Ahmedinejad'ın Seçim Zaferinin Ardındaki Nedenler

El Menar yazarı Yusuf Fernandez ve Basiret.ir yazarı Rıza Mahmudi'nin Ahmedinejad'ın seçim zaferi ile ilgili yaptığı analizler...

AHMEDİNEJAD NİÇİN KAZANDI?

 

Batı medyasındaki Ahmedinejad karşıtı histerik kampanyaya rağmen, cumhurbaşkanlığı seçimlerini gerçekten kazandığına dair güçlü kanıtlar var. Aslında fiili Cumhurbaşkanının zaferi sürpriz değildi, her ne kadar bu galibiyetin oranı, özellikle de taraftarları Tahran ve diğer şehirlerde sokağa dökülen Musevi için beklenmedik boyutta olsa da. Musevi ve Batı'daki "yeni arkadaşları" hileden söz etseler de gerçek, on binlerce profesyonelin ve devlet görevlisinin katılacağı muazzam bir komplonun tamamen gizli kalıp üstünün örtülebileceğinin tamamen saçmalıktan ibaret olduğudur.

İşin doğrusu, İslam Cumhuriyeti'nde seçimlere hile karıştırılmasının bir geçmişi de bulunmuyor. Seçilmiş milletvekilleri pek çok kez bakanları yerlerinden devirmeyi başardılar, örneğin Ahmedinejad'ın kendisi Haşimi Rafsancani gibi güçlü adayları yerinden etmeyi başarmıştı 2005 seçimlerinde. Eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi de cumhurbaşkanı seçildiği zaman içişleri bakanlığı radikal ilkecilerin (Batı medyasının kötü isimlendirmesiyle "muhafazakar"ların) elindeydi. Buna rağmen oyların %70'inden fazlasını almıştı, hem de iki kez.

 

Ahmedinejad'ın zaferi Batı için sürpriz olmamalıydı. İyi bilinen bir Batılı kurum tarafından yapılan bir anket, İran seçimlerinin resmi sonucunun doğru olduğuna iyi bir kanıttır. BBC ve ABC Haber Ajansları tarafından görevlendirilen bağımsız bir kurum olan Kamuoyu Merkezi, seçimlerden birkaç hafta önce, Ahmedinejad'ın bütün ülke genelinde Musevi'nin iki kat önünde olduğunu göstermişti. Araştırma aynı zamanda %89 oranında muazzam bir katılım da öngörmüştü ki bu da gerçek oran olan %85'e çok yakındı.

 

Washington Post da aynı noktaya gelmişti: "İran'daki seçim sonuçları İran halkının gerçek iradesini yansıtabilir. Pek çok uzman Ahmedinejad'ın seçim zaferinin hile veya manipülasyon sonucu gerçekleşmiş olabileceğini iddia ediyorlar ama bizim bütün ülke genelinde yaptığımız kamuoyu araştırması Ahmedinejad'ın 1'e 2 oranından da fazla bir şekilde önde olduğunu gösteriyor.(Bu sayı seçim sonucundan da fazla) Batılı haber ajanslarının Tahran'dan servis ettiği veriler Ahmedinejad'ın bir numaralı rakibi Mir Hüseyin Musevi lehine coşkulu bir İran kamuoyu resmetmekteyken, bizim İran'ın 30 eyaletinden topladığımız bilimsel veriler Ahmedinejad'ın açık ara önde olduğunu gösteriyordu.

 

Pek çok yorumda İran gençliği ve internet bu seçimdeki değişimin müjdecisi olarak tasvir edildi. Fakat bizim araştırmamız İranlıların sadece üçte birinin internet erişimine sahip olduğunu ve Ahmedinejad için oy verenler arasındaki en güçlü bloğun -bütün yaş grupları arasından- 18-24 yaş mensuplarınca teşkil edildiğini açığa çıkardı. Araştırmamız, demografik gruplar arasında Musevi'yi desteklemekte önde olan veya Ahmedinejad ile başa baş gidenlerin  üniversite öğrencileri ve üst gelir grupları olduğunu gösteriyor."

