İSLAMCI yazar Ali Bulaç, Zaman gazetesinde yazdığı iki köşe yazısında "Cumhurbaşkanı Gül’ün Suudi Kralı’nın ayağına gitmesi" meselesine değinmiş...
Bulaç yazılarında hem Kral’ı, hem de Gül’ü temize çıkarıyor!
Peki bunu nasıl yapıyor Ali Bulaç?
Nasıl yapacak?
Memleketimizde öteden beri var olan "Arap alerjisi"ni kalemine dolayıp, "Araplara çöl bedevisi diye hakaret ediyorlar... Bunlar Arap düşmanı... Cumhurbaşkanı Gül’ün Suudi Kralı’nın ayağına gitmesini bu yüzden eleştirdiler" demeye getiriyor.
Pardon!
Demeye getirmiyor...
Açıkça yazıyor!
Bunun adı, "Ali Bulaç tarzı" açıkgözlülükten başka bir şey değildir.
Yöntem şudur:
Var olan "Arap alerjisi"ni diline dola...
Böylece "Yüce Suudi Kralı"nı temize çıkar!
* * *
Doğrudur!
Memleketimizde Araplara alerji duyan bir zümre vardır...
Doğrudur!
Memleketimizde Arapları "çöl bedevisi" diye aşağılamaya meraklı bir kesim vardır...
Doğrudur!
"Araplar bizi arkadan vurdu" edebiyatına pek düşkün ideolojik gruplarımız mevcuttur.
Ancak böyle bir durum söz konusudur diye...
"El çabukluğu marifet" yöntemiyle Kral’ı temize çıkarma girişimi, en azından zekamıza hakarettir.
* * *
Mesela...
Bu sütunda yayınlanan "Suudi Hanedanı’ndan Nefretimin Sebepleri" başlıklı yazıda...
Arap düşmanlığı mı yapılmıştır?
"Çöl bedevisi" türünden hakaretler mi edilmiştir.
Hayır!
Yazıda "nefret sebebi" olarak sadece ve sadece "Kral’ın tiksinti verici ikiyüzlülüğü" gösterilmiştir.
Şöyle bir ikiyüzlülük:
"İslam adına ülkelerinde kadınların araba kullanmasını bile yasaklayacak kadar sofu takılıyorlar... Ama Londra semalarına ulaşır ulaşmaz viski tüketme iştahları acayip kabarıyor... Sofu Müslümanlık ile asla yan yana gelemeyecek debdebe, şatafat, görgüsüz gösterişçilik falan da cabası."
* * *
Sorulması gereken soru şudur:
İslamcı yazarımız Ali Bulaç, neden işin bu yönünü karartmaya kalkışmıştır?
Neden "Arap alerjisi" duyanlara kalemini sivriltirken, "Kral’ın ikiyüzlülükleri" konusuna zerre kadar girmemiştir?
Peki bu "karartma" nedendir?
Bunun yanıtını bilemiyorum.
Ancak bildiğim bir şey var:
Son zamanlarda İslamcı yazarların gözden düşmesinin en önemli nedeni, uygulanan bu türden karartmalardır.
Unutulmamalı ki:
Anglosakson mahkemelerinde, gerçeğin bir kısmını söyleyip, bir kısmını gizleyenlere "yalancı tanık" muamelesi yapılmaktadır.