ABD'nin Yeni Öcüye İhtiyacı Var

Irak, Washington için umutsuz bir başarısızlık oldu ve İran artık Ortadoğu'daki Amerikan hâkimiyetine karşı daha büyük bir engel oluşturuyor… ABD merkezli internet sitesinden bir yazı.


İran cumhurbaşkanı Amerikan siyasetinde neden kötü çizgi film karakterlerinden biri haline geldi? Ahmedinecad fikirlerine sahip yönetici Taliban, Saddam Hüseyin ve Suudi hanedanı gibi ABD'nin desteklemiş olduğu diğer diktatörler ve krallar için de geçerli. Amerika baskıcı hükümetlerin karşısındaki ilkeli bir muhalif değil. Son dönemdeki bu savaş nidalarının ardındaki asıl sebep Irak'ta yatıyor.
ABD 2003'te sorun yaşamadan, çabucak zaptedeceğini umarak Irak'ı işgal etti. Yeni Irak sadık bir yandaş, devasa petrol kaynağı ve Ortadoğu'nun geri kalanının denetimi için daimi üs olacaktı. Dört yıl sonrasında özel güvenlik şirketi Blackwater'ın kale haline getirdiği Yeşil Bölge dışında Amerikan ordusu hâlâ her yerde denetimi sağlama mücadelesi veriyor. Amerikan askerlerine yönelik saldırılar artıyor. Iraklılar büyük ölçüde direnişe destek veriyor. Amerikalılarsa kendi kuklalarına bile hâkim olamıyor. Durum öylesine kötü görünüyor ki, ABD sadakatlerine güven olmaz etnik milislerden medet ummaya başladı.
Söz konusu başarısızlık İran'ın Ortadoğu'daki Amerikan çıkarlarına karşı oluşturduğu tehdidi katmerledi. İslam Cumhuriyeti bölgede ABD'nin denetimi altında olmayan tek büyük petrol üreticisi ülke ve yanı başındaki kargaşadan kârlı çıktı. İran'ın dostu İslami Dava Partisi gibi siyasi partiler olmasaydı ABD Şii çoğunluğa sahip Irak'ta asla hükümet kuramazdı.
İran'daki rejim değişikliğinin ABD'nin çıkarına olduğu inkâr edilemez. İster Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun başkan adayları arasında 'tüm seçeneklerin masada bulunduğunu' söylemek moda ama işin aslı, yeni bir istilanın bedeli olağanüstü fazla ve Washington'da Ahmedinecad rejimine karşı nasıl yaklaşılacağı hususunda hâlâ bir uzlaşma yok. Diğer yandan yalan ve yanlış bilgi yaymak için asla çok erken değil. Ağustos sonunda Bush, İran'ı, Irak'ı istikrarsızlaştırmaya çalışmak ve tüm bölge için tehdit yaratmakla suçladı. Irak'ı işgal edip, hükümetini deviren adamın bunları söylemesi büyük cüret. Bariz gerçek şu ki, Irak'taki en büyük yabancı savaşçı grubunu 130 bin Amerikan askeri oluşturuyor.
Bush işi İran'ın Ortadoğu barışına yönelik en büyük tehdidi oluşturduğunu iddia etmeye kadar vardırıyor. Oysa ABD, Irak'ta Filistinlilerin 1948'de topraklarından sürülmeleriyle karşılaştırılabilecek derecede bir mülteci krizine yol açtı. Milyonlarca insan Irak'tan kaçtı ve Suriye, Ürdün, İran gibi komşu ülkelerde hayatta kalma mücadelesi vermeye başladı. Bunun yanında ABD komşularına karşı düzenli saldırılarda bulunan, son dönemde yine aynı şekilde hareket eden İsrail'e yılda 6 milyar dolar veriyor.
İran'a yönelik iddialar Bush'un Irak işgalini haklı göstermek için kullandığı yalanların yankısı gibi. Savaş öncesinde bize Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarına sahip olduğunu, komşularını tehdit ettiğini ve teröristlerle ilişki içinde bulunduğunu söylediler. Bugünse Ahmedinecad'ın kitle imha silahları bulundurduğunu, komşularını tehdit ettiğini ve teröristlerle ilişki kurduğunu duyuyoruz.


ABD ırkçılığı körüklüyor
Bize sürekli İran cumhurbaşkanının köktendinci bir tiran olduğu hatırlatılıyor. Ahmedinecad gerici fikirlere sahip sağcı bir siyasetçi ama onun deli bir terörist olarak resmedilmesi Müslümanlar hakkındaki ırkçı stereotiplere denk düşüyor. Medeniyetler çatışması savı dünyadaki sonu gelmez savaşları haklı göstermek için kullanılıyor ve ABD'de yaşayan Araplarla Müslümanlara yönelik saldırıları körüklüyor.
ABD Ortadoğu'da kaldıkça İran içindeki siyasi muhaliflerine karşı Ahmedinecad'ın eli güçlenecek. İran'ın istilasıysa çok daha kötü sonuçlara yol açar, Irak savaşının yanında ufak bir çatışma gibi kalabileceği durumlar doğurur. New York'ta BM ziyareti sırasında Ahmedinecad'ı protesto etmekse bizi sadece bu sonuca daha da yaklaştırır. Ortadoğu'daki insan haklarını umursuyorsanız asıl düşmanınız ABD'de. (ABD merkezli internet sitesi, 24 Eylül 2007)
radikal

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!