Akdeniz Birliği Bir Kandırmaca

Sarkozy'nin, Türkiye'yi AB'den uzaklaştırmak ve Arap-İsrail ilişkilerini doğallaştırmak için önerdiği Akdeniz Birliği, sadece Batı'yı önemsiyor…

Akdeniz Birliği bir kandırmaca
Sarkozy'nin, Türkiye'yi AB'den uzaklaştırmak ve Arap-İsrail ilişkilerini doğallaştırmak için önerdiği Akdeniz Birliği, sadece Batı'yı önemsiyor

 

MUHAMMED SAİD İDRİS

Türkiye'de İslamcı AKP'nin ikinci adamı Abdullah Gül'ün kazandığı cumhurbaşkanlığı seçimi savaşı, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Cezayir ve Tunus ziyaretleri sırasında sunduğu Akdeniz Birliği projesine özel anlamlar yükledi. Zira Sarkozy bu projeyi, Fransa ve AB için iki açıdan önemli görüyor: İlki, Arap-İsrail ilişkilerinin doğallaşması ve ikincisiyse, İslam ve Batı arasındaki halihazırdaki çatışmaya karşı koyulması.
Bu proje, AKP'nin Türkiye'de yasama ve yürütme mevkilerini kontrol altına alması sonrası iyice önem kazandı. Bu durum, Fransa'nın Türkiye'nin AB üyeliğini kabul etmesini imkânsız hale getiriyor. Dolayısıyla, Fransız bakış açısına göre Akdeniz Birliği, Türk rolünü Avrupa bağlamından çıkmayan fakat alternatif bir çerçeve içine koymak için en iyi yöntem olabilir.

'Türkiye kontrol altında kalsın'
Fransa Cumhurbaşkanı, Ankara'nın Ortadoğu'da merkezi bir rol alabileceğinin ve Türkiye'nin Avrupa'dan nihai olarak tecrit edilmesinin, radikal Türk İslamcı akımlar nedeniyle Doğu'ya daha fazla kaymasına yol açacağının farkında. Böyle bir durum, Ortadoğu'daki güç dengelerinde bozulmaya yol açabilir ve Avrupa'nın bölgedeki çıkarlarını tehdit edebilir. Bu nedenle öncelikle istenen, Fransa'nın Türkiye'nin AB üyeliğini reddeden tutumu sürerken, Türkiye'nin bu projesinin güçlenmeden veya kontrol dışına çıkmadan 'aydınlatılması'.
Bu bağlamda Fransa'nın Akdeniz Birliği projesi, genel olarak Avrupa'nın, özel olarak da Fransa'nın Arap dünyasındaki çıkarlarını ilerletme fırsatlarının önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Fransa ve Avrupa'nın hedefi, Arapların, Filistin ve işgal altındaki Arap topraklarıyla ilgili sorun çözülmeksizin İsrail'le ilişkilerini doğallaştırması. Çünkü öncelik çekişme değil, Araplarla İsrailliler arasındaki çekişmeye son vermek. Yani hedef, çekişme nedenlerini aşıp, gelecekte askıda kalmış sorunlara kabul edilebilir çözümler bulmak amacıyla araçlar yaratılması umuduyla, doğrudan ilişkileri doğallaştırma dönemine sıçramak.

Dikkatli yaklaşmalıyız
Ayrıca Fransa'nın çabası, 'köktenci İslam' diye adlandırılan özel bir sorunun da çözümü yönünde. İslam'la Batı arasında giderek artan sorunların çözümüyse, Fransa'nın terör olgusunu ortadan kaldırma amaçlı siyasi ve güvenlik çıkarıdır. Türkiye'nin AB projesini 'kontrol altına alma' hedefiyse, Sarkozy'nin istediği Akdeniz Birliği projesinin, Avrupa çıkarlarına hizmet etmesi amacıyla krizleri kontrol etmeyi amaçlaması bağlamında gerçekleşiyor.
Proje bu bağlamda tamamen bir Fransa-Avrupa projesi; Akdeniz Birliği'ne aday olması öngörülen ülkeler arasından, Avrupa ülkeleri dışında kalan Türkiye ve Arap ülkelerinin çıkarlarını dikkate almıyor. Bu durum da, aday ülkelerin bu tür projelere bilinçli ve dikkatli yaklaşmasını gerektiriyor. (Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayımlanan Haliç gazetesi, Mısır el Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde uzman, 16 Eylül 2007)

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!