Abdurrahman Dilipak: Alma Mazlumun Ahını/Habervakti.com
Derin Gerçekler
Öyle derler:
“Alma mazlumun ahını, devirir şahı”
ya da
“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste”
“Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur.”
Gazze’li çocukların ah’ı, İsraille işbirliği içindeki tüm iktidarları tek tek vuracaktır.
Onların rakiplerini onların başına musallat edecektir.
Bizim geleneğimizde zulüm, adaletin yokluğudur. Adalet yoksa zulüm vardır.
“Zulm ile abad olunmaz.” Bize “adil şahidler olun” dendi.
“Bir kişiye topluluğa, kavme olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerek”.
Allah müstekbirleri, mütrefinleri , cahilleri, zalimleri, fasıkları sevmez.
Seçim işkencesi, ağız dalaşı bitti, elhamdülillah. Uysal atın çiftesi pek oldu. Neyse ikinci tura gerek kalmayacak kadar sonuçlar açık farkla belli oldu.
CHP’nin bir zaferi yok bu arada. CHP “Topal örnek”. DEM ile ilkeli bir ittifak yok. DEM’le beraberliği konjonktürel bir pragmatizm. CHP, AK Parti karşıtlarının bir kısmının oyunu aldı. Sadece DEM oyunu çıkınca CHP’de geriye kalan fazla bir şey ifade etmiyor.
CHP bu hali ile eğer bu oyları kendinde tutacak olursa bir Tarikat partisi görünümünde. Süleymancı’lar CHP’yi destekledi. FETÖ’cüler CHP’yi destekledi. Kadiri Haydar Baş’ın partisi BTP CHP’yi destekledi. Alevi, Kızılbaş, Bektaşi, Kızılbaş, Arap şiası’nın Türkiye’deki uzantısı Nuseyriler CHP’yi destekledi. SDG koalisyonu içindeki ve Türkiye’deki Gayri Müslümler, Sabatay cemaatı CHP’yi destekledi. Masonlar CHP’yi destekledi. Geriye ne kaldı ki? AGARTHA’cı, EPSTEİN çetesi’nin LGBT’cileri, daha çok CHP’yi destekledi.
HABAT’çılar konusunda CHP hiç laf etti mi?
Ya da “Uluslararası sistem” hakkında bir itirazını duydunuz mu? CoVID ya da İstanbul sözleşmesi, Dijitalizm, Globalizm, Karbon ayak izi, Chemistrail’i hiç ağızlarına aldılar mı? Onlar da AB’ye, ABD’ye, NATO’ya bağlılar. ChatamHause, RAND, Strafor, Soroz, WEF, Roma Kulübü Vd. onların da akıl danıştıkları merkezler.
Özgür Özel de oltayı yutan bir balık..
Yakında kendilerinin okyanusta yüzdüğünü zanneden akvaryum balığı da olurlar. Fonlanmaya başladıktan sonra zaten parayı veren düdüğü çalar.
Zaten CHP, seçim öncesi fonlanmaya başladı. Kongrede olanlar, ya da İmamoğlu’nun bu süreçteki ilişkileri yarın deşifre edildiğinde, geleneksel CHP tabanının bu olup-bitenleri kabul etmesi çok mümkün değil. Bugünkü CHP artık eski CHP değil, onu bilelim.
Sahi Özgür Özel bunlar nasıl bir arada tutacak, bunları toplamak cin toplamak gibidir. Toplamak zor değil de dağıtmak zor. AK Parti de bu gün geldiği noktaya zaten böyle gelmedi mi?
Erdoğan “TEK ADAM”lıktan, “yalnız adam”lığa geri döndü!
Kurum, “Cumhurbaşkamızın liderliğinde…” diye başlayan seçim sonrası açıklamasında, aslında kendi çaresizliğini ifade ediyordu. Beklemedikleri bir yenilgi aldılar. Her fırsatta Erdoğan’a gönderme yapan bakanlar, belediye başkanları aslında, her başarı diye sundukları şeyde onu adres gösterirken, gelinen noktada bütün yanlışların adresi haline de getirdiler. Her zaman “Haddinden fazla şiddetle savunulan her konu, gayedeki hikmeti yok eder”.
AK Parti için Erdoğan sonrası ANAP’da olduğu gibi bu şuuraltı ile bir HİÇ’liğe dönecektir. Şimdi anlaşıldı mı, “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler ve AKP’nin Papatyaları” ifadesinin arkasındaki mesaj?!
Şimdi anlaşıldı mı, “Bir takım holdingler, Türkçesi ahlaksızlık, edepsizlik ve suç olan fiilerin, İngilizcesinin ilk harfleri, İstanbul sözleşmesi ile birlikte ‘Pozitif ayırımcılık” konusu bir ‘Demokratik bir Hak’ olunca, ben de bir istişare sonucu “Bu Fahişeler ve onların türevleri” diye ifade ettiğim LGBT topluluğu hakkında, o Holdinglerin İK’larında bunlara ‘pozitif ayırımcılık’ yapılacağına ilişkin açıklamaları üzerine ben de, “Onlar bunu yapıyor, bizim Yeşil Sermaye ne yapıyor” deyince kızılca kıyamet koptu.
