AK Parti kongresinde MGK'ya seçilenler arasında önemli bir isim vardı. Herkes Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu'dan söz ediyordu ama Ömer Bolat'tan söz eden pek olmadı.
Ömer Bolat tam anlamı ile "sessiz güç". Makam hırsı olmayan bir tevazu abidesi. Veresetül embiya karakterli bir kardeşimiz. Öne geçme çabası olmadı ama hep önde durdu.
MÜSİAD'da Genel sekreterlik, daha sonra patron olmamasına rağmen Genel Başkanlık yaptı. Zor günlerde bu görevi hakkı ile yerine getirdi..
Geçenlerde kızının düğünü vardı. Haliç kongre merkezinin büyük salonu tıklım tıklım doluydu..
Önümüzdeki günlerde, 11 Ekim'de CNR'de IBF/MÜSİAD fuarı var. Öyle olunca hem Ömer Bolat'tan, hem MÜSİAD'dan söz etmek istedim..
Ömer Bolat'ı şimdi de siyaset de göreceğiz. Sanırım ilk kez bir siyasi partide görev alıyor.. Siyasi kariyerini belediye başkanı ya da Milletvekili olarak sürdürür mü bilmem ama bulunduğu yere değer katacak bir isim olduğu muhakkak.
Bazı isimler oturduğu koltuktan şeref alır, bazıları şeref verir. Bolat öyle bir kardeşimiz.. Hani şu dürüst, bilgili ve cesur dediklerimizden..
Allah utandırmasın. Yolunu açık etsin..
Bu seneki MÜSİAD fuarına ilgi oldukça fazla. En az bir salonu daha dolduracak kadar talep var, ama bütün salonlar dolu olduğundan ne yazık ki, onlar fuarda yer almayacaklar.
Arap baharı ülkelerinden de oldukça yoğun bir katılım bekleniyor bu sene MÜSİAD fuarına.
MÜSİAD fuarı bir fuardan daha öte bir şey. Bir dayanışma gösterisi gibi bir şey. İş görüşmeleri de oluyor, başka etkinlikler de..
MÜSİAD adını bundan sonra daha çok duyacaksınız sanırım.. UTESAV adını da.. Türkiye büyüdükçe MÜSİAD da büyüyor..
MÜSİAD iddiası olan bir örgüt. Yerelde de var, ulusalda da, uluslararası platformda da..
Mesela TÜSİAD'ın İstanbul dışında şubesi yok.. Belli Holdinglerle sınırlı bir yapı.. MÜSİAD çok daha geniş bir tabana oturuyor..
Kuşkusuz MÜSİAD'ın daha yükseklere tırmanması, biraz da üyelerinin çabaları ile mümkün.. Eğer bir Medeniyet kurma iddianız varsa, HAVAS olmak zorundasınız. Sadece para kazanmak değil, para kazanacak alanlara yatırım yapmak değil, paranızı harcayacağınız doğru kanallar da bulmanız gerekiyor..
Bir Medeniyetin finansmanı kolay bir iş değil..
MÜSİAD'ın sermayenin vicdanı olacağız diye bir sloganı vardı.. Bu günlerde bunu daha çok telaffuz etmekte yarar var.. Kapitalist/Paracı olmadan zengin olabilmek.. Ve zenginliği sadece para, mal, mülkten ibaret görmemek. Yani "Her şey paraya/parası olana göre, onlar için ve onlar tarafından" dememek gerek..
Helal kazanmak, helal harcamak..
Unutmamak gerekir ki, şöhret, para ve iktidarın dehşetli bir dönüştürücü gücü var. Ve önce de ona sahip olanı/olmak isteyeni dönüştürür..
Nice ilahiyatçılar, insani yardım örgütünün sunucuları, Rd-Tv programcıları savrulup gittiler..
Herkes çevresindekileri bu konuda uyarması gerek. Biz aynı zamanda birbirimizden hesaba çekileceğiz.. "Her koyun kendi bacağından asılır" ama biz insanız ve birbirimizin bacaklarından da asılırız..
Hepimizin bir sürü, eksiği-yanlışı vardır.. Dün vardı, bu gün de var. Yarın da olacak.. Ama önemli olan istikametimizi sapmamak.. Yanlışlarımızla yüzleşmek konusunda birbirimize yardım etmek.. Emribil maruf, nehyi anilmünker yapmamız gerek..
Günahlar manevi hastalıklarımızdır. Nasıl hastalarımızı toprağa gömmüyorsak, günahkar kardeşlerimizi arınmaya çağırmak konusunda, en azından Şeytanın bizi saptırmak konusundaki ısrarı kadar ısrarcı olmamız gerek..
Ne kadar genç, ne kadar zengin ve ne kadar tanınmış olursanız olun, hiç birimizin boşa harcayacak parası, boşa geçirecek bir saniye zamanı ve yok yere feda edebileceğimiz tek bir insanımız yoktur.. Yoksa malımız, canımız, sevdiklerimiz Allah (cc) yoluna, resulün yoluna feda olsun!
Selam ve dua ile..
habervaktim