 

Washington Post aynı zamanda seçim meselesini İran'ı izole etmek için bahane olarak kullanmak isteyenleri de uyarmıştı: "Hile ve seçim yönlendirmesi iddiaları İran'ı daha da tecrit etmeye yarayacak ve muhtemelen dış dünya karşısındaki uzlaşmazlığını ve kavgacılığını daha da arttıracaktır. Diğer ülkeler, ABD de dahil olmak üzere, İran seçimlerinin sonuçlarının sahte olduğu hükmüne balıklama dalmadan önce bütün bağımsız veriler üzerinde düşünmeliler. Gerçek basitçe şundan ibaret olabilir: İranlılar Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın tekrar seçilmesini dilemişler."

 

Fakat Batı'daki pek çok insan, yine pek çok İranlının Cumhurbaşkanlarını niçin sevdiğini merak ediyorlar.

 

Tahran'ın 100 km güneydoğusundaki Aradan köyünden bir demircinin oğlu olan Ahmedinejad, İranlı kitleler ve 1979 İslam Devrimi'nin ardından İmam Humeyni'nin başlattığı hareketin takipçileri tarafından gerçek bir devrimci olarak görülüyor. Bu kişi Devrim muhafızlarına katılmış ve mühendislik okumuş. Ardından üniversitede ders vermeye başlamış ve sonrasında da Tahran'ın belediye başkanı olmuş biri. Rakipleri bile dürüst ve çalışkan bir adam olduğunu itiraf ediyorlar.

 

Cumhurbaşkanı olmasının ardından eski bir Peugeot marka arabaya ve biri boş, diğeri de üniversite hocası olarak eski mesleğinin maaşının yattığı iki banka hesabına sahip olduğu ortaya çıktı. Aynı zamanda ülke başkanları gibi önemli konukları devrik Şah'ın kuzey Tahran'daki görkemli köşkünde ağırlama geleneğine son vererek bu kişileri cumhurbaşkanlığı ofisinde ağırlama uygulamasını başlattı. Bu ve benzeri uygulamalarıyla Ahmedinejad yönetimi, devrimci coşkunun giderek azaldığı bir dönemde yeni bir devrimci kuşağı ortaya çıkardı.

 

Musevi, İslam Devrimi'nin güçlü bir destekçisi olarak görülmesine rağmen (1980'li yıllarda başbakandı) pek çok İranlı tarafından zayıf bir müzakereci olarak değerlendiriliyor ve Batılı hükümetlere pek çok taviz vereceğinden endişe ediliyor. Ahmedinejad İran'ın Batı ile ilişkilerini geliştirmek için güçlü bir pozisyonu tercih ediyor. Aslında, ülkesinin nükleer programının geliştirilmesinde gösterdiği sağlam duruşla pek çok İranlı arasında vatanseverlik ve ulusal onur duygusunun güçlenmesine neden oldu. Bu arada Ahmedinejad'ın 2003 yılından beri pek çok zafer kazanan aktif bir politik partinin üyesi olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Musevi'ye gelince,  politik sahneye 20 yıllık bir suskunluğun ardından girmesinin üzerinden sadece 3 ay geçti.

 

Ekonomi, seçimlerden önce Ahmedinejad'ın zayıf noktası olarak değerlendiriliyordu. Eleştirmenleri, hükümeti sırasındaki petrol fiyatlarının yükselişinden doğan petro dolarlardaki girdi artışını yanlış kullandığında ısrar ediyorlardı. Bu eleştiriler bir taraftan da sözde ekonomik "popülizminin" eleştirilmesiyle birleşti; Batı medyasının yoksullara arka çıkan tüm ekonomik politikaları tanımlamakta kullandığı meşum terim. Ahmedinejad, tıpkı Chavez'in Venezüella'da yaptığı gibi petrol zenginliğini ülkedeki her bir ailenin gelirini arttırmada ve yerel kalkınma projelerinde kullanmayı taahhüt etmişti. Muhalifleri bu politikaların enflasyonist baskıyı arttırdığını iddia ediyorlarken, Ahmedinejad da cevabında enflasyonun nedeni olarak gıda ve yakıt fiyatlarındaki küresel artışı gösteriyordu.

 

Ahmedinejad aynı zamanda bazı politik ve ekonomik elitlerin çürümüşlüklerini de kınıyor ve ikinci döneminde yeni yolsuzluk dosyalarını ifşa edeceği sözünü veriyordu. "Ekonomik fesat ve yasadışı zenginleşme karşısındaki savaşın genel bir talep olduğunu" ve "bunun İslam Devrimi'nin prensipleriyle uyumlu olduğunu" söylüyordu. Eğer tekrar seçilirse kamu malının yağmalanması karşısında sessiz kalmayacağını taahhüt etti.

