ABDURRAHMAN DİLİPAK BRICS+ ABD SEÇİMİ+ G20 ZİRVESİ/HABERVAKTİ.COM
Bugün 21.10.2024 günlerden pazartesi. Yarın 22-24 Ekim 2024 tarihleri arasında Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan'ın başkenti Kazan'da 16. BRICS toplantısı var. Örgüte yeni katılımlar olacak. Ticari kararlar yanında güvenlik konusu öncelikli bir konu. Özellikle de Ukrayna’nın NATO’ya üye olmak istemesi, NATO Genel Sekreterinin buna yeşil ışık yapması ve Türkiye’nin tavrı bu konuda ayrı bir önem taşıyor.
Zelensky, “beni ya NATO’ya alın ya da Atom bombası verin” diyor. Ukrayna NATO’ya üye olursa, bu durumda Rusya’nın hedefinde Ukrayna ile birlikte NATO’nun da olacağını belirtti. NATO'nun Ukrayna askerlerini vekil olarak kullanarak Rusya ile aktif olarak savaş halinde olduğunu kesin bir dille ilan etti. Putin, Rusya'nın mücadeleye devam etmeye tamamen hazır olduğunu ve NATO'yu yenme konusunda kararlı olduğunu belirterek, "Zafer bizim olacak" dedi.
Öte yandan NATO üyesi Türkiye’nin Balkanlarda NATO’ya bağlı askeri bir birliği bulunuyor. Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği Türkiye’nin de oyu’nu gerektiriyor. Öte yandan Türkiye BRICS’e üye olmak istiyor. Bu dönem, daha önceki “Mavi boncuk politikası” ile geçiştirilemeyecek kadar hayati öneme sahip ve riskli.
Tam böyle bir zamanda KKTC ve Rum kesimi ABD’de BM’nin gözetiminde gayri resmi olarak bir arada 3’lü toplantı yapıyorlar. Eğer taraflar arasında bir uzlaşma zemini sağlanabilirse, Türkiye ve Yunanistan’da masaya davet edilecek. Bu durum 7 Ekim öncesi Hamas ile FKÖ’nün Ankara’da gayri resmi olarak Türkiye’nin ev sahipliğinde bir araya gelmesini hatırlatıyor. Bu konu G20 Yeni Delhi zirvesinde bir kez daha teyit edilmişti. İsrail Cumhurbaşkanı bunun için gelmişti Ankara’ya, Uzlaşı zemini oluşsaydı, ki Kassam tugayları bu oyunu bozmak için harekete geçti ve masa dağıldı. Değilse Netenyahu da Ankara’ya gelecekti ki, bu durum BM Genel kurulunda bir kez daha teyid edildi. Ve daha sonra Erdoğan Kudüs’e gidecek ve taraflar arasında, Türkiye’nin garantörü olan Filistin devletini ilan ederken, Kassam’ın ve HAMAS’ın Gazze’den ayrılması ve sivil halkın tehciri konusunda yeni bir süreç başlatılacaktı. Ama olmadı.
BM’nin Kıbrıs konusundaki zamanlaması olduğu kadar yöntem de ilginç Almanya’nın Türkiye’nin savunma ihtiyacına cevap vermek için açık kapı politikasının da tam böyle bir zamanda gündeme gelmesi de dikkat çekici. Tabi Suriye’deki hareketlilik de bu açıdan önemli. Hatta Sinvar’ın şehid edilmesi, Trump’ın açıklamaları, Biden’in Almanya’da, “İsrail’in İran’ı ne zaman ve nasıl vuracağını biliyorum” şeklindeki açıklamasını da bir kenara not etmek gerek.. Kıbrıs konusunun bu şekilde gündeme gelmesi, aslında İngiltere için olduğu kadar İsrail’i de yakından ilgilendiriyor. Tabi AB’yi de. Dahası zaten HABAT ve AGARTHA uzun zamandır orada ve onlar bütün ihtimale karşı hazırlıklılar. Bu plana hayır diyecek Türk ve Rum kesimindeki politikacıların, iş adamı ve media’nın, STK’ların, Akademi’nin dosyaları onların elinde. Ve birilerinin ağzını kapatmak için dolar çuvalının ağzı açık. Bu sadece Kıbrıs için değil Türkiye ve Yunanistan için de aynı durum söz konusu.
ABD seçimi 5 Kasım’da. Yani 15 gün var. Seçim bıçak sırtı ama Trump biraz daha önde gibi. Kim seçilirse seçilsin, ülke ciddi anlamda bölünecek. Kim kazanırsa kazansın yeni başkanın göreve başlaması 2025 Ocak ayını bulacak ve kolay bir yönetim olmayacak. O zamana kadar da ABD, İngiltere ve AB üçgeninde çok ciddi çalkantılar yaşanacak. Tabi aynı zamanda Globalist’ler açısından da zorlu bir süreç olacak bu süreç.
