Abdurrahman Dilipak : Siz Mehdi ve Mesih'i Beklerken!...

“Biz kendimizi değiştirmeden Allah’ın bizim hakkımızdaki hükmü değişmeyecek”

lk 90 dakikada yapacağımız açıklama ülkedeki atmosferi hemen değiştirecektir. 6 ayda ekonomik kriz iklimi kalmayacaktır." Bunu diyen Ali Babacan. “Göklerin hazinelerinin anahtarı” (!?) kimin elindeymiş öğrendik. Mehdi, Mesih beklemeye gerek yok. “Ulusun kaderini değiştirecek adam bulunmuştur”(!?) Niye 90 dakika, 60 dakikada bitirilemez mi bu iş!?. Babacan bu açıklamayı Davos’ta yapmış. Anlayacağınız 90 dakikada kaderimiz değişecek!? Ben de “biz kendimizi değiştirmeden Allah’ın bizim hakkımızdaki hükmü değişmeyecek” diye yazıp duruyordum. Oyunuzu verirken dikkat edin, bakın bakalım bu işi 45 dakikada çözecek başka bir yiğit var mı? Bu konuda 6’lı masadakiler, eylem için istikşafi görüşmelere başlarlarsa, bu iş çok daha uzun süre ister.

Babacan Davos’ta Epstein cemaatının yol arkadaşlarına, (Epstein’in aziz VIP müşterilerinin(!?) Virgin Adaları'nda yer alan Little St. James ve Great St. James adalarını ziyaret edenlerin mesai arkadaşlarının çoğu Davosta olmalı ki, Davos’da escort kızların randevuları dolmuş. İyi bizden bir beyaz kadın tüccarı ihracaat için devreye girmedi. Eskort kızların gece fiyatı 2.350 Euro’dan başlıyormuş. Anlaşılan bu “fahişe ve türevleri”, LGBT etiketi altında kendilerine İK’larında pozitif ayırımcılık sağlayan lobinin desteğinde iyi işler çıkartmışlar. Yol arkadaşlığı yakıştırmam oradan kaynaklanıyor. Yani haberlere bakılırsa Epstein’in Şeytanı da oradaymış. Onların çoğu bana kalırsa gözleri olup görmeyen, kulakları olup duymayan, kalpleri olup hissetmeyen, kendilerini “ıslah ediciler” diye gösteren bozguncuların ta kendileridir.) hitap ederken “yenilenebilir enerjiyle, karbon salınımlarının düşürülmesiyle ilgili 2050 hedeflerine ulaşmak istiyorsak rezerv para üreten merkez bankalarının devreye girmesi şart. Yoksa müdahale edecek bir dünya kalmayacak ortada” diyor. Emine Erdoğan da geçen gün bir konuşmasında, iklim politikaları ile ilgili olarak “Bugün etkili adımlar atmazsak üzerinde barış ve adaleti tesis edebileceğimiz bir yaşam alanı kalmayacak” diyordu. Babacan Erdoğan’dan mı alıntıladı, yoksa her ikisi de GlobalResetçilerin 2045 ajandasından mı alıntıladılar bu cümleyi bilmiyorum. Yani “yaşamak için mecburuz” diyorlar. Evet, aslında 3’lü masa ya da 6’lı masa olsun, konu GlobalReset politikaları olunca, ayrılık-gayrılık kalmıyor. İstanbul sözleşmesi, Lanzorotte gibi yasalar aynı şekilde çıkmıyor mu? Ne MHP’den ses çıkıyor o zaman ne HDP’den, ne CHP’den, ne AK Partiden. Bu arada AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’nin cini, kılık değiştirip 6’lı masadaki birilerinin içine kaçmış olmasın sakın.

