"AK Parti'yi Feminist Kadınlar Bitirecek"

Aile ve kadın üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan yazar Sema Maraşlı, Kadın ve Demokrasi Derneği’ne (KADEM) tepki gösterdi.

Aile ve kadın üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan yazar Sema Maraşlı, Kadın ve Demokrasi Derneği’ne (KADEM) tepki gösterdi.

Kendisine ait web sitesinde kaleme aldığı yazısında, “AK Parti'nin sonu belli oldu. AK Parti'yi feminist kadınlar bitirecekler. Feministler böyle çalışmaya devam ederlerse AK Parti 2019 seçimlerinden çıkamaz. Feminist kadınlar dediysem zannetmeyin laik kesimin kadınları kastediyorum. Hayır, onların gücü yetmez” diyen Maraşlı, “Erkek cinsinin hayvanlar kadar olmadığını ve hayvanlardan çok şey öğrenmesi gerektiği mesajını veriyorlar. Çiftleşme öncesi dişiye kur yapan ayıyı erkeklere örnek diye göstermişler. Nasıl örnek alınacaksa… Şiddeti gerçekten bitirmek isteyen ayıları örnek göstermez, tam aksi karısına sevgi, şefkat ile davranan erkeklerin örnek olduğu güzel olumlu sevecen videolar çeker, mutlu çiftleri örnek gösterir” ifadelerini kullandı.

Maraşlı, “Ülkemizde kadına şiddet geçmiş yıllarda çok azken son yıllarda hızla artıyor. Kadına şiddeti gündemde tutarak şiddeti artırmayı başardılar. Bu işten kimin menfaati var. Elbette Batı ülkelerinin. Özellikle İslam ülkelerindeki feminist derneklere Avrupa fonları büyük paralar akıtıyorlar. Bizde çıkan şiddet haberleri Batı ülkelerinde yayınlanıyor ve onların halkı bizim ülkemizde her gün sokaklarda tavuk boğazlanır gibi kadın öldürüldüğüne inandırılıyor” dedi.

 

İşte Maraşlı’nın KADEM'i eleştiren o yazısı:

“AK Parti'nin sonu belli oldu. AK Parti'yi feminist kadınlar bitirecekler. Feministler böyle çalışmaya devam ederlerse AK Parti 2019 seçimlerinden çıkamaz.

Feminist kadınlar dediysem zannetmeyin laik kesimin kadınları kastediyorum. Hayır onların gücü yetmez.

Kendi içinden AK Partili gibi görünen feminist kadınlar sonunu getirecek AK Parti'nin.

KADEM diye bir yapılanma var AK Partili kadınların kurduğu. Gençlik kolları ile bütün her yere yayılıyorlar. Güya kadın ve demokrasi derdindeler.

Erkek düşmanlığından başka bir şey yapmıyorlar.

KADEM yaptığı çalışmalarla, kanser hücresi gibi hükümeti içerden yiyip bitirmeye çalışıyor gibi duruyor.

KADEM içerisinde iyi niyetli insanlar vardır elbette fakat kötü niyetli birileri tarafından yönlendirildikleri çok belli. Bazıları ne kadar farkında bilmiyorum fakat çok tehlikeli işler yapıyorlar.

Daha önce yaptırdıkları videolar üzerine “Erkeğe Şiddete Hayır” diye bir yazı yazmıştım.

Şimdi de yeni videolar çekmişler. Güya şiddet uygulayan erkekleri hedef almışlar fakat aslında bütün erkeklere sesleniyorlar.Bu konuda çekilmiş üç video:

“Bazı cinslerin bazı cinslerden öğreneceği çok şey var” diye bitiyor.

Erkek cinsinin hayvanlar kadar olmadığını ve hayvanlardan çok şey öğrenmesi gerektiği mesajını veriyorlar.

Çiftleşme öncesi dişiye kur yapan ayıyı erkeklere örnek diye göstermişler. Nasıl örnek alınacaksa…

Şiddeti gerçekten bitirmek isteyen ayıları örnek göstermez, tam aksi karısına sevgi, şefkat ile davranan erkeklerin örnek olduğu güzel olumlu sevecen videolar çeker, mutlu çiftleri örnek gösterir.

Bu videolardan sonra herhalde AK Partili kadınlar hayvandan aşağı gördükleri erkek cinsinden oy isteyecek değiller.
Ayrıca bu videoların AK Parti'ye ve topluma bir zararı daha var. Şu bilinen bir gerçektir ki medyada hangi konu çok konuşulursa o konu normalleşir ve artar.

İntihar haberlerinin akabinde intihar olaylarının arttığı yapılan çalışmalarda görülüyor.

Ülkemizde kadına şiddet geçmiş yıllarda çok azken son yıllarda hızla artıyor. Kadına şiddeti gündemde tutarak şiddeti artırmayı başardılar.

Bu işten kimin menfaati var. Elbette Batı ülkelerinin. Özellikle İslam ülkelerindeki feminist derneklere Avrupa fonları büyük paralar akıtıyorlar. Bizde çıkan şiddet haberleri Batı ülkelerinde yayınlanıyor ve onların halkı bizim ülkemizde her gün sokaklarda tavuk boğazlanır gibi kadın öldürüldüğüne inandırılıyor.

Hatta bu sözü “Sokaklarda tavuk gibi kadın boğazlandığı” sözü bana ait değil, farklı kesimlerden kadınların röportajlarında okudum, gerçekmiş gibi söylüyorlardı.

