AK Parti, Gelecek, DEVA

Hakan Albayrak

AK Parti medyasında (sosyal medya hesapları dahil, hatta en başta oralarda) Gelecek Partisi ve DEVA Partisi peşinen CHP liderliğindeki “Millet İttifakı”na yazılıyor ve bu böyledir diye yerden yere vuruluyor.  

Birincisi, bu böyle değildir; Gelecek Partisi ve DEVA Partisi mevcut iki ittifaktan birine mi dahil olacak, üçüncü bir ittifakta mı yer alacak,  her biri tek başına mı seçime girecek, meçhul.  

İkincisi, söz konusu partilerin “Millet İttifakı”na katılmaya mütemayil olduğunu düşünüyor ve AK Parti liderliğindeki “Cumhur İttifakı” adına bundan üzüntü duyuyorsanız, onları kazanmaya çalışmanız gerekir; ‘Gidin gidin, yakışır size’ diye itmeniz değil. 

Bazı AK Partili yorumcuların yazdıklarını okurken veya söylediklerini dinlerken, bunlar Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ni “Millet İttifakı”na sokmak için çırpınan CHP ajanları olsa yeridir diye düşünmeden edemiyorum.  

*** 

AK Parti muarızı yorumcular arasında da Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin bittabi CHP’yle beraber hareket edeceğini ileri sürenler var. 

Niye bittabi olsun ki bu? 

AK Parti iktidarını tıpkı CHP gibi ekonomi, hukuk, demokrasi konusunda eleştirdikleri için mi? 

İyi ama Gelecek Partisi ve/yahut DEVA Partisi, geçmişteki menfi icraatlarına, hallerine, tavırlarına ve -birkaç reformcu hariç- camia olarak hâlâ aynı kafada olduğunu gösteren işaretlere bakarak, CHP’nin bu konulardaki müsbet söylemlerine şüpheyle yaklaşamaz mı? 

“AK Parti’nin söylemlerinde de ekonomik kalkınma, bağımsız yargı, mükemmel demokrasi var; ama mevcut mantalitesi bu söylemlerin gereğini yapmasına el vermiyor işte. CHP’nin mantalitesi hiç el vermeyecektir.” diye düşünemezler mi? 

“Ne Cumhur İttifakı ne Millet İttifakı; biz üçüncü bir ittifak kuralım” diyemezler mi? 

Belki de Gelecek Partisi ve/yahut DEVA Partisi ‘Öyle büyük bir teveccüh görüyoruz ki, hiçbir ittifaka ihtiyacımız yok’ diyecek. 

Belki de ikisinden biri veya her ikisi de ‘Oy oranımız öyle düşük görünüyor ki, iyisi mi hiç seçime girmeyelim’ diyecek. 

Bir ihtimal daha var: 

İktidarın son zamanlardaki “ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik” iddiasının kuvveden fiile çıkması, iklimin değişip Akdeniz olması ve Gelecek Partisi ve/yahut DEVA Partisi’nin AK Parti’yle ittifak halinde seçime girmesi.  

MHP bu sürece karşı çıkarak yolunu ayırmadığı takdirde, tabii ki MHP’yle de. 

(MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçmişte siyasi tansiyonun düşmesine ve toplumsal barışın tesisine katkıda bulunmak için attığı bazı önemli adımların hatırasını yüksek tuttuğum için, ‘Bahçeli reformlara asla razı olmaz’ diye kestirip atanlara şimdilik katılmıyorum. Razı olacağını ve söz konusu partilerle ittifak gündeme gelirse buna da karşı çıkmayacağını temenni ediyorum.) 

Seçim ittifakı her konuda fikir ve üslup birliği içinde olmayı gerektirmez, siyasi rekabeti rafa kaldırmayı da gerektirmez (ittifak çatısı altında da olsa ayrı partiler ayrı partilerdir, her biri kendisinin diğerlerinden daha iyi olduğunu düşünmese ve diğerlerine değil kendisine oy verilmesini istemese niye ayrı parti olsun ki?); Gelecek Partisi ve/yahut DEVA Partisi, o ittifak içinde, seçmene, ‘Ekonomi, hukuk ve demokraside atılan müsbet adımların garanti altına alınması ve bu adımlara çok daha büyük adımların eklenmesi için, ayrıca şunlar şunlar şunlar için bizi tercih edin’ diyebilir, güçlendirilmiş parlamenter sistemi de savunabilir. (Bakarsınız AK Parti de yüzde 50+1 kâbusundan kurtulmak için o sisteme meyleder.) 

*** 

Ben oyumu yukarıdaki senaryoların sonuncusuna veriyorum.