Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Abdülmelik el-Husi, Hicri yılının başlangıcı vesilesiyle yaptığı konuşmada, Müslümanların Hicri tarihe dikkat etmediklerini vurguladı.
Abdülmelik el-Husi şu ifadelerde bulundu: ‘Suudi rejiminin korona bahanesiyle art arda iki yıldır hac yapılmasını engellemesi tehlikeli bir konudur ve Beyt-ül Harama hakarettir.
İslami bir sembol olarak hac, aynı zamanda evrensel bir semboldür ve onu bir ülke veya belirli bir sayı ile sınırlamak bu İslam direğinin kutsallığını yok eder ve bu, İslam dünyasına karşı tehlikeli bir eylemdir.
Birçok İslam ülkesi Suudi Arabistan'ın gerekçelerini kabul etti ama biz bunu inandırıcı ve yasal bulmuyoruz...Bu nedenle Suudi rejimini Hac ibadetini yasaklamaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.
İslam ülkeleri haccın engellenmesini yeniden gözden geçirmelidir ve bu ülkelerin Suudi Arabistan'a Hac'a zemin hazırlaması için baskı yapacaklarını umuyorum.’
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri konuşmasının başka bir bölümünde Filistinli savaşçıların “Kudüs’ün Kılıcı” başlığı altında yürüttüğü savaşa değindi ve şunları söyledi: ‘Bu operasyon, ilahi bir zaferle sonuçlanan başarılı bir operasyondu.
Bu operasyon, siyonist rejimle ilişkilerini normalleştiren ülkeleri küçük düşürdü, bu ülkeler, siyonistlerin eylemlerine gerekçeler buluyor ve direnişin eylemlerini kınıyorlardı.’
Suudi Arabistan ve BAE'nin Hamas ile sorunu onun İsrail'e karşı direnişidir
El-Husi, Hamas’a yönelik saldırılara atıfta bulunarak şunları söyledi: ‘Filistin davasını desteklemek herkesin dini, ahlaki, etnik ve ulusal sorumluluğudur... Suudi rejimi Filistin direnişinin yanında yer alırsa bu duruşu memnuniyetle karşılarız.
BAE ve Suudi Arabistan'ın Hamas ile sorunu, bu hareketin İsrail düşmanına karşı durması ve Filistinli mahkumların Riyad hapishanesindeki sert cezalarını kınamasıdır.
Filistin direnişini desteklemenin kriminalize edilmesi, Suudi Arabistan, BAE ve destekçileri açısından büyük bir sapmadır ve Riyad da bu kararları yayınlayarak siyonist düşmanla dostluğunu dile getirmiştir.’
Abdülmelik Husi, San’a'nın Suudi Arabistan ile mahkûm değişimi teklifine atıfta bulundu ve şunları söyledi: ‘Suudi rejimine, Filistinli mahkumların serbest bırakılması için esir alınan Suudi subayları takas etme teklifimizi yineliyoruz.’
Hizbullah'ı destekliyoruz
El-Husi, açıklamalarının bir başka bölümünde Hizbullah'ın siyonist rejime tepkisini takdir etti ve şu ifadelerde bulundu: ‘Hain ülkeler bu operasyonu eleştirmeye çalışıyorlar ama siyonistlerin saldırıları karşısında sessiz kalıyorlar.’
Abdülmelik Husi, Ensarullah’ın Hizbullah Hareketini desteklediğini vurgulayarak, Yemen’in işgalci Suudi-BAE koalisyonu tarafından kuşatılmaya devam etmesini kınadı ve şunları söyledi: ‘İslam ülkelerinde savaşın ve çatışmanın devam etmesi bir Amerikan-İngiliz-İsrail stratejisidir ve ABD'nin açıklamaları, kriminal vahşetini gizlemek içindir.’
Ekonomik yaptırımlar ve komplolar; ABD ve İngiltere'nin Müslümanlara Karşı Temel Stratejisidir
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri konuşmasının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Kuşatma, Yemen'e yönelik saldırı ve savaşın bir parçasıdır ve herhangi bir kanuna dayanmaz. Bu nedenle Suudi koalisyonu Yemen'e ilaç, gıda ve petrol ürünleri ithalatını engelliyor.’
Abdülmelik Husi, Yemen'e karşı yürütülen ekonomik savaşı ve bu ülkenin petrol ve gaz kaynaklarının yağmalanmasını eleştirdi ve şu hatırlatmalarda bulundu: ‘Ulusal para birimine karşı komplonun devam etmesi, Yemen halkının zararına olan tehlikeli bir konudur ve bu yüzden buna odaklanıyorlar. ... ABD ve İngiltere, İslam ülkelerine saldırmak için ana strateji olarak kuşatma ve ekonomik komployu kullanıyor.’
ABD'nin amacı Yemen'i işgal etmektir
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri sözlerine şöyle devam etti: ‘ABD’nin savaşı tüm Yemen halkına karşıdır ve ABD’nin Yemen’e saldırmanın asıl amacı millete eziyet etmek, onları köleleştirmek ve bu ülkenin topraklarını işgal etmektir.’
Abdülmelik Husi, istifa eden hükümeti ve bu ülkenin firari cumhurbaşkanını eleştirerek şunları vurguladı: ‘Bu hükümetin tüm kararları Yemen halkının aleyhinedir ve böyle bir hükümetin meşruiyeti yoktur.
Amerika'nın barış hakkındaki sözleri bir aldatmacadır. Barış mümkündür. Konumumuz nefsi müdafaadır; Çünkü biz saldırıya uğramış ve topraklarının büyük bir kısmı işgal edilmiş bir milletiz. Dolayısıyla saldılar durur, kuşatma kaldırılır ve işgal biterse sorun çözülür.
Amerika’nın barış kavramı teslim olmaktır. Biz barış istiyoruz. Biz, devam eden saldırı ve kuşatmadan acı çekiyoruz. Saldırı ve kuşatma devam ederken barışı kabul edemeyiz.
San’a, aldatmaya değil, gerçek barışa hazırdır. Birkaç plan sunduk ve Ummanlılar San’a'ya geldiğinde önemli planlar verdik... ama sorun şu ki, koalisyon ülkeleri saldırı, kuşatma ve aldatmaya devam etmekte ısrar ediyor.