Türkiye'de üç yıl önce 9 milyon düzeyindeki araç sayısı bugün 11 milyonu aştığı halde akaryakıt tüketimi yerinde sayıyor. Kaçak oranı yıllar itibarıyla arttığı için Maliye'nin vergi gelirleri de reel olarak bir türlü artmıyor.
Kayıtdışına yönelik operasyonlar ve artan fiyatlar nedeniyle akaryakıt sektöründe ciddi bir büyüme gözleniyor. LPG, madeni yağ, denizcilik ve havacılık yakıtları ile birlikte ilişkili sektörlerde toplam miktarsal büyüklüğü (işlem hacmi) 2007 yılı itibarıyla 62 milyar YTL olarak hesaplanıyor. Bu büyüklük bu yıl 70 milyar YTL'yi bulacak. PETDER'in yaptığı araştırmalara göre bu büyüklüğün 48 milyar YTL'lik bölümünü benzinler, motorinler ve siyah ürünler olarak adlandırılan kalorifer yakıtı ve fuel oil oluşturuyor. EPDK'nin 2007 yılı Petrol Piyasası sektör raporuna göz attığımızda pazarın 2004 yılında 29.6 milyar YTL büyüklüğünde olduğu dikkat çekiyor. Bir başka deyişle akaryakıt sektörü 2004-2007 yılları arasında yaklaşık yüzde 60 büyüdü. Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve 2007 sonunda artırılan ÖTV oranları nedeniyle akaryakıt sektöründe işlem hacminin parasal karşılığını yüzde 10-15 düzeyinde büyüteceği ve 2008 yılı sektör büyüklüğünün 70 milyar YTL dolayında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
KAÇAKÇININ RANTI BÜYÜK
Şimdi gelelim en çok tartışılan konulardan biri olan vergilere... Motorinde ÖTV ve KDV dahil vergi yükü yüzde 50 iken, benzinde bu oran yüzde 62. Türkiye'de akaryakıt ürünlerinin fiyatının büyük bölümünün vergilerden oluşması, dolayısıyla kayıtdışı satılan kaçak akaryakıtın fiyatının, yasal yollardan satılan akaryakıtın fiyatının üçte birine yakın olmasına neden oluyor. Bu da kaçakçılar için önemli bir rant oluşmasına neden oluyor. Vergiler bu kadar yüksek olunca, akaryakıt sektöründen Maliye Bakanlığı'nın elde ettiği vergi geliri de büyüyor. PETDER rakamlarına göre akaryakıt sektörünün (siyah ve beyaz ürünler) yarattığı dolaylı vergi geliri (ÖTV ve KDV) 2007 yılında, 2006 yılına göre yüzde 7 oranında artarak 25.7 milyar YTL'ye ulaştı. (ÖTV 18.4 milyar YTL, KDV 7.3 milyar YTL oldu.)
Motorin tüketimi neden azalıyor?
Akaryakıt sektöründe kayıp ve kaçağın önlenmesi için mücadele sürerken, kaçak ve kayıt dışı faaliyetler şekil değiştirdiği iddiaları da güçlendi. Son 1 yıldır, 10 numara yağ adı altında çeşitli maddeler motorin yerine satılmaya başlandığı ve bu uygulamanın giderek yaygınlaştığı ifade ediliyor. Sektör temsilcilerine göre endüstriyel tesislerde makineleri yağlamak için kullanılan 10 numara yağ, özellikle kamyonlarda yakıt olarak kullanılmaya başlandı. Türkiye'deki endüstriyel tesisler dikkate alındığında 10 Numara yağın gerçek ihtiyaç duyulan rakamın 10-15 bin ton civarında olduğunu söyleyen PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, şu anda tüketimin bu rakamların kat be kat üstünde olduğunu ifade ediyor. 10 numara yağla ilgili araştırma yaptıklarını açıklayan Metin, "Akaryakıt eş değeri ürünler arasında farklı vergiler uygulanırsa, böyle öyle uygulamaların önü açılabilir. Bunun önlenmesi için 10 numara yağ ve benzeri şekilde kullanılan ürünlere vergi konulabilir. Ayrıca en önemli, atık yağların toplanması ve değerlenmesiyle ilgili lisanslandırma yok. Kayıt yok. Ciddi şekilde eksiklikler yaşanıyor. Bu da piyasadaki atık yağların toplanıp, 10 numara yağ gibi ürünlerle karıştırılıp, piyasada yakıt olarak satılmasını sağlıyor."
Operasyonlar kapıda Maliye düğmeye bastı
SON aylarda akaryakıt sektörüne yönelik denetimleri sıklaştıran Maliye Bakanlığı, şu günlerde hummalı bir çalışma içerisinde. Maliye Bakanlığı'nın Mart 2008 sonunda 750 kişiden oluşan "akaryakıt denetim timiyle", 23 ilde eş zamanlı olarak başlattığı denetimlerin yankısı hala sürerken, şimdi de bakanlığın "Ulusal Marker'a" da el attığı yönünde haberler gündemde geliyor. Buna karşın bu ay başlaması beklenen operasyonlar konusunda Maliye Bakanlığı sessizliğini korumakta kararlı görünüyor. İlk bilgilere göre Maliye Bakanlığı'nın yaptığı risk analizi sonrasında elde ettiği verilere dayanarak şirketler hakkında vergi incelemesi başlatacağı ifade ediliyor. Bazı şirketlerle ilgili Denizcilik Müsteşarlığı ile Gümrük Müsteşarlığının da aynı anda incelemelerde bulunması bekleniyor...
EPDK saha denetİmlerİnİ SIKILAŞTIRDI
EPDK ise normal ulusal marker denetimine yönelik çalışmalarına emniyet güçleri, jandarma ve sahil güvenlikle birlikte devam ediyor. Operasyon sırasında Türkiye genelindeki yaklaşıK 1.200 akaryakıt tankından alınan numuneler ise, TÜBİTAK'ta analiz ediliyor. TÜBİTAK, akaryakıtların içinde kaçak akaryakıt olup olmadığını belirleyecek. Yeterli şart ve seviyede Ulusal Marker'i olmayan ürünlerle ilgili cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunan EPDK, geçici mühürlemeler yapıyor. Denetimler sırasında Ulusal Marker'in 31 litresinin kayıp olduğu, bunun 4 milyon litrelik kaçak akaryakıtın aklanmasını sağlayacak bir miktar olduğuna yönelik iddialar gündeme gelmişti. Denetim elemanlarına göre 1 milyon litrelik akaryakıta 8 litrelik ulusal marker enjekte ediliyor. Buna göre çeşitli tarihlerde rafinerilere kayıp markerlarla ilgili 8 milyon YTL'lik ceza kesildiği, ancak rafinerilerin itiraz ettiği iddia ortaya çıkmıştı.
Haber: Hülya Sertkaya/Akşam