 

Batılı medyada yaygın olan başka bir mit de İran'ın entelektüel çevrelerinin Musevi'yi destekledikleriydi. Aslında, tıpkı İran toplumunun geri kalanı gibi kültür işçileri ve profesyonelleri siyasi görüşlerinde değişik gruplara ayrılmışlardı. Pek çok İranlı film yapımcısı ve bazı spor yıldızları, ünlü İranlı olimpik halterci Rızazade gibi, aktif olarak Ahmedinejad'ı destekleyen kampta yer aldılar, her ne kadar bu kişilerin açıklamaları aynı medya tarafından çoğunlukla görmezden gelinse de.

 

Ahmedinejad hükümeti uzun yıllardır görmezden gelinen kırsal alanlara büyük yatırımlarda bulundu. Bu bölgelerdeki yoksul insanların Tahran'da Musevi'yi destekleyen yüksek veya yüksek-orta sınıfla bir işleri olmazdı zaten. Bu sosyal kesimler 2005 yılındaki seçimleri kazanmasında da çok etkili olmuşlardı ve cumhurbaşkanlarının kendilerine verdiği sözleri yerine getirmek için çalıştığına kaniydiler. Seçimden önce Ahmedinejad bütün İran şehirlerini ziyaret etmiş ve 12 haftadan az bir süre içersinde tam 60 seçim ziyareti gerçekleştirmişti, Musevi ise sadece belli başlı şehirleri ziyaret etmişti.

 

Cumhurbaşkanı danışmanı Ali Rıza Zakir İsfehani, Ardel adlı bir kasabada yaptığı konuşmada, yarı resmi Fars haber ajansına göre, "Hükümetimiz daha en başından itibaren bütün İran'ı Tahran'dan ibaret görmediğini göstermiştir. Politikamız adalete dayalıdır ve bu durum metropoller ötesine odaklanmasının nedenini açıklamaktadır. Ahmedinejad bütçeyi İran'ın her tarafındaki yoksullar için harcamaya gayret etmiştir" şeklinde konuşmuştu.

 

Başka bir çok önemli olgu da var ele alınması gereken. Musevi Azeri bir kökenden gelmektedir. Fakat yukarda bahsi geçen araştırma sonuçlarına göre " sadece %16 oranında bir Azeri nüfus Musevi'ye oy vereceklerini söylüyor. Aksine, Azerilerin %31'i Ahmedinejad'a oy vereceklerini belirtiyorlar." Resmi verilere göre Musevi Batı Azerbeycan bölgesinde oyların %52'sini almıştı. (Musevi'nin %45'i karşılığında) Bazı Batılı medya kurumları Musevi'nin kendi memleketinde kaybetmiş olmasını seçimde hile yapılmış olduğunun "kanıtı" olarak değerlendirdiler. Sürekli olarak bu ölçütü kullanmamız durumunda, Nixon ve Bush'un demokrat rakiplerini doğum yerlerinde mağlup etmiş olmaları hakkında da seçim hilesi şüphesi duymamız gerekecek. Bu iddia, basitçe, çok gülünçtür.

 

Hepsinin ötesinde, İran seçimleri, özgür seçimlere izin vermeyen veya kabaca manipüle eden otoriter "ılımlı" Arap rejimlerini eleştirmeyen Batılı medyanın iki yüzlülüğünü ve çifte standardını da ifşa etti. Bu ülkelerdeki dinsel azınlıkların ve kadınların İran'dakine benzer bir seçime gıbta edeceklerinde hiç şüphe yoktur, her ne kadar Batı medyası bunu göstermemek için uğraşsa da. Hakikat, Batının bu rejimleri jeo-stratejik ve politik çıkarını koruma amacıyla desteklediği ve bu ülkelerin kamuoyunun ne düşündüğünü hiç umursamadığıdır. Öte yandan, İran'daki seçimler hakkındaki pek çok Batı kaynaklı haberde İran'ın politik sistemi ve toplumu hakkındaki ciddi bir cehalet yansıtılmıştır. Ünlü İngiliz gazeteci Robert Fisk'in dediği gibi, "Batılı medya, Washington için en iyi olanın Tahran için de en iyi seçenek olduğu görüşünü dillendireceklerine, kendilerini İran siyasetinin ve toplumunun gerçek doğası hakkında eğitseler daha iyi olur." 

