Abdurrahman Dilipak: İşler iyiye gitmiyor?

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz.

Abdurrahman Dilipak: İşler iyiye gitmiyor?/Habervakti.com

Evet, işler hiç iyiye gitmiyor. Türkiye’de de durum böyle, bölgede de, dünyada da. Korkarım bundan sonra da gelecek günler, geçen günleri aratmaya devam edecek.

AK Parti’ye katılımlar, AK Parti içindeki temel sorunu çözmez, geçici bir rahatlama sağlasa da aksine sorunu büyütür. AK Parti’nin PR'cıları hala, kamuoyu araştırma sonuçlarını makyajlayarak zaman kazanmaya, zevahiri kurtarmaya çalışıyorlar. Birileri hala, artırılmış sanal gerçeklik üzerinden ALGI üretme peşindeler. Oysa gerçekler “algılar havuzu”nda boğuluyor. Bu Paris’te, Londra’da Washington’da da böyle.

Bu Satanist Pedefolik Siyonistler’in gözü dönmüş. Tevrat’ta 1. Samuel 15’de “Saul'un Kral Olarak Reddedilmesi“ bölümünde şöyle bir ayet var: “Samuel Saul'a şöyle dedi: “RAB seni kendi halkı İsrail'in Kralı olarak meshetmek için beni gönderdi. Şimdi RAB'bin sözlerine kulak ver. Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘İsraillilere yaptıkları kötülükten ötürü Amaleklileri cezalandıracağım. Çünkü Mısır'dan çıkan İsraillilere karşı koydular. Şimdi git, Amaleklilere saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür.” Bu ayete dayanarak, bugün Gazzelilere bu şekilde davranmak istiyorlar. Onlara işkence etmeyi, onların mallarına el koymayı, insanlara tecavüz etmeyi meşru görüyorlar. New York’ta Tapınaklarının altında da bunu görmedik mi?

Aynı olayla ilgili, aynı konuda bakın Kur’an-ı Kerimde verilen bilgi ne: (Bakara 58) “… Ve yine hatırlayın o günleri (Sina çölünü geçtikten sonra), “Bu beldeye (Kudüs ya da Eriha'ya) girin ve yiyeceklerinden dilediğiniz kadar bolca yiyin. Kapıdan tevazu içinde (şükür) secdesi ederek girin ve “Hıtta!” (Günahlarımızın yükünü üzerimizden kaldır!) diye dua edin ki günahlarınızı bağışlayalım. Çünkü iyilik yapanlara sınırsız mükâfat vereceğiz.” diye vaadimiz vardır.” (Kasas 5 ve 6.) ayetlerde ise şöyle deniyor: “Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyorduk”.

Bunların aslında Allaha inanmadıklarını, Şeytana taptıklarını bakın Kur’an-ı Kerimde nasıl belirtiliyor: (Nisa 117,118,119)’da ne deniyordu: “Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım, onlara kuruntu kurduracağım, develerin kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim" diyen, Allah'ın lanet ettiği azgın şeytana taparlar. Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinen şüphesiz açıktan açığa kayba uğramıştır”.

Halbuki, onların ellerindeki Tevrat’ta da İncil’de de “Öldürmeyeceksin” emri var. Komşuna kötü gözle bakmayacaksın, Yalan söylemeyeceksin, Hırsızlık yapmayacaksın emri var.

İncil’de (Vahiy 13:1-4) ve (Vahiy 2:9)’da ne deniyordu: “Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın ardından gitti. İnsanlar canavara yetki veren ejderhaya taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar”. (…) “Sıkıntılarını, yoksulluğunu biliyorum. Oysa zenginsin! Yahudi olduklarını söyleyen, ama Yahudi değil de Şeytan'ın havrası durumunda olanların iftiralarını biliyorum”.

(Maide 32﴿’de ise İsrailoğulları hakkında ayrıca şöyle denir: “İşte bundan dolayı İsrâiloğulları’na şöyle yazmıştık: “Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler. Ama bundan sonra da onların çoğu yeryüzünde taşkınlık göstermektedirler. (Yuhanna 8:44)’da açıkça dindar görünen kişiler, hatta Rubanlar Şeytanın peşinden gitmekle suçlanır: “Siz babanız İblis'tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır” denir. (Vahiy 13:1.10)’de insanların canavara taptıkları/kıyamete yakın yine tapacakları söylenir: “Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın ardından gitti. İnsanlar canavara yetki veren ejderhaya taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar”. Evet, o canavarlaşmış devlet yöneticileri karşısında kendilerinin güçsüz olduklarını, ona karşı çıkarlarsa kendilerinin zarar göreceklerini söylerler. Bugün de durum öyle değil mi? “Allah’ı unutup, Allah’ın kullarından korkanlar ve fakat Allah’tan korkmayanların hali böyle değil mi? Canavara, kurumlu sözler söyleyen, küfürler savuran bir ağız ve 42 ay süreyle kullanabileceği bir yetki verildi. 6Tanrı'ya küfretmek, O'nun adına ve konutuna, yani gökte yaşayanlara küfretmek için ağzını açtı. 7*Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı. 8*Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri boğazlanmış Kuzu'nun yaşam kitabına adı yazılmamış olan herkes ona tapacak. Kulağı olan işitsin!”

Evet, “Şeytan onları Allah’la aldatmıştır”. Gazze’de, Müminler, Pedefolik, Satanist, Siyonist Şeytanlarla savaşıyor aslında. Bunu kendileri de inkâr etmiyorlar. Bunun böyle olduğunu en son Olimpiyatların açılış ve kapanış seremonisinde gördük.

Yahya Sinvar Siyonistlerin son saldırılarının ardından dediği gibi “bundan sonrası ya zaferdir ya da Kerbela’dır”. “İsrail'in Refah'taki yolculuğu parktaki bir yürüyüş olmayacak. Başladığımız yolda ilerlemek zorundayız. Ya zafer ya Kerbela…”

Bakın bu hayra alamet değil! İsrail’in aşırı sağcı ulusal güvenlik bakanı Itamar Ben Gvir Mescid-i Aksa’ya girdi. Ben Gvir, kutsal Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlerken şarkı söylüyorlardı. İsrail polisi koruma görevlileri ile birlikte yaklaşık binden fazla fanatik yahudi, işgal altındaki doğu Kudüs'ün eski şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Bunlar Mescid-i Aksa’yı yıkmak istiyor. Mescidin içinde kendileri için ayrı bir bölüm istiyorlar. Bu fiilen “kıyamet savaşı”nın başlaması anlamına gelir. Bölgedeki HAARP cihazları üzerinden sun’i bir depremle ya da çelik kubbeden çıvdığı söylenen bir füze ile de vurabilirler. Bir terörist saldırısıyla da bunu yapabilirler. Allah’ın gazabı laneti onların üzerine olsun. Biri mescidi aksaya saldırmaya hazırlanıyor, birileri önce esir takası yapıp, Filistin devleti ile İslam dünyasını oyalamaya çalışıp, Filistin yönetimini Mescid-i Aksa’dan vazgeçmeye iknaya çalışıyor. Kimi savaşı bölgeye yaymaktan yana

Olimpiyadlar Lucifer’e selamla başlamıştı. Lucifer’in zaferine işaret eden sembolik anlatımlarla sona erdi. Global rest grilerin üzerine karanlık bir gece gibi çökerken Şeytan kendi ateşi ile dünyayı yeniden aydınlatmaya hazırlanıyor. Ve ülkemiz 40 yıl sonra Olimpos tanrılarına tapınma ayininde 40 yıl sonra ilk kez altın madalyasız bir olimpiyat bitirmiş. 8 madalya ile 206 ülke arasında 64. olmuşuz. Bu sonuç aslında bu uyanış, farkına varış, akıllanma için bir işaret sayılabilir mi? Bu sevindirici bir haber. o 8 madalyasına şeytana iade etmek için ateşe atıp gelseler. 40 yıl sonra bir ilk!

ABD’de 2013’de Greaves ve Malcolm Jarry tarafından kurulan Şeytan Tapınağı'nın merkezi ise Massachusetts'de. Tapınağı (Satanic Temple) dini Washington tarafından 2017’de 'İfade ve inanç özgürlüğü' hakkındaki başkanlık kararnamesi çerçevesinde tanındı ve tüm diğer dinler ile eşit ve aynı sınıfta kabul edildi. Amerikan Ulusal Gelir Servisi (IRS) kiliseler için tanınan vergi muafiyetini bu dinin ibadethaneleri için de uygulayacak. Sayıları her gün artan grup üyelerinin bugün ABD'de 20 adet olmak üzere Avustralya, Kanada, Almanya ve İngiltere'de de 'tapınakları' bulunuyor. Bu sene yapılan Paris Olimpiyatları, Dinlere ve Dindarlara karşı Şeytani bir meydan okuma / baş kaldırı ve zafer gösterisi olduğu ileri sürülüyor. Satanist Pedefolik Siyonist Epstein lobisi, AGARTHA üzerinden, fuhuş, uyuşturucu ve Kumar Mafya’sını kullanarak dünya devletlerinin çoğunu tehdit ve şantajla kendine bağlamış gözüküyor.

Bakın burada ileri sürdüğümüz görüşler konusunda, hemen hemen tahrif olmamışlarda apaçık görülürken, tahrif olanlarda bile kutsal metinlerde önemli uyarılar var. (Marcos 76) İsa onları şöyle uyardı: “Yeşaya’nın siz ikiyüzlülerle ilgili (…) Yazmış olduğu gibi, ‘Bu halk, dudaklarıyla beni sayar, Ama (onların) yürekleri benden uzaktır. Rablerine boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece (İlah ve Rab edindikleri) insan’ların buyruklarıdır.’ Siz Tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan (ların uydurdukları) atalarınızın törelerine uyuyorsunuz.” İsa şöyle devam etti: “İnsanı kirleten, insanın içinden çıkan (kendi söz ve eylemlerinin sonucu)dur. Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık insanın yüreğinden kaynaklanır ve insanı kirletir.”

Mahmud Abbas bugün TBMM'nin acil gündemli toplantısında konuşacak. Keşke bu toplantı olmasa. Bunun bu şartlarda kimseye faydası olacağını sanmıyorum. Önce TBMM'nin kendisi bu konuda olağanüstü bir toplantı yapması gerekmez mi idi. Eğer Abbas laf olsun, torba dolsun kabilinden şeyler söyleyecekse bu buluşma dostların alışverişte görsün kabilinden bir iş olur. Daha iki gün önce Moskova’daydılar. Zaten sert mesajlar verecek olsa, Evine geri dönemez, İsrail onun da isminin üzerini çizer ya da onun hakkında bir şeyler açıklarlar. Önceki programa göre, Heniyye de konuşacaktı. Çünkü bugünkü krizin temelinde Filistin konusu ya da FKÖ değil Gazze var. Heniyye'nin yerine de Sinvar var. Sinvar gelemiyorsa onun yerine onu temsilen biri gelebilirdi. Abbas, Netenyahu’nun “devlet başkanı olacağı bir Filistin devletine karşı olmadığını açıkladı daha önce. Dahlan’da o günlerde yönetim ile ilgili bir talebinin olmadığını açıklamıştı.. Gazze’yi gösterip FKÖ yü öne çıkartmak doğru bir yöntem değil. Dahlan zaten beyaz Filistinli. Dahlan Netenyahu'nun Kushner soslu zihniyet ikizi.. Abbas’ın Suudi veliaht prensten ne farkı var. Bari en azından Sinvar’ın yazılı mesajı gelsin, o okunsun özel oturumda. İnşallah Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayız. Yapabiliyorsanız, madem meclis olağanüstü toplantı, İncirlik ve Küreciği konuşun bari. Orası ile ilgili gerçekler, açıklanan resmi görüşlerden ibaret olmadığını bir çok kişi biliyor artık.

Neyse, bugünlük de bu kadar. İnsanlıktan çıkmış, ins’in Şeytanına dönüşmüş, yeni uluslararası sistemin tepesindeki Satanist, Pedefolik Siyonistlerle varılacak bir çözüm yok. Selam ve dua ile.

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: BRICS+ ABD seçimi+ G20 Zirvesi
Mücahit Gültekin: İsrail’in Ördüğü Psikolojik Bariyerler
Abdurrahman Dilipak: Yeni dünya düzeni
Abdurrahman Dilipak: Mahşer günü
Abdurrahman Dilipak: Güler Yüzlü Müslüman