AKP Neye Hakim?

Ahmet Taşgetiren
AKP neye hakim?
 
Başbakan Erdoğan'ın "Ak Parti'nin kapatılacağını düşünmüyorum" sözü acaba bir bilgiye mi dayanıyor, yoksa bir temenniyi mi yansıtıyor?

Şu süreçte iş gelip "Bilmek" mastarında odaklaşıyor. Acaba Başbakan Erdoğan neleri biliyor? "Satranç kralların oyunudur" denir. Satranç oynayan kişi, rakibinin birkaç hamlesini sezebilmeli ve birkaç hamlelik oyun kurabilmeli. Acaba Başbakan ve Ak Partililer, kapatma davası ile ilgili olarak neleri biliyorlar? Bazı sorular sormak istiyorum:

-En başta bu davayı kim açtı? Bir tek Cumhuriyet Başsavcısı'nın iradesi ile mi açıldı yoksa süreci başlatan o olsa bile, olay, büyük bir operasyonun uzantısı mı ve o operasyonun arkasında kimler var?

-Operasyon bir siyasi planın parçası ise, bu planı kurgulayanlar Anayasa Mahkemesi'ni de etkileyecek durumda mı? -Operasyonla Asker'in ilişkisi var mı? Şayet Asker'in ilişkisi yoksa, Türkiye'de hem siyasi iktidarı, hem Asker'i aşan ve ülkenin tüm dengeleri ile oynayabilen bir "Yapı"dan mı söz etmek gerekiyor? -Böyle bir yapı varsa, siyasi iktidar bunun farkında mıydı, şu anda hangi ölçüde farkına varabildi? -Böyle bir yapı varsa siyasi iktidar o yapının legal - illegal boyutlarının demokratik sistem içinde nereye oturduğunu düşünmektedir? Geçen 6 yıl içinde siyasi iktidar, ülkedeki illegal yapılanmalar karşısında ne yaptı?

-İktidar, Ak Parti'ye açılan davanın, Türkiye'ye bir bedel ödettiğini düşünmekte midir, eğer bunu düşünmekte ise, bu bedeli ödeten yapıya karşı ülke yönetiminden sorumlu kadrolar olarak yeterli tepkiyi verebildiğini düşünmekte midir