Balkanlardaki gelişmelerin sancısını çeken ülkelerin başında gelen Abhazya, ABD ve AB ülkelerinin Kosova’yı tanımasının Abhazya’nın tanınmasının yolunu açacağına umut bağlamış durumda. Her ne kadar Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı bağımsız devlet olarak tanımasının ileride başına bela olacağı, Kuzey Kafkasya’daki diğer yedi cumhuriyeti de federasyondan ayrılma yolunda kışkırtacağı, yüzyıllarca süren kanlı savaşlar ve büyük sürgünlerle elde ettiği bölgeyi kaybedeceği korkusu yaşadığı söylense de Sohum yönetiminin umutları dorukta. Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, şu vurguyu yapıyor:
"Kosova Sırbistan’ın kalbinde fakat Abhazya zaten tamamıyla bağımsız bir ülke. Sovyetler Birliği’ni oluşturan cumhuriyetlerden biriydi ve (Joseph) Stalin ile (dönemin Gürcistan Komünist Partisi Genel Sekreteri ve gizli polis şefi Lavrenty) Beria tarafından zorla Gürcistan’ın içine sokuldu.”
Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Bagapş da AFP’ye özel demecinde "ABD Kosova’yı tanıyacağını açıkça ortaya koydu. Bu bizim için emsal teşkil edecek. Rusya’nın Abhazya’yı tanımasını bekliyoruz” dedi. Bu beklenti halka da yansımış durumda. Zira başkent Sohum’da yaşayan emekli Svetlana Adleyiba’nın şu sözleri genel kanaati yansıtıyor: "Kosova bağımsızlığına kavuşursa, biz de dünyanın bizi tanıması şansını yakalamış olacağız. Ve belki hayatlarımız daha güzel olacak.”
Rusya’nın Abhazya’yı tanıması halinde Gürcistan’ın da misilleme yapıp Çeçenya’yı tanıyabileceği, bunu başka ülkelerin de izleyebileceği ve Kafkasya’da bunun domino etkisi yapacağı senaryoları çiziliyor.
Seçimler için devlet başkanlığından istifa edip aday olan Mihail Saakaşvili de açıkça Abhazya ve Güney Osetya’yı 2008’de geri almayı vaat etmiş durumda. Sözleriyle 1992’de aşırı Gürcü milliyetçi yönetimin işgal serüvenini anımsatan Saakaşvili’nin tanınma kartını hayli yukarılara kaldıran Abhazya’yı nasıl geri alacağı ise merak konusu.
Ajans Kafkas