 

Al manar.com'da yayınlanan bu analiz Kemal Saral tarafından İsra Haber için çevrilmiştir.

 

Ahmedinejad'ın Seçim Zaferinde Etkili Olan Nedenler

 

Onuncu devre cumhurbaşkanlığı seçimleri İslam İnkılabının dördüncü on yılının başlangıcına adım attığı zamana denk geldi; İslam İnkılabının tarihindeki en görkemli seçim sonucunda Dr. Mahmud Ahmedinejad yaklaşık 40 milyon insanın katıldığı seçimde -oy verme şartlarını haiz nüfusun yüzde seksen beşi- 24,5 milyondan fazla oy alarak seçimlerin galibi olmuş oldu.

Bu göz alıcı zafer ve halkın en uygun bulduğu adaya benzersiz teveccühü bazı adaylar tarafından seçim öncesinde derk edilmemişti. Bu kişiler Dr. Ahmedinejad'ın bu başarısına etki eden nedenleri araştırmaktansa yenilgilerini reddederek halkın büyük hamasi eylemini zan altında bırakma yolunu tercih ettiler ve yabancılarla aynı safa düşerek İslam Cumhuriyeti nizamını seçimlere hile karıştırmakla itham etme yoluna gittiler.

Ahmedinejad'ın seçimlerdeki başarısının nedenlerini araştırmak dakik ve çok yönlü mutalaaları gerektirmekteyse de biz kısaca bazılarına işaret etmekle yetineceğiz:

1- Dokuzuncu hükümetin ülkeyi yönetme programındaki başarısı ve ülkenin refahı ve mamur edilmesi yönündeki girişimleri, halkın Dr. Ahmedinejad'a olan rağbetinin nedenlerinden biri olarak okumak mümkün. Bu hükümetin sınıf farklılıklarını azaltma yönündeki telaşı ve adalet payı türünden programları sayesinde mahrum tabakalarda nisbi bir razı oluşa şahit olmaya başladık. Doktorun kırsal kesimlerden, küçük ve orta şehirlerden aldığı yüksek oy oranı da bu bölgelerin kendisine verdiği özel desteğe işarettir.

Ahmedinejad hükümetinin izzetli dış politikası ve nükleer meselede Batı karşısındaki tavrı da aldığı yüksek oylara etki eden önemli bir faktördü, halk da defalarca bu alanda izlenen politikalara verdiği onayı anketler ve röportajlara verdiği cevaplar suretiyle göstermişti.

2- Halkın Dr. Ahmedinejad'a güven duymasında etkili olan başka bir unsur da bu seçim devresindeki rakiplerinin programsızlığı ve zayıflığıydı. Bu adaylar Ahmedinejad'ın programından daha makbul bir program sunmak yerine daha çok hükümetin zaaf noktalarını büyütmekle meşgul oldular ve sadece bu tip meseleleri gündeme getirmenin halkın çoğunluğunun ikna edilmesi için yeterli gelmeyeceğini unuttular.

3- Ahmedinejad'ın muhaliflerinin aynı anda ve her yönden yaptıkları saldırılar genellikle insaf dairesinin dışındaydı ve bunlar halkın Ahmedinejad'a olan teveccühünü engellemekte yeterli olmadı. İthamların fazlalığı, kara çalmalar ve yalana başvurmalar halkın diğer 3 adaya güvensizlik duymasıyla sonuçlandı ve bu durum Ahmedinejad'ı mazlum durumuna düşürerek halkın kendisine arka çıkmasına neden oldu.

4- Yüz yüze tartışmaların düzenlenmesini de halkın cumhurbaşkanına güven duymasına yol açan önemli etkenlerden biri olarak değerlendirmeliyiz. Kendi türünde ilk olan bu tartışmaların düzenlenmesi halkın iki tarafın da delillendirmelerine şahit olmalarına ve zaaf ve güç noktalarını incelemelerine imkan sağladı. Bu programlar Ahmedinejad hükümetini eleştirenlerin delillerinin kuvvetli olmadığını ve rakiplerini siyasi yönden zedelemek için bahane aramaktan başka bir şeyi hedeflemediklerini gösterdi.

