Haber Müdürümüz Kenan Kıran ve İstihbarat Müdürümüz Murat Alan’ı bir defa daha tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz...
Her ikisi de;
Son günlerde, hem “çok özel”, hem de “çok güzel” haberlere imza attılar, Türk kamuoyuna “yolsuzluk” neymiş, “rüşvet” neymiş, “kayırmacılık”neymiş, “ihanet” neymiş, gösterdiler!..
Kenan Kıran’ın; “CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve eşinin rezidansları” ile ilgili haberleri, sadece “medyada” değil, bütün Türkiye’de,“gündemin ilk sırasına oturan” haberler oldu!..
O HABERLER OLMASAYDI!
l Eğer Kenan Kıran’ın, “belgeleriyle” bulup getirdiği haberler olmasaydı, Türkiye kamuoyu, “CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin, 5 milyon doları aşkın 3 rezidansı”ndan, haftanın üç günü ayrı ayrı kullandığı “lüks villa”larından ve “arsa”larından haberdar olamayacaktı!..
O haberler olmasaydı;
l “3’ü rezidans, toplam 16 lüks daire”nin sahibi olan “CHP’li İlgezdi Ailesi”nin, 4 yaşında olan kızları Turnam’ın da, “henüz 1 yaşında” iken“rezidans ve villa sahibi” olduğunu kimse bilmeyecekti!..
O haberler olmasaydı;
l CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızı Zeynep’in de, “Buz Rezidans”ta lüks bir dairesinin bulunduğunu bilen olmayacaktı!..
l Dolayısıyla; Zeynep Kılıçdaroğlu’na verilen bu “lüks daire”nin; “Gamze Akkuş İlgezdi’nin milletvekili adayı olması karşılığında verilip-verilmediği” hiç tartışılmayacak ve Bay Kemal Kılıçdaroğlu, “kızını savunmak” zorunda kalmayacaktı!..
O haberler olmasaydı;
l Ataşehir’deki o lüks dairelerden birinin, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürünün kardeşine” verildiğini kimse duymayacak, kimse bilmeyecekti!..
Ama Kenan Kıran’ın haberleri ve o haberleri “manşet veya sürmanşet”ten duyuran Akit, Ataşehir’deki “lağım”ı patlattı!.. Öyle bir “necaset” fışkırdı ki,“koku”su, Türkiye’nin dört bir yanında duyuldu!..
DUYARLI GAZETELERE TEŞEKKÜR
Aydın Doğan Medyası, bu “lağım kokusu”nu duymamak için “burnuna mandal takmış” olsa da... “Hükümete darbe” amaçlı “Kirli 17-25 Aralık operasyonları”nda; “yolsuzluk ve rüşvet” diyen “Paralel Medya” ve onun“Tetikçi Taraf”ında yer alan gazeteler, hem “kulak”larına hem“burun”larına “pamuk tıkamış” olsa da, “Rezidans Kraliçesi”ni herkes tanıdı, “Ataşehir’de patlayan lağımın kokusu”nu herkes aldı!..
Haklarını teslim edelim ki;
Sabah, Akşam, Star, Yeni Şafak, Takvim ve Güneş gazeteleri ile Akit TV, A Haber, Ülke TV ve TV Net televizyonları da, bu süreçte “Akit’i yalnız bırakmadılar” ve “rezidans skandalının farklı bir yönünü” gündeme getirerek, “skandalın Türkiye gündemine oturmasına” katkıda bulundular!..
Kendilerine teşekkür ediyoruz...
“Magazin gazeteciliğini bilmemekle” itham edilen bu gazeteler olmasaydı; Türkiye, “Ataşehir’deki yolsuzlukları” bilmeyecekti!..
Öyle bir “yolsuzluk” ki;
Ne “ayakkabı kutuları”na sığar, ne “bavul”lara, ne de “para kasaları”na!..
Öyle bir “yolsuzluk” ki;
Meksika’daki “uyuşturucu kaçakçıları”nda yakalanan “bir oda dolusu para”bile “Ataşehir’de dönen paralar”ın yanında, ancak ve ancak “cep harçlığı”kalır, ancak “diş kirası” kalır, ancak “çerez parası” kalır!..
TEK SUÇLU İNŞAAT FİRMASI MI?
Dün de sorduk;
“Ezilenlere(!) mesaj” vermek ve aklı sıra “devrimciliğini” göstermek isteyen Gamze İlgezdi’nin “sol eli”ni havaya kaldırırken, bir yandan da“Rezidans Kraliçesi” seçilmesinin, hadi “haber değeri yok”(!)tur, peki“magazin” değeri de mi yoktur?..