Kamala gelirse, Katolik / Cizvit, Pedefolik, Satanist, Globalist bir Siyonist çete ülkenin yönetimini ele geçirecek, Trump kazanırsa, Evengelik Siyonistler yönetimi ele geçirmiş olacak. Onlar da “Tanrıyı kıyamete zorlayacak”lar. Filistin’de çözüm diye Dahlan senaryosunu dayatacaklar. Şeytani bir plan olan “BOP projesi kapsamında “bölgedeki 23 ülkenin sınır, rejim ve iktidar yapılarını yeniden şekillendirmek” isteyecekler.
18-19 Kasım 2024’de, ABD’deki başkanlık seçiminden 13 gün sonra, Brezilya’da, Rio de Janeiro’da ONDOKUZUNCU G20 zirvesi yapılacak. Aslında zirve ile ilgili komisyonlar Kasım başından itibaren toplanmaya başlayacak. Kimine göre bu zirve bir bakıma “politik bir karnaval”a dönecek! BRICS ve AB seçimleri sonrası gerçekleşecek önemli bir zirve olacak bu zirve BRICS üyesi bir ülkede yapılacak olması, ABD’den kimin katılacağı net olmadığı için ve Putin’in katılmayacağını açıklamasından sonra sonucu merakla beklenen bir zirve olacak.. Vladimir Putin, Brezilya'da yapılacak G20 zirvesine katılmayacağını açıkladı. Zirveye kadar, ABD seçimlerinin kesim sonuçları belli olmayacağından muhtemelen zirveye muhtemelen Kamala Harris katılacak
Zirvenin sloganı bu kez “Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen İnşa Etmek” olarak belirlenmiş. 2025 yılı için G20 Dönem Başkanı Güney Afrika Cumhuriyeti olacağı için zirve yine bir BRICS ülkesinde olacak. 2026 G20 Dönem Başkanı ise ABD olacağından zirve ABD’de yapılacak.
Brezilya Devlet Başkanı Luis Inacio Lula da Silva, dönem başkanı olarak Rio de Janeiro'da yapılacak G20 Zirvesi öncesi dünyadaki açlığı sona erdirmek amacıyla bir girişim başlatacağını duyurdu. Öte yandan, Lula da Silva'nın "Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak Görev Gücü" girişimiyle aslında dikkatleri farklı bir yöne çekmek istiyor.
Bu arada dünyanın 3 bölgesinde gerilim had safhada. Ukrayna NATO’yu da yakından ilgilendiren bir konu olduğu kadar, Kıbrıs üzerinden Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve HABAT üzerinden İsrail’i doğrudan ilgilendiriyor.
Ayrıca Mezopotamya diken üstünde. Türkiye’nin Güzey sınırındaki ülkeler için için kaynıyor. Orada Irak, Suriye, İsrail, Lübnan Filistin/Gazze yanında, Türkiye, ABD, Rusya, İran, Yemen garantör olarak İngiltere ve Fransa’da var. Paramiliter gruplardan Hizbullah, DAEŞ ve DSÖ/PYD yanında daha irili ufaklı birçok örgüt var. İsrail, her an, kendi işgal ettiği topraklardan, denizden ya da “Dahlan projesi”ne destek veren ülkelerdeki ABD üsleri üzerinden İran’a bir saldırı gerçekleştirebilir.
Görünen o ki, bölgedeki çatışma süreci ile ilgili genişleme, derinleşme, şiddet ve sürecin hızı giderek artıyor. Özellikle de BRİCS+ABD SEÇİMİ+G20 ZİRVESİ tamamlamadan İsrail başladığı yolu, geri dönülmez noktaya taşımak istiyor.
Asya’da ise Çin’in Tayvan kuşatması devam ediyor. Dahası Kuzey Kore askerleri Ukrayna’ya karşı Rusya’da ve Kuzey Kore, Güney Kore arasındaki sınırdaki demir, kara yolu ve köprüleri bombalayarak bağlantıyı tamamen koparttı.
Evet adım adım, o korkulan ve beklenen geleceğe doğru yol alıyoruz. Eğer olaylar çok daha hızlı gelişmiyorsa, bu dehşet dengesindendir. Bir de blok içi liderlik, yöntem ve nihai hedef konusundaki uzlaşmazlıklar sebebiyledir. Kimse sürece tam hâkim değil ve ortam çok sisli. Ve taraflar için durum kaybetmeyi kabul edemeyecekleri kadar tehlikeli. Selam ve dua ile.