27 Aralık 2008 gecesi başlayan İsrail'in Gazze saldırıları haftalar sürmüş, 1000'den fazla Filistinli hayatını kaybetmişti. Saldırılar sırasında Türkiye'de ayaklanan insanlar günler süren eylemleriyle Filistin halkına destek vermişlerdi. Bu hain saldırının üzerinden nerdeyse bir yıl geçti. Filistin halkının üzerindeki İsrail baskı ve zulümleri ise sürüyor. Her ne kadar gündeme gelmese de Gazzeliler zor günler geçirmeye devam ediyorlar. Geride kalanlar yıkılmış bir kentin üzerinde yeniden inşa edecekleri hayatların hayalini kurarken, diğer yandan İsrail'in bir bahaneyle evlerini başlarına yıkma korkusuyla yüz yüzeler. Şairlerin Gazzesi Geride Kalanların Türküsü kitabı da Filistin'de yaşanan katliamları unutmayan ve asla kanıksamayan bir bilincin ürünü olarak hazırlanmış.
GAZZE'DE DİRENİŞ NİNNİLERLE BAŞLAR
Editörlüğünü Adem Turan'ın yaptığı çalışma 72 değerli ismin şiir ve yazılarını bir araya getiriyor. Hüseyin Akın'ın Geride Kalanlar İçin Türkü şiirinden hareketle kitabın alt başlığını belirlediklerini ifade eden Turan, bu eserle Gazzelilerin çığlıklarının, öfkelerinin, gözyaşlarının, kısaca vicdanlarının daha fazla duyulmasına bir katkı sağlamak istedik diyor ve ekliyor: "Türküler, o türküyü üreten toplumun konuşan, çığlık atan, neşelendiren, hüzünlendiren dilidir. Acıyı orada buluruz; gamı, özlemi, aşkı orada"Ninnilerle başlayan serüvenimiz gün gelir bir direniş destanına kışkırtan, kurşundan daha kavi sözcükleri düşmanın üzerine boşaltan bir makineli oluverir. İşte böyledir Filistin türküsü. Orada toprağa düşen her şehit yeni bir sözcük olarak düşüverir bir türkünün güftesine ve adına İntifada denilir. Bir tokat olur Yahudi'nin yüzüne." Kitapta ayrıca, gazeteci Abdullah Aytekin'in 2008 yılının son aylarında tekrar başlayan Gazze saldırılarının ardından, Gazzeli çocuklara ve gençlere çizdirdiği resimler de var. Mehmet Ragıp Karcı, Arif Ay, Haydar Ergülen, Cahit Koytak, Şaban Abak, Hakan Albayrak, Ali Ayçil, Ahmet Mercan ve İbrahim Tenekeci gibi isimlerin şiir ve yazılarıyla hayat verdiği çalışmadan okuyanın yüreğini sızlatan ve acı gerçeği hatırlatan kısa alıntılar yaptık sizin için.
O KADAR BAĞ BOZULDU BÖYLESİNİ GÖRMEDİK
Cahit Koytak, Gazze Risalesi'nden bir seçki ile Gazzeli Yusuf'un acısını taşıyor: "Çok acı çektin, Gazze'li Yusuf , oğlum,/çok acı çektin/ve bu kadar acı için çok küçük bu Filistin/dünyayı iste, bütün bir yeryüzünü,/duvarsız,tel örgüsüz, mayınsız/ve silahsız yeryüzünü, hepimiz için" Ali Ayçil de Filistinli küçük şehit Muhammed Rami'ye Küçük Beyi Vurdular şiirini ithaf ediyor ve hazin bir çocuk ölümünü anlatıyor: "Bize düşük göründü giderken omuzları/Sanki çekip almışlar oyunun ortasından /O kadar bağ bozuldu böylesini görmedik/ Bir kelebek ordusu savruldu saçlarından./İki sokak ötesi , camgöbeği, menevşe /Nerdeyse varacaktık saksılar sulayana/Ben ölümün içinde bir melek var sanırdım/Canı şerbet istedi terli içirmedim/ Körpeme dili kuru kıydılar buna yandım."
GAZZE AVAZ AVAZ
Hitler Ya Da Olmert Ya Da Bush Ya Da" isimli yazısında Özcan Ünlü, Filistin'deki katliamların sorumlularına "Heyyy siz! Kana doymaz iblisleri dünyanın" Daha ne kadar kan içeceksiniz ve daha ne kadar 'Bizim savaşımız Filistin'le , ölen çocukların acısını paylaşıyoruz' dalgasını geçeceksiniz..." diye sesleniyor ve Görülecek Hesabı Vardır Kederin şiiriyle noktayı koyuyor: "Ne zaman bir türkü söylense zeytine dair/sır oturur dilimin dudağına.. zehir derim,sonra hiçbir şey susarım/Yeter ki incinmesin anılar/Beyrut'ta Gazze'de Kabil'de ya da Bağdat'ta /örneğin ,tedirgin bir düş olan İbrahimi sofralarda/kurtuluş ilmine yakışan düğümler atılmalıdır/mermiden artakalan yudumlarında suların, derim" " Haydar Ergülen, "Çocuk kanı döken kutsala da kan sıçratmıştır demektir. Ve bunu yapan kim olursa olsun benim gözümde Kerbala'dan beri yezittir, yezittir, yezittir!"diyor ve sözü şiire bırakıyor: "Yine Kerbela, yine matem, yine çocuklar şehit/yetiş ey Hazreti Şah'ım yetiş eyle niyaz/zalimin her yerde adı yezit/Gazze yanık, Gazze susuz, Gazze avaz avaz "
BİR ÇOCUK ADAM GİBİ ÖLDÜ
Hakan Albayrak, "Orda Bir Savaş Var İçimde" ile öfkesini şöyle haykırıyor: "Kokla şair bu taşı gazzeden getirdim / bu görmüş olduğun kurşun /filistinin göğsünden çıktı/ sen oğuz atayda yüzerken / intihar yeyip intihar kusarken / bir çocuk adam gibi öldü." Arif Ay, Filistin adlı şiiriyle Yenişehir'den trenle yola çıkıyor ve Filistinli çocukların taş atan eli oluyor: "Yanıp tutuşuyor Ortadoğu, Ölüp ölüp dirilmekteyim/Acıların da sabah serinliği vardır elbet /Açılırken pencere umuda ve bahara /Filistinli çocukların taş atan eliyim/Hasret kadırgasıdır ruhumu alt üst eden/ Sevgilim Kudüs, Bağdat, Semerkant, Buhara/Yenişehir'den akşam kerahat vakti/Dilimde eski Mısır'dan bir dize:/ "Başımı alıp Filistin'e mi gitsem?" /Kudüs'e en son tren ne zaman kalktı/ Bir bilebilsem." Hicabi Kırlangıç mahşer yerindeki Filistinli çocuğu taşıyor satırlarına: "Gazze'den öz yurduna dönen çocuk/Canın pırıl pırıl sahibine geri götüren çocuk /Küflenmiş canımızı ele veren çocuk/ateşi güle çeviren çocuk/Bahçelerde sümbüller gibi göveren çocuk/Meydanda toplanacağız biliyorum/Tarifsiz bir imrenişle bakacağım ben sana"