Önce, “Geçen haftanın gündemi”nden başlayalım... Ne oldu geçen hafta?..
“Geçen hafta”nın, daha doğrusu “geçen yıl”ın en önemli olaylarından biri, şüphesiz ki; “darbe amaçlı kirli 17-25 Aralık Operasyonları”nı yürüten “4
Akit, bu haberi; 31 Aralık günü, “Öz dahil, 4 savcı açığa alındı... İhraç yolda... Cübbeleri alındı” başlığı ile“9 sütuna manşet”ten verdi.
CEHALETİN BÖYLESİ
“Komik” olan, bu“görevden uzaklaştırılma”sonucu Savcı Zekeriya Öztarafından atılan “twit”lerdi...
25 Aralık’ta, kendi twitter hesabından paylaştığı Milli Şairimiz Mehmet Akif’e ait olan “Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır” dizelerinin “Atatürk ve arkadaşlarına ait” olduğunu iddia ederek rezil olan Zekeriya Öz, daha sonraki paylaşımları ile de“cehalet”ini gözler önüne serdi.
30 Aralık’ta; merhum Necip Fazıl’a ait olmayan “uydurma” dizeleri onun imzası ile paylaşan Öz, 31 Aralık’ta ise Nurullah Genç’in “Baykuşa çifte yalı, bülbüle zindan düştü. Mazluma sürgün evi, zalime cihan düştü”dizelerini Mehmet Akif’e aitmiş gibi sundu.
“Sosyal Medya”da alay konusu olan Zekeriya Öz’e, kullanıcılardan ilginç bir yorum geldi: “Zamanında soruları çalacağınıza iki satır ders çalışsaydınız, bu dizelerin kimlere ait olduğunu bilirdiniz...”
Zekeriya Öz’ün “cehalet” kokan bu twitlerini, 3 Ocak günü “Cahil Zek”başlığı ile manşetten verdik!..
İlginç olan;
“Kendisiyle alay edenlere” ve “Akit’in manşeti”ne cevap yetiştirmeye çalışan Zekeriya Öz’ün, yine “çuvallama”sıydı!.. Çünkü, “cevap” verirken bile “yanlış”lar yaptı ve yine “komik” durumlara düştü!..
Allah, kimseyi bu hâllere düşürmesin!..
BU YIL, TEMİZLİK YILI OLSUN!
Geçen haftanın bir önemli haberi de, “2015 yılı temizlik yılı” şeklindeki manşetimizdi... 1 Ocak Perşembe günü manşetten verdiğimiz bu başlık,“AK Parti milletvekillerinin 2015 yılı ile ilgili görüşlerini” yansıtıyordu.
Meselâ, AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz diyordu ki;
l “Kurumlarda ‘devlet benim’ anlayışı ile eskiye öykünen vesayet eskilerini son kalıntısına kadar temizleyerek, milli iradenin pürüzsüz bir şekilde tesis edilebilmesi için, yeni yılda yeni Türkiye için yeni anayasa yapılacak. 2015 bu anlamda bir yenilenmenin yılı olacak.”
l “2015 vesayetin daha az olduğu, ‘Paralel Yapı’nın gücünün daha da azaldığı bir yıl olacak. 2015, Yeni Türkiye’nin ete kemiğe büründüğü bir yıl olacak. Yeni 2015, 2023’ün hızlanma rampası olacak. 2015’te seçimden enerjisini kaybetmeyen, 2023 hedeflerine kilitlenmiş bir Türkiye bekliyoruz.”
l “2015 yılı özgürlükler ve demokrasinin yılı olacak. Türkiye ‘Paralel Yapı’ ve benzeri tüm vesayetlerden kurtulacak. Ülkemizde çözüm sürecinin başarıya ulaştığı ve barış rüzgârlarının estiği bir dönem açılacak. 2015 Yeni Türkiye’nin yılı olacak. Eski Türkiye heveslilerinin hevesleri kursaklarında kalacak.”
Bu dilek, temenni ve girişimlere can-ı gönülden destek veriyor, “Paralel Çete’nin Türkiye gündeminden çıkması” için, her girişime katkı sunacağımızı şimdiden deklâre ediyoruz...
Zira, “Paralel Çete ve müttefikleri” olduğu sürece, “Türkiye’nin istikbali ve istiklâli tehlikede”dir!.. Onların “ihanet plânları” var olduğu sürece, bu ülkenin “kaos”tan, “tuzak”tan, “şantaj”dan, “darbe girişimi”nden kurtulması mümkün değildir!..
Gerçekten de;
2015, “temizlik yılı” olmalıdır...
ERDOĞAN’IN KOLTUĞUNDA BİR POLİS
Geçen hafta, yine “Paralel Çete” ile ilgili bir “dâvâ” başladı...
Bugün “Cumhurbaşkanı” olan Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, gerek “Resmî Konut”unda, gerek “Keçiören’deki Çalışma Ofisi”nde “çoklu priz” içinde bulunan ve “böcek” diye tabir edilen “dinleme cihazları” ile ilgili dâvâ, 2 Ocak Cuma günü başladı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda, “böceği koyan ekip” oldukları bildirilen “polisler”in; “Erdoğan’ın koltuğunda çekilmiş fotoğrafları” ile“yurtdışına giriş-çıkış kayıtları” da yer aldı!..
Bugüne kadar, Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank dahil, “Başbakanlık çalışanları”nı suçlayan ve “böcekleri onların koymuş olabileceğini” iddia eden “Paralel İhanet Çetesi ve müttefikleri”nin bu iddiaları, “Erdoğan’ın koltuğundaki polis” fotoğrafı ile, tamamen çürümüş oldu!..