5- Adı kötüye çıkmış bazı siyasi çehrelerin ve hareketlerin bazı adayları desteklemesi bu kişilerin oylarının azalmasına ve Dr. Ahmedinejad'ın elinde toplanmasına neden oldu. Bu hareketler blok halinde Mir Hüseyin Musevi'yi desteklerken bu tavırlarının önemli oranda bir seçmen kitlesini de Ahmedinejad'ın kampına iteceğini hesap edemediler. Eğer çokları düne kadar, savaş zamanında başbakanlık yapmış ve eskinin dini köktencilerinden biri olan Musevi'nin şimdi de öyle olduğunu düşünüyorlar idiyse de kalplerinde, bu sabıkalı grupların (örneğin Özgürlük Hareketi- Nehzeti Azadi) desteği Mir Hüseyin Musevi'nin 2 Hordad hareketinin bir numaralı adayı olarak görülmesine (Hatemi çizgisi) neden oldu ve bu durum, toplumun dini değerleri önceleyen radikal kesiminin Musevi'den ümitlerini kesmeleriyle sonuçlandı. Musevi'nin, adayların tanıtım dönemindeki bazı ilkesellikten uzak aşırı tavırları da oy kaybetmesinde etken oldu.

6- Adalet söylemine vurgu ve fesatla mücadele sözünü vermesinin Ahmedinejad'ın bu seçim döneminde altını çizdiği şiarlar olması sayesinde, seçime katılanların çoğunun oyunu celp etmeyi başardı. Bazı iktisadi müfsitlerin adını ifşa etmekle ve bütün ekonomi fesatçılarının, hangi makamda olurlarsa olsunlar peşlerini bırakmayacağına ve bu yolsuzlukların kirli tümörünü İslami nizamın bedeninden uzaklaştıracağına söz vermesi kamuoyunun muazzam desteğine müncer oldu, öyle ki bu durumu seçimlerin bu denli görkemli geçmesinin ve Ahmedinejad'ın aldığı oy oranının bu kadar yüksek olmasının nedeni olarak gösterebiliriz.

Burada şunu da eklemeliyiz ki fesatla mücadele konusu İslam İnkılabı Rehberinin yıllardır talep ettiği bir konu olmakla birlikte ne yazık ki siyasi ve hizbi meselelerin gölgesi altında unutulmaya terk edilmişti, ta ki adalet mihverli Ahmedinejad hükümetinin bu kavrama taze bir ruh getirmesine kadar; fakat Ahmedinejad hükümetinin kurulduğu ilk günden itibaren fesat mafyası dokuzuncu hükümetin bu alanda göz alıcı başarılara imza atmasına engel olmak için uğraş verdi. Fakat Doktorun ikinci döneminde de bu fesat unsurlarının boğazını sıkmaya devam edeceğini vurgulaması ve halkın da kendisine bu yolda verdiği benzersiz destek, İslam İnkılabının dördüncü on yılının adalet ve gelişme on yılı olması için ilk adımların atılmasına imkan verdi.

7- Ahmedinejad'ın bu denli yüksek oy almasına neden olan etkenlerden birisi de kendisinin "halkın cinsinden bir adam" şiarını tecessüm ettirmesinde yatıyor. Ahmedinejad'ın ameli tavrı, zahiri kıyafeti, sade ve samimi bir şekilde halkın içersinde onlardan biri olarak yaşaması, dertlerine aşina olması"Tüm bunlar artık herkesin kabulü olmuştur. Ne yazık ki toplumun bazı seçkinlerinde eşrafiyet ve kendini geniş halk yığınlarından ayrı görme hastalığına şahit olunmaktadır ki bu durum entelektüel muhitin genel havasına da hakimdir.

Her ne kadar bazı muhalif siyasi eğilimler Dr. Ahmedinejad'ın Ehl-i Beyt'in (s.a.) siretinden ilham alan bu güçlü yönünü zayıflık olarak göstermeye uğraşıyorlarsa da halk bu olumsuz propagandalara aldırmayarak Ahmedinejad'ın sade yaşamına ve halkçılığına olan alakasını sandıkta göstermiş oldu.

* Farsça yayın yapan Basiret.ir yazarı Rıza Mahmudi'nin bu analizi, Kemal Saral tarafından İsra Haber için tercüme edilmiştir.

İran Haberleri

İran’dan Kirmanşah’ta askeri tatbikat
İran'dan Kritik Rusya Açıklaması
İran'da Yargıtay hakimlerine suikast
Trump'a sunuldu! İran için 100 günlük Plan Hazırladılar!
İran savunmasında büyük hamle