Yine sorduk;
“Ciddi haber” olamayan Gamze Hanım’ın, hiç olmazsa “magazin haberi”olabilmesi için; Aydın Doğan’ın ifadesiyle, illâ “frikik” vermesi mi gerekiyor?..
Zaten vermiş “frikik”ini!..
“Servet” ortada!..
“Mal” meydanda, “mülk” meydanda!..
Hâlâ niye yazmıyorsunuz?..
İtiraf edelim ki; bu “soru”ları sorduğumuz gün; Hürriyet de topa girmek zorunda kaldı ve bir “haber” yaptı!..
Ama, nasıl?..
“Kılıçdaroğlu’nu ayırarak!..
Kızı Zeynep’i ayırarak!..
Ve hatta, Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürünün kardeşini ayırarak!”
Yani, Hürriyet’e göre;
“Onların suçu yok!”
Peki, kim suçlu?..
“İnşaatı yapan firma!”
Bir “günah keçisi” bulmuşlar ya, onun üzerine yüklenmişler!..
Oysa, ortada bir gerçek var:
“Turpun büyüğü heybede!”
Sen, “heybeye” bakmazsan, yaptığın haber de işte böyle “haybeye” olur!..
“Heybeye” gelin, heybeye!..
“Turp”a gelin, turpa!..
Yok öyle;
“Kendi müteahhidine ihale veren Battal İlgezdi”yi harcayıp da, Kemal Kılıçdaroğlu’nu aklamaya çalışmak!..
Yok öyle;
“İnşaat firması”na yüklenip de, “rezidans sahipleri”ni temize çıkarmak!..
Aydın Doğan’ın Hürriyet’i istediği kadar; “Bakın, yolsuzluk haberine ben de el attım” demeye çalışsın, “İSKİGATE’ten daha büyük bu skandalı”örtemez!..
Bir çift söz de, Paralel Medya’ya...
“Hükümet’e darbe amaçlı kirli 17-25 Aralık süreci”nde, hemen her gün“Yolsuzluk!.. Rüşvet!.. Hırsızlık” haberleri ile adeta bir yerlerini yırtan“Paralelci gazete ve televizyonlar”; her ne hikmetse “Ataşehir’deki milyonlarca dolarlık yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet” haberlerine, “tek sütun” bile yer vermediler!..
Ama; “Hürriyet’in, Kılıçdaroğlu’nu aklama ve onu pislikten kurtarma amaçlı haber”ine balıklama atladılar...
Bu, ne “pişkinlik”tir böyle!..
Bu, ne “yüzsüzlük”tür!..
Bu, ne “ananas ittifakı”dır!..
BEŞİKTAŞ DA PATLADI!
Biz, “Ataşehir’deki rezidans skandalı”na odaklanmışken, Akşam gazetesi, bir başka “CHP lağımı”nı patlattı...
Akşam, birkaç gündür “CHP’li Beşiktaş Belediyesi”ne el attı ve “dudak uçuklatan gayrimenkul skandalları”nı gündeme getirdi...
Dünkü Akit’te de yer alan haberlerden öğreniyoruz ki; Ataşehir için,“turpun büyüğü heybede” derken, Beşiktaş için de, galiba; “Dananın büyüğü ahırda” demek durumunda kalacağız!..
Çünkü, “Beşiktaş’taki skandal”ın, “Ataşehir’deki skandal”dan aşağı kalır yanı yok!..
Belki, daha fazlası!..
Beşiktaş’la ilgili haberler şöyle:
“30 Mart 2014’teki seçimlerde CHP’den Beşiktaş Belediye Başkanı seçilmesinin öncesinde üzerine kayıtlı yalnızca iki gayrimenkul bulunan Murat Hazinedar’ın, başkanlığının henüz ilk yılında boğaz manzaralı 5.5 milyonluk villa ve piyasa değeri 10 milyon lira olan arazi satın aldığı belirlendi. Başkan Hazinedar, Battal İlgezdi’nin izinden giderek belediye başkanlığı sürecinde eşi Özlem Hazinedar’a 750 bin TL’lik son model bir jip aldı. Başkan Hazinedar’ın; kendisi ve eşi Özlem Hazinedar’ın yüzde 50 ortak hissedarı olduğu arsanın piyasa değeri 4-5 milyon lira civarında iken söz konusu arsanın değerini katlamak için de Beşiktaş Belediyesi’nden jet kararla imar izni verdiği tespit edildi.”
NE ÇEKTİN BE KEMAL BEY!
