BM Sözcülüğünden yapılan açıklamada, Genel Sekreter Ban'ın ABD yönetiminin Cenevre'de bulunan İnsan Hakları Konseyi'ne katılma niyetini memnuniyetle karşıladığını belirttiği ifade edildi. Ban açıklamasında, Konsey'in tüm insanların haklarını koruma ve geliştirmede kritik rol oynadığını kaydederek, ABD'nin Konsey'e üyeliğinin önemli katkılarda bulunacağına işaret etti.
Ban, bu kapsamda ABD'deki yeni yönetiminin insan hakları meselelerine verdiği önemi takdir ederek, bu adımın tüm dünyada insan haklarının korunması hedefine ulaşılmasına yardımcı olacağını belirtti.
Bu arada merkezi New York'ta bulunan önemli Yahudi kuruluşlarından İnkar ve İftiraya Karşı Birlik (Anti-Defamation League-ADL), ABD yönetiminin kararından endişe duyduğunu açıkladı.
ADL'den yapılan açıklamada, ABD yönetiminden İnsan Hakları Konseyi'ne katılmadan önce Konsey'de reform yapılması için çaba sarf edilmesinin istendiği belirtilerek, bu doğrultuda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a daha önce mektup yazıldığı bildirildi. ADL, İnsan Hakları Konseyi'nin ''derin ve sistematik kusurları'' olduğunu ve Konsey'in İsrail'e karşı ön yargılı davrandığı görüşünü savundu.
ABD'nin eski BM daimi temsilcilerinden John Bolton da bir açıklama yaparak, ABD yönetiminin kararının son derece yanlış olduğunu söyledi.
İnsan Haklarını İzleme Örgütü ve Amerika Sivil Özgürlükler Birliği gibi insan hakları kuruluşları ise karardan büyük memnuniyet duyduklarını açıkladılar.
Merkezi Cenevre'de bulunan 47 üyeli (üyeler ülkelerden oluşuyor) İnsan Hakları Konseyi, 2006 yılında İnsan Hakları Komisyonu'nun yerini aldığından beri İsrail yönetimini sık sık Filistinlilere karşı uyguladığı insan hakları ihlalleri dolayısıyla eleştiren ve kınayan kararlar aldı.
ABD'nin 15 Mayısta yapılacak BM İnsan Hakları Konseyi seçimlerinde boşalan koltuklardan birini almasına kesin gözüyle bakılıyor.