Birileri AK Parti ile uzun süre birlikte bugünlere geldiler. O günlerde AK Parti çatısı altındaki birileri bugün karşı yakadalar. AK Parti’nin içinden çıktığı bir parti de dışarıda. ABD Ulusal Güvenlik eski Danışmanı John Bolton kaleme aldığı makalede Batı'nın Türkiye'de 6'lı masaya yardım etmesi halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın durdurulabileceğini belirterek, "Erdoğan’a karşı koyulmazsa işler daha da kötüye gidecek." dedi. Michael Rubin de aynı görüşte. Tek Başına Habat’çıların AK Parti’ye destekleri yeterli olur mu, onu seçim sonrası göreceğiz. Bu 6’lı masanın aslında görünen görünmeyen artıları var. İçeride ve dışarıda payandaları var. CHP tek başına masanın yarısına sahip nerede ise, %25 oyu ile. Yaklaşık diğer yarısı İYİ Parti ve görünmeyen ortak HDP’ye ait. %15+10, Diğerleri DEVA, GELECEK, Saadet Partisi ve DP %5-6 derseniz (ki, onlar böyle bir hesap yapıyorlar, aslında her biri kendi için çok daha fazlasını hayal ediyor), iktidara gelmek için gün sayıyorlar. Biden, Davos etkisi ve Michael Rubin çarpanını saymazsanız, masada aslında 7 kişi var, biri görünmüyor ama 7. Kişinin Avatarı orada. AK Parti, MHP ile BBPyi yanına aldı ama, son suikast olayı ile birlikte, AK Partinin ortaklarının oylarında ciddi bir erime sözkonusu. Aslında Sağ-Sol, Milliyetçi, Liberal cephe, bütün cephelerde işler karışık. Şubatta işlerin daha da karışması bekleniyor. Türkiye 2024 Haziranına kadar sürecek bir seçim sürecine giriyor. Bakalım Gülenin okyanus ötesinden duası ve laneti bu seçimde işe yarayacak mı!?

Çoğu kişi, tüm dünyada Mehdi, Meşiah ve Mesihi beklerken, Deccal kıtalar dolaşıyor, kendine Hicaz topraklarında, NEOM’da siber ordular ve LİNE adında siber şehirler inşa ediyor, Evet, hem de Hicaz, Kudüs, Tur-uSina kavşağında, arzı-ı mev’ud coğrafyasında.. Şeytan planlarını hayata geçirmek için kendine insanların tapınması için inşa ettirdiği tapınağının inşasının 10. Yılını kutlayacak 2023 Nisanı sonunda. Satanic Temple, "tarihin en büyük satanist toplantısını" Boston Belediye Binası'nda şeytani bir ayin yapmasına izin veren, Demokrat Boston Belediye Başkanı Michelle Wu'ya adadı. Şeytan Kilisesi Konferansı, SatanCon, Paskalyadan 14 gün, Ramazan bayramından 7 gün sonra. 28-30 Nisan 2023'te Boston şehir merkezinde gerçekleşecek. İster misiniz, bir de Satanist Demokrat parti kurulsun? Toplumsal Cinsiyet Özgürlük Partisi de kurulur artık. O zaman bir takım partiler de, bunların oyunu almak için bunlara destek verebilir ve bunlarla ittifak kurabilir. Globalist çete İklim senaryosunu hayata geçirmeye hazırlanırken, LGBT’lilerin yanında Satanistleri de yanına alıyor.. Şimdi sıra Şeytan’ın lanetlenmesinin yasaklanmasına ve kutsanmasına geliyor. Şeytan zaten özgür de, şimdi özgürlüğün yasal bir güvenceye kavuşturulması isteniyor.

Bu seneki Davos toplantısı, Globalist’lerin bundan sonraki yol haritaları belirlemeleri açısından önemli. Hatta onlar da Şeytana adanmış bir ay ve gün isteyebilirler.

Ha! Bu arada Babacan’ın bu çıkışları kendine siyasi bir kazanç sağlayacağını sanmıyorum. O o masada yerini koruyacak ve sistem için olacak, onda sorun yok da, ama mesela bu çıkışları ile Nobele aday gösterilebilir ve Nobel ödülü’nü de alabilir. Ezdi mabedi değil, doğrudan LGBTIQ+’a ve Satanist Mabede de bir destek sözü versin bu tüm dünyada ses getirecektir. Habat’çılarla da şimdiden bir temas sağlasalar bu açıdan kendi leyhlerine olur. Habat’çıları, AK Partililere kaptırmayın!?

Bu sene 2023 DAVOS'a (WEF zirvesine) rekor bir katılım var. 30 devlet başkanı, 56 maliye bakanı, 19 merkez bankası başkanı, BM, IMF, WTO, 39 küresel kuruluş başkanı dahil olmak üzere 379 kamu görevlisi ve dünyanın en büyük şirketlerinden 600 CEO, 700 şirketten 1.500 yönetici katılıyor. Ajanda "Büyük Sıfırlama" Yani Trans Humanizm’e giden yolda GlobalReset. Bunlara göre önümüzdeki 10 yılda en önemli 4 küresel riski şöyle: İklim değişikliğini azaltamama sorunu; İklim değişikliğine uyumun sağlanamaması uygulamanın sorunsuz gerçekleştirilmesi için disiplin eğitim ve media desteği; Doğal afetler ve aşırı hava olayları, deprem ve yangınlar; Biyoçeşitlilik çöküşü ve ekosistem kaybı, gıda, tarım ve hayvancılık politikalarının yeniden gözden geçirilmesi; Muhtemel değişen şartlara dayalı, büyük ölçekli gönülsüz göç için tedbirler. Bu yönde ele alınan diğer konular: Dünyadaki yeni jeopolitik dönem için hazırlık; Ukrayna ve Balkanlar için diplomasi; Enerji sektöründe yeni gerçek ve gelecek; Para politikalarının değişikliğinin ülkelere etkileri; Dijital para için düzenleme ve denetleme; Ulus devlet, Globalizm ve Demokrasinin geleceği; Dezenformasyon tehlikesi: GlobalReset politikalarına karşı çıkanların önlenmesi ve alınabilecek tedbirler; Humonoid’lerin ve nesnelerarası iletişim, yapay zekanın kullanıma girmesi ile istihdam, eğitim ve mesleklerin geleceği; Değişim zamanında, ekonomik, politik, toplumsal ilişkiler ve TransHumanizm sürecinde Media, eğitim.

Bu arada garp cephesinde neler oluyor derseniz, NATO ülkeleri toplandı, Ukrayna’yı, İsveç Finlandiya’yı konuşuyorlar. Üye ülkelerin silah, mühimmad, savaşa hazırlık kapasiteleri gözden geçiriliyor. The Wall Street Journal, "ABD Asya-Pasifik müttefikleri savaşa hazırlanıyor” diyor. Hudson Enstitüsü, "Pasifikte savaşı Çin mi, Kuzey Kore mi başlatacak." Financial Times’dan General James Bierman “Biz bir tiyatro sahnesindeyiz, tiyatro sahnesini Japonya'da, Filipinler'de ve gerektiği zaman, gerektiği başka yerlerde kuruyoruz" diyor. ABD Büyükelçisi Türkiye’nin Suriye ile anlaşmasına karşı olduklarını açıklamış. Aha da size bir son dakika haberi daha: Vatikan'da Papa'ya darbe girişimi ifşa oldu. İster misiniz Tanrının temsilcisini devirsinler, Tanrılarına yeni bir temsilci atasınlar. İnsan tanrı olacaksa, Tanrının yeryüzü ile bağını da kesmeyi deneyecekler tabi “Davos cemaati”nin biraderleri. Eee, bu durum Mesih de Anti-kristçilere karşı harekete geçecektir. Evengeliklerin bunca zamandır “Tanrıyı kıyamete zorlama planları” boşa mı çıktı yoksa.

Eveet, bu konuya yine döneceğiz de, “İnsan Tanrı olacak” ya, tanrı aday adayları da büyük ölçüde bu listeden birileri olacak. Bu “çakma Tanrılar”ın (Allah’tan başka bütün ilahlık taslayanlar da ‘çakma’dır zaten) da işleri zor. Şimdiden Davos’ta bu işin derdi ile sarhoş olmuş olabilirler. Bu sarhoşlukla ne yaptıklarını bilmez haldeler. İklim konuşmaya özel jetleri ile korumaları, eskortları(!?) ile geldiler. Yerli ve milli eskort yerine ithal malı eskort kullananlar da vardı.

Özel oturumlarında şunları konuşuyorlarmış: Küresel Ekonomik Görünüm: Bir Çağın Sonu mu? (Yok canım ‘Tarihin sonu’). Güvenlik ve Barışı Yeniden Kurma, Avrupa'da barış ve güvenliğin sağlanması için de, önce savaş çıkartsınlar ki, barış konferansı toplansın, anlı şanlı bir barış yapsınlar. “Kutsal Westefelya barış anlaşması” için önce kendi aralarında 100 yıl savaştılar. Kızılderili, Kara derililer ve sarı ırkla savaş değil, soykırım, katliam ne derseniz deyin. Onlar zaten insanlaşma aşamasını tamamlamamış Maymunlardı!?. Bu gün de aynı şeyi denemek istiyor olabilirler.

Bu konuya tekrar geri döneceğimize göre, bugünlük de bu kadar. Selam ve dua ile.

Medya-Makale Haberleri

Mücahit Gültekin: Suriye Tartışmaları, "Kökü Dışarıda Olmak" Söylemi ve Politik Hafıza Üzerine
Abdurrahman Dilipak: Suriye İsrail’le karşı karşıya gelirse!
Abdurrahman Dilipak: Suriye’deki halk devrimine nasıl bakıyorum
Abdurrahman Dilipak: Allah’a ve ahiret gününe inanmak!
Abdurrahman Dilipak: Suriye bizim göz aydınlığımız olsun!