Demek oluyor ki;
Bunlar; yakalandıkları “güç zehirlenmesi” ile gözlerini iyice karartmışlar,“bize kimse dokunamaz, hesap soramaz” zehabına kapılmışlar, “ülkeyi ele geçirdiklerine, Hükümeti de devireceklerine” o kadar inanmışlar ki,“hadbilmezlik” ve “küstahlık”ta sınır tanımamışlar!..
Ne ilginç değil mi?..
“Hükümet’in, Cemaat’i biti
Sadece bu “böcek olayı” bile ne kadar“ikiyüzlü”davrandıklarını, nasıl “takiyye”yaptıklarını görmeye yeterlidir!..
“Takiyye”de, İran’ı bile sollamışlar!..
Bu “böcek olayı”ndan dolayı, “Paralel Çete”ye, şu soru da sorulmalıdır:
“O böcekleri madem ki Paralelci polisler koymadı, dinlemeleri madem ki onlar yapmadı, peki o zaman; Başbakan’ın koltuğunda niye poz verdiler?.. Sanık polislerden 5 tanesi niye firar etti, soluğu niye yurtdışında aldı?.. Onların, hem de görevdeyken; sık sık Pensilvanya’ya gitmeleri bir tesadüf(!) mü?”
Buyrun, şimdi cevap verin!..
SARIGÜL VE MAFYA İDDİALARI
Tartışması bu hafta, belki gelecek haftalarda da devam edecek bir konu da, “Şişli ve Sarıgül” konusuydu!..
Malûm, kendisi İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olduğu için, “Şişli’yi oğlu üzerinden yönetmeyi” hesaplayan Mustafa Sarıgül’ün başı, fena halde dertte...
CHP’li Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü’yü “tehdit”ettiği iddiaları üzerine, “Sarıgül’ler olayı” mahkemeye taşındı...
Hayri İnönü, “terör savcısı”na verdiği ifadede; “Mustafa Sarıgül’ün kendisini ve ailesini tehdit ettiğini, bunun üzerine istifasını yazdığını, CHP Milletvekili İhsan Özkes’in ise istifa mektubunu yırtıp, yaktığını” söyledi...
Bunlar, “yenilir-yutulur iddialar” değildi ve “dahası” da vardı...
Sarıgül, İnönü’ye demiş ki;
“Bana çok pahalıya mal oldunuz. 750 bin dolara New York’ta kiralık mafya tuttum. Senin, eşinin, çocuklarının ve yakınlarının kemiklerini kimse bulamayacak’ dedikten sonra çocuklarımın Detroit’teki işyerlerinin adreslerini gösterdi. Beni ve ailemizi takip ettirdiğini anladım. Çok korktum.”
HÜRRİYET’İN DEĞİŞEN TAVRI
Bu olayda, ilginç olan; “Hayri İnönü bu tehditler yapıldığında niye sustu ve Hürriyet gazetesi, Mustafa Sarıgül’ün karşısına niye geçti” sorusunun cevabıdır!..
Demek oluyor ki;
lHayri İnönü, “Sarıgül’den kurtulmak” isteyen “Kılıçdaroğlu’nun desteği”ni arkasına almıştır... Yoksa, “kol kırılır, yen içinde kalır” hesabı; “tehdit”lere boyun eğer, “istifa”sını verir ve bu “mafya savaşı”nı kamuoyuna taşımazdı!..
lPeki, “mahallî seçimler” esnasında “Sarıgül’ü var gücüyle destekleyen Hürriyet’in tavır değişikliği”ne ne demeli?.. Dün Sarıgül’ü “öven” bir gazete, bugün neden “dövüyor” onu?..
Anlaşılan o ki;
“Beykoz Konakları”nda oturan “Boğaz Lobisi”nin sakinleri, “Sarıgül’ü gözden çıkardı” ve ondan bir “cacık” olmayacağını anladı!..
Bir başka “iddia”ya göre ise;
l “Hürriyet, Sarıgül’ü diline doladı, çünkü; Sarıgül, 30 Mart seçimlerinde Hürriyet’e verdiği 12 milyon lira tutarındaki ilânların parasını ödemedi... Sarıgül’ün ilan paralarını ödemeyip, adres olarak, dönemin CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’yı göstermesi, Aydın Doğan’ı fena halde kızdırdı, Hürriyet de Sarıgül aleyhinde haberler yapmaya başladı!”
Bir başka “iddia” ise şu:
l “AK Parti’nin elinde, Mustafa Sarıgül’le ilgili müthiş bir dosya var!.. Bu dosyada; Sarıgül’ün Aydın Doğan ve Pensilvanya ile ilişkileri ayrıntılı olarak yer alıyor!.. Aydın Doğan, bu ilişkilerden sıyrılabilmek için Sarıgül’e karşı kampanya yürütmek ve AK Parti’ye şirin görünmek istiyor!”
“İddia”lar ne olursa olsun, “Sarıgül’ün defteri” dürülmüş, iyice gözden çıkarılmıştır!..
Ama, bütün bunlar; “Sarıgül’ün ilişkiler ağı”nın, “mafya ile bağlantıları”nın, hele hele “Paralel’le al-ver”lerinin gözler önüne serilmesine engel olmamalıdır!..
Her şey açığa çıkarılmalı, “kirli plân ve ilişkiler” deşifre edilmeli ve Akit’in manşetinde denildiği gibi, “2015, temizlik yılı” olmalıdır!..
Selâm ve saygılarımızla...
yeniakit