Vakti geldiğinde de Sam amcalar kurtarıcı olarak gelecek ve ülkemizi istila edecek. Kendi halkı da kadın ve çocukları kurtardığı için devletini alkışlayacak. Bunun örnekleri çok.

Böyle giderse “kadına şiddet” diye diye şiddet daha da artacak. Ve AK Parti suçu bütün erkeklere yıktıkça erkeklerin oylarını kaybedecek.

Erkeklerin hayvanlardan aşağı gösterildiği videolarlabilinçaltı mesajları alan kadınlar da acaba başında erkek olan bir partiye mi oy vermek isterler yoksa başında bir kadın olan partiye mi? Kadınların oyu da gitti. Bir de bunların vebali öteki tarafta verilecek hesabı var.

Velhasıl hükümet yetkilileri acilen KADEM içindeki bu sinsi yapıyı durdurmalı.

Kadına şiddet bitirilmek isteniyorsa böyle büyük büyük kampanyalarla gösteri yapıp erkeklere hakaret edilmesi gerekmiyor. Yapılacaklar çok basit.

Şiddetin en büyük sebebi alkol. Alkol kullanımını azaltmaya yönelik tedbirler alabilirler.

İkincisi şiddet en çok boşanma döneminde oluyor. Zira kanunlar çocukları olmasa bile erkekleri eski eşlerine ömür boyu nafakaya mahkûm ederek bakmak zorunda bırakıyor.

Boşanma sırasında erkek evinden oluyor, çocuklarından oluyor, bir de ona hakaretler eden karısına her ay para göndermek zorunda kalıyor.

Eski eşe nafaka vermek demek, her ay kazancından bölerek kendi ihtiyaçlarından kısarak, yeni evlilik yapmışsan karının ve çocuklarının rızkından kısarak düşmanına para göndermek gibi bir şey. Zira boşananların pek çoğu büyük kavgalarla ayrılıyor.

Şiddetin haklı bir sebebi yoktur fakat bütün bunları yaşayıp cinnet geçirip karısını çocuklarını ve en son kendini öldüren erkek haberleri her gün gazetelerde yer alıyor. Hükümet acilen nafaka ile ilgili kanunları değiştirmeli. İhtiyacı olan kadınlara kendi maaş vermeli, eski kocası değil.

Şiddetin artmasının üçüncü önemli sebebi 6284 nolu kanun maddesi. Erkeğin kadına bağırması (kadının kocaya bağırması suç değil) parayı az vermesi, birlikte olmak istemesi gibi o anda kadının hoşuna gitmeyecek her şeyi şiddet kapsamına alıp fiziksel şiddet olmadığı halde kocasını şikayet eden kadınların sözleri üzerine erkeğin sözünü hiçe sayarak erkeklere cezalar yağdırılıyor.

Kadın “Kocamı bir süre gözüm görmesin evden uzaklaştırılsın” dese erkek mahallesine giremiyor, o mahallede kendi annesi olsa bile. Çocuğuna yaklaşamıyor. Suçu ne? Karısının paşa gönlünü eylememiş.

Her yıl yaklaşık 130 bin civarı çift boşanıyor. Bunların içinden çok az kadın nafaka istemiyor. Nafaka gerçeği, tazminat, mal paylaşımı derken boşanan erkekler kanunların adaletsiz gerçekleri ile yüzleşince ilk işleri bu kanunları yapanlara kötü söylemek oluyor. Kötü kelimesi burada hafif kaldı siz anlayın.

AK Parti zannetmesin ki bu adaletsiz sistemin mağduru erkekler onlara tekrar oy versin.

Özetle görünen o ki AK Parti içlerindeki feminist kadınları durdurmazsa kendi sonunu hazırlamış olur. Bizden söylemesi.”

"AİLEYE YAPILAN DARBE DEVLETE YAPILMIŞ GİBİDİR"

Sema Maraşlı 2015 yılında da kaleme aldığı bir yazıda, 2012 yılında çıkarılan "Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"un hata olduğunu söylemişti. Maraşlı, “Hükümet Avrupa Birliğine girmek için Avrupa' da uygulanan ve orada aile kurumu bırakmayan kanunu alıp birebir bizde uygulamaya geçtiler. Kanun çok fazla zulme sebep oldu. Aile toplumun temelidir, aile kurumunun alacağı bir darbe devletin kendine yapılmış gibidir. Kanun kadınlara aşırı haklar verirken, erkeklerin insan haklarını bile elinden aldı. Erkeklere yargısız infaz yapılmaya başlandı. Her gün şiddet haberleri ile malum medya ve feminist kuruluşlar "bu kadar ceza yetmez daha fazla" dedikçe hükümet yetkilileri kadınlardan yana olduklarını göstermek için ne yapacaklarını hangi beyanatı vereceklerini şaşırdılar. Devlet elbette suçlu erkekleri cezalandırsın. Fiziksel şiddet uygulayan, kendi sayısız kadınla görüşüp eski karısı evlenmek istiyor diye onu tehdit edip kapısına dayanan hasta ruhlular için en ağır cezaları verilsin. Fakat hayatın içinde her karı-koca arasında geçecek tartışmalar için kadınları gaza getirip aile kurumunu çökertmesinler” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: Milli Gazete

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Pizza sever misiniz?
Abdurrahman Dilipak: Siyonistler suçüstü oldu!
Abdurrahman Dilipak: Kurbağa haşlaması sever misiniz?
Abdurrahman Dilipak: Bize yalan Söylediler
Mücahit Gültekin: Suriye Tartışmaları, "Kökü Dışarıda Olmak" Söylemi ve Politik Hafıza Üzerine