha önce 2007’nin Mart ayında Türkiye’yi ziyaret eden ABD’nin NATO Daimi Büyükelçisi Victoria Nuland aracılığıyla iletmişti. ABD’nin Türkiye’ye füze sistemi yerleştirme isteğini, Pentagon sözcüsü Geoff Morrel de doğruladı. Morrel, açıklamasında şöyle dedi: “ABD Savunma Bakanı Gates, füze savunma sistemi sadece Türk askeri kanadıyla değil Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile gündeme geldi”. ABD İran ve benzeri ülkelerin potansiyel füze tehdidine karşı koyabilmek için Avrupa’da bir füze savunma sistemi oluşturmaya çalışıyor. Bu alanda daha önce yapılan görüşmelerde Polonya ve Çek Cumhuriyeti ile uzlaşmaya varılmıştı.
Tehdit savuruyorlar
Washington, İran’ı bir yandan BM’nin sert yaptırım kararlarıyla köşeye sıkıştırmaya çalışırken, Tahran yönetimine sık sık tehditler savruyor. George Bush ve Cheney’nin İran’a yönelik tehditleri çeşitli tarihlerde vuku bulmuştu. Cheney’in, “İran, tehlikeli sularda balık tutmaya çalışıyor”, Bush’un; “İran’ın nükleer silahlara sahip olmasını engellemeliyiz,” gibi sözlerinin ardından, 24 Şubat 2008’te yine Cheney’in, İran’a karşı askeri müdahale seçeneğini açık bırakarak, “Tüm seçenekler halen masada” demesi krizin ne boyutta olduğunu açıkça gösteriyor. Bu tehdit gittikçe Türkiye’yi de içine alarak ciddi bir şekilde büyüyor.
Medyayı kullanıyorlar
Yıllardır İran’a karşı yaptıkları karalama kampanyasının son aşamasına gelen işgalciler, dünya halklarını ellerinden geldiğince yanlış yönlendirmeye gayret ederek, İran hakkındaki yanlış düşüncelerini empoze etmeye çalışıyor. Medya organlarının toplumsal eğilimleri değiştirme yetisinin farkında olan ve bunu lehine kullanmasını bilen Evangelist zihniyetin karalama kampanyası sonucunda gerçekle ilgisi olmayan bir İran imajı oluşturuldu ve bu suni imaja karşı dünya kamuoyunda sınırlı da olsa İran karşıtlığı meydana getirildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan anketlerde, pek çoğu düzmece olmakla birlikte, ‘İran’a saldırılsın’ diyenlerin sayısında bir artış gözleniyor. ABD’nin en büyük müttefiki ve şerde ortağı olan İsrail’de İran’a karşı görüş diğer bütün ülkelerden önde görünüyor. ‘İran vurulsun’ diyen İsraillilerin oranı yüzde 62’den yüzde 72’ye, Güney Kore’de 47’den yüzde 53’e, Türkiye’de yüzde 21’den yüzde 33’e çıktığı belirtiliyor. Bu rakamların doğru olmama olasılığının yüksek olması bir yana, sonuç medya aracılığıyla halkları etkileme bakımından işgalcilerin lehine bir durum arz ediyor.
Savaşı reddeden ABD’li istifa etti
Bush yönetiminin İran’a yönelik sertlik yanlısı politikalarına sürekli karşı çıkan Yakın Doğu bölgesinden sorumlu Merkez Komutanlığı’nın (Centcom) Komutanı Oramiral William Fallon istifa etti. Bu ani istifa Washington’un İran ile savaş hazırlıklarını hızlandırdığı şeklinde yorumlanıyor. Fallon’un, İran’a yönelik savaş konusundaki itirazlarını dile getirdiği ve ABD Bush ters düştüğü için istifa ettiği belirtiliyor. ‘Tilki’ lakaplı Fallon, ‘İran’a karşı askeri çözüme başvurma eğilimine karşı çıkan tek ses’ olarak tanımlanıyor.
Oramiral William Fallon, daha önce Kongre’deki bir konuşmasında da “terör örgütü PKK ile uzlaşmanın” gerektiğini ileri sürmüştü. Fallon, “PKK, kesinlikle Türkiye’de birçok can kaybına yol açtı. Ancak bunun durması için gerçek çözüm, bu grupla bir çeşit uzlaşmaya varılması” demişti.
Milli Gazete

Amerika Haberleri

The Telegraph: Trump'ın İran'a azami baskı politikası büyük bir zorlukla karşı karşıya
Malcolm X'in ailesinden ABD yönetimine 100 milyon dolarlık dava
Büyük Şeytan ABD'den küstah açıklama!
ABD askerleri Güney Kıbrıs'taki üsse yerleşmeye hazırlanıyor
WSJ: Trump, İran'ın petrol endüstrisine 'radikal' yaptırımlar planlıyor