312 General davasındakine benzer bir hukuk skandalı yaşandı.
Media bir hafta bana hakaretler yağdırdı, Troller küfürler etti, hakaretler etti, bir Media linçi yaşandı. Ardından AKP’nin kadın milletvekilleri, Kadın Kolları Başkanlar kurulu, 81 ilin kadın kolları, başkanları, “Cumhurbaşkanının kızında yönetiminde bulunduğu” (Suç duyurusunda böyle yazdılar) KADEM’in yönetim kurulu üyeleri, topyekun İstanbul, K. Çekmece Asliye Ceza’da dava açtılar. (Şimdi oturup o “AKP’nin Papatyaları”nı yeniden okusunlar). Yetmedi, bir de Erdoğan Genel Başkan olarak bir dava da o açtı, Ankara Hukuk Mahkemesinde. Parti genel merkezinden bütün kadın kollarının, KADEMcilerin, Emine Erdoğan’ın, Kadın milletvekillerinin katıldığı bir toplantıda, Erdoğan aklına geleni söyledi. İki davada da mahkum oldum, biri İstinafta bozuldu geldi, ötekisi İstinafta!
Seçim sonuçlarına bir bakalım mı?
Bunun sonucu şu:
Dört seçmenden birinin oyu sandığa yansımamış. Türkiye için, bu çok büyük bir oradan 14.5.2023’de 14 Mayıs'ta sandığa gitmeyen seçmen sayısı %11’di. Bu seçimde bu oran iki katına çıkmış. İptal oy sayısı da 1 milyon 20 bin 749. Geçersiz oy bu seçimde 2 Milyon 192 bin! Aslında geçen seçimlerde de oyunu iptal eden seçmenlerin sayısı az değildi.
AK Parti, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, bir çok ili kaybetti, hem de büyük farkla. İstanbul %51/%39, İzmir %48/%37, Ankara %60/%31.
Türkiye Genel:
CHP%37.7 (Daha önce 2019 %27.4), AK Parti%35.4 (Daha önce 2019 %38.8), YRP%6.1, DEM%5.6, MHP%4.9 (Daha önce 2019 %6,5), İYİ%3.7(Daha önce 2019 %7.1), Zafer %1.73, SP%1 (Daha önce 2019 %2.6), HÜDAPAR%0.55, BBP%0.43 (Daha önce 2019 %1.4), DEVA%0.3, GELECEK%0.07 Memleket %0.17
AK Partinin en çok oy aldığı iller:
Trabzon %51 (Daha önce 2019 %64.61), Erzurum%50(Daha önce 2019 %62.8), Konya%49(Daha önce 2019 %70.53), Malatya %49(Daha önce 2019 %68.47), Rize %48(Daha önce 2019 %72.99). En çarpıcı örnek Rize, AK Parti kazandı ama %21.5 oy kaybı ile, diğer kazandığı yerlerde de çok büyük oy kaybı yaşadı. Yani kazandığı yerde de kaybetti aslında. İbrenin yönü aşağı doğru.
CHP’nin en çok ay aldığı iller:
Ankara %60, Mersin %59, Manisa %57, Muğla %54, Balıkesir %51
AK Parti %50’nin üzerinde iki ilde oy alırken CHP 5 ilde %50’nin üzerinde oya sahip
Çankırı, Karaman, Tokat, Erzincan ve Gümüşhane’de MHP önde, İYİ Parti, en çok oyunu Ordu, Nevşehir, Erzurum, Çanakkale ve Isparta’da almış. Kazandığı il yok. DEM en çok oy aldığı Diyarbakır, Şırnak, Batman, Mardin ve Hakkaride %55 ile %64 arası oy almış.
Gaziantep’de Fatma Şahin %38.8 le önde. Fatma Şahin'in Gaziantep’teki başarısı ile AK Partinin bütün Türkiye’de kaybındaki dinamik aynı. Fatma Şahin CoVID’çi, İstanbul sözleşmesinin savunucusu, Karbon ayak izinin savunucusu, Dijitalizm’in ve İklim yalanının savunucusu.
Yeniden Refah burada %17.2 oya sahip.
Antep’te oy kullananlar %70.8. Yüzde 28 seçmen sandığa gitmemiş...
Antep’te seçmen sayısı 1.383.866. Geçerli oy 923.395. Yani 456.471 seçmen de oyunu iptal etmiş. Yani iptal oylar %50.. %28’de zaten oy kullanmaya gitmemiş. 2019’da AK Partinin oyu%53.97. Oransal olarak kayıp %15. Fatma Şahin 358.492 oy almış. Dikkat İPTAL 456.471, Bir o kadarı da sandığa gitmemiş. Antep’de AK Parti kazanmış ama, oylarını iptal edenler 1. Sırada, sandığa gitmeyenler 2. Sırada, AK Parti 3. Sırada %28’le CHP 4. Sırada. 5. Sırada %17.2 ile YRP geliyor. AK Parti'nin Antep’deki başarısı böyle bir başarı. Diğer illerdeki başarılar da göreceli bir başarı. Oy kaybederek kazandıkları, daha doğrusu CHP kendilerinden daha kötü durumda olduğu yerde kazanmış oldular. CHP’de AK Partinin durumunun daha kötü olduğu bölgelerde kazanmış oldu genel olarak.
Toplam seçmen 61.430.934.
Toplam sandık: 206.806, Katılım Oranı %78,5 (Yani %21.5 sandığa gitmemiş).
Oy kullanan seçmen sayısı: 48.153.788, Geçerli oy: 45.961.211, Geçersiz oy: 2.192.577. Yani %4 kadar bir seçmen oyunu iptal etmiş.
Peki
AK Parti neden kaybetti?
Yarın devam edelim...