Bakalım, bu haberlerin arkasından daha ne “pislik”ler dökülecek ortaya?!?..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday” olduğu günlerde,“koltuğunun altındaki yolsuzluk dosyaları” ile dolaşıp, ekranlarda“dürüstlük edebiyatı” yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ne demeli acaba?.. Bir an önce “istifa et” mi demeli, yoksa “yolsuzluklardan istifadeye devam et” mi demeli?..
Öyle ya;
Nerede “CHP’li Belediye” varsa, orada “yolsuzluk” var, “hırsızlık” var!..
Önce “İzmir Belediyesi” patladı!..
Sonra “Şişli Belediyesi!”
Ve “Antalya Belediyesi!”
Arkasından “Ataşehir Belediyesi!”
Şimdi de “Beşiktaş Belediyesi!”
Nedir bu Kemal Kılıçdaroğlu’nun şanssızlığı?!?..
“CHP’li belediyelerden
Ne çektin be Kemal Bey?!?”
Bütün CHP’li Belediyeler, lime lime dökülüyor!.. Her tarafta “yolsuzluk”, her tarafta “hırsızlık”, her tarafta “rüşvet” ve her tarafta “lüks!”
Garip tarafı;
“Kızı da işin içinde!”
Bu durumda, galiba;
“Tek çare istifa!”
İşte, oraya doğru gidiyor!..
Tüm bu gelişmelere “lokomotif” olduğu için gazetemiz Akit ve Haber Müdürümüz Kenan Kıran’ı bir defa daha kutluyor ve deklâre ediyoruz:“Bundan sonra da CHP’lilerin kafa konforlarını bozmaya devam edeceğiz!”
PKK-HDP BAĞLANTISI!
Gelelim Murat Alan’ın, dünkü Akit’te “manşet”ten verdiğimiz haberine...
Murat Alan da, Türkiye’nin gündemine oturan, dünkü “özel ve güzel”haberinde, “PKK-HDP işbirliği”ni, hem de “belgeleriyle” tescilledi...
Murat Alan’ın;
“Talimat PKK’dan, eylem vekilden” başlıklı haberi, özetle şöyleydi:
“Akit, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Organik olmasa da inorganik bağınızın olduğunu istihbari bilgilerle biliyoruz” ifadeleri ile dikkat çektiğiHDP-PKK ilişkisini belgeleriyle deşifre ediyor.
HDP Milletvekili Ferhat Encü öncülüğünde başlatılan Uludere sınır hattındaki provokatif eylemlerin, PKK’nın Ş.Rojhat birimi tarafından koordine edildiği, örgütün HDP’lilere mühürlü pusulalarla talimatlar yağdırdığı ortaya çıktı.
Ele geçirdiğimiz talimat pusulalarında; TSK’nın sınır hattında kaçakçılara göz açtırmamasının örgütün parasal kaynaklarına büyük darbe vurduğuitiraf edilirken, sınır hattı açılana kadar eylemlere devam edilmesi isteniyor.
PKK talimatında, ‘Sizlerden beklentimiz halkı toplayarak, birlikte hareket etmenizdir’ deniliyor.”
“PKK’dan talimat” alan HDP Milletvekili Ferhat Encü de; “fotoğraflarla da belgelendiği” gibi; hem “askerlere meydan okuyan” hem de “köylüleri kışkırtan” eylemlerde bulunuyor!..
Demek oluyor ki;
HDP ile PKK’nın sadece “inorganik” bağları yok, aynı zamanda “organik bağ”ları da var!..
Yoksa; “Talimat PKK’dan, eylem HDP’li vekilden” gibi bir durum ortaya çıkmazdı!..
DEMİRTAŞ KARAR VERMELİ!
Merak ediyoruz;
Kürt halkı “HDP ile PKK işbirliği” yapsın diye mi sandıkları doldurdu?.. Yoksa; “çatışmalar bitsin, sorunlara siyaset yoluyla çözüm bulunsun” diye mi?..
HDP, artık bir karar vermelidir:
“Ya silah, ya çözüm!”
Aksi halde;
Ya “sandıktaki baraj”da boğulurlar, ya da “PKK’nın sabotajlar düzenlediği barajlar”da!..
Selahattin Demirtaş da kritik bir karar verme aşamasına gelmiştir...
Ya “Beyaz Türkler’in cici çocuğu” olmaya devam edecek ya da “Terör Baronu” olacaktır!..
Karar HDP’nin, karar Demirtaş’ın!..
“Tabiî PKK izin verirse!”
Bu haftalık da bu kadar...
Selâm ve saygılarımızla...
yeniakit