''Afrikaya Ağlarken Direnen Kardeşlerimizi Unutmayalım''

İslam ümmeti işgallerle, ölümlerle dolu bir Ramazan ayının daha manevi atmosferine girdi.

Ramazanın ilk günlerinde Afrika'dan gelen ölüm haberleri hepimizin yüreğinde tarifi imkansız acılar yaşamasına neden oldu. Afrika da  6 dakikada bir çocuğun öldüğü söyleniyor. İnsanlar açlıktan yollarda hayatını kaybediyorlar. Bir anne iki çocuğundan birinin ölüsüyle günlerce yaşıyor ki diğer çocuğuna daha fazla yemek alabilsin diye.

Bütün bunların yaşandığı dünyanın diğer tarafında ise bizler (ilk olarak söylediklerimin hepsi kendi nefsimedir.) en az 5 çeşit değişik yiyeceğin olduğu,ekmeği,suyu yemeği çatlayıncaya kadar yiyebildiğimiz,kalan ekmekleri ve yemekleri elimizin tersi ile çöpe sıyırabildiğimiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Hiç iftarı olmayan oruçluların yaşadıklarını anlamamız inanın mümkün değil. Sadece çocuğumuza bakarken onu Afrikalı bir çocuğun yerine koyduğumuzda biraz olsun acıyor yüreğimiz.

Bu dünyada çocuklar hep ölmeye mahkum dostlar. Bu gün Afrikada 6 dakikada bir çocuk ölüyor. Çeçenistan' da 200.000 çocuk Ruslar tarafından öldürüldü. Irak' ta 400.000 çocuk ABD tarafından öldürüldü. Yine Afganistan' da  yüzbinlerce çocuk ABD  tarafından öldürüldü. Filistin' de onbinlerce çocuk İsrail tarafından öldürüldü. Doğu Türkistan, Patani,Filipinler,Arakan,Lübnan,Suriye,Mısır,Libya gibi ülkeleride düşündüğümüzde içinden çıkılamaz bir duruma giriyor insan.

Allah bizlere akıl,sabır,feraset ve güç versin. Gerçekten zor günler geçiriyoruz.

Afrika diye Ağlarken Direnen Müslümanları Unutmayalım

Dostlar"

Maalesef her Ramazan ayında işgal altındaki bölgelerde yaşayan mustazaf kardeşlerimizi unutturacak ve ikinci plana atacak bir afet yada kıtlık  gündeme geliyor. Biz Müslümanlara düşen ise hepsine eşit mesafede olmak, bir diğerine yardım ettiğimiz kadar diğerlerine de yardımlarımızı bölmektir.
Geçen Ramazan Pakistan'da ki  kardeşlerimize yardım ederken    Çeçenistan'ı, Afganistan'ı, Irak'ı, Patani'yi bir kenara itmiştik. Bu sene aynı hatayı tekrarlıyoruz maalesef. Devletin zaten yardım ettiği Somali'ye  bizlerde enerjimizin, desteğimizin tamamını aktarırsak diğer mazlum çocuklar, yetimler, şehid ailelerine kim destek olacak?

Ben şahsen ihmal ettiğimiz diğer coğrafyaların hesabının bizlere Allah  Subhane ve Teala tarafından sorulacağına inanıyorum.

Sözlerimin yanlış anlaşılmasını asla istemem. Herkez Somali'deki çocuklara yardım etmelidir. Fakat benim söylediğim onlara ettiğimiz kadar diğer açlara, babasız yetimlere,  ersiz ailelere ve işgalcilere direnen mücahidlerede destek olmaktır.Çeçenistan'ı Afganistan'ı,Irak'ı Patani'yi,Doğu Türkistan'ı, Arakan'ı Moro'yu unutmamak ve maddi, manevi desteklemek kaçınılmaz bir İslami sorumluluktur.

Bir kardeşiniz olarak sizlere diğer coğrafyalarda sizden dua ve yardım bekleyen kardeşlerimizi hatırlatmak istedim. İnşaallah bu hatırlatma faydalı olur"

Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokca zikreden erkekler ve (Allah'ı çokca) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır(Ahzap/35)

Ebû Ümâme radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim gazâya çıkmaz veya gazâya çıkan bir mücâhidi techiz etmez ya da cihada çıkan gazinin aile fertlerine hayırla muamele etmezse, Allah Teâlâ o kimseyi kıyamet gününden önce büyük bir belâya uğratır."

Ebû Dâvûd, Cihâd 17. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cihâd 5



Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Gerçek fakir, bir veya iki lokma, ya da bir veya iki hurma ile baştan savulan değildir, asıl fakir, ihtiyacını giderecek bir şey bulamayan, kendisine sadaka verilmesinin zarureti bilinmeyen ve kalkıp insanlardan da dilenmeyen kimsedir
"( Ebu Hureyre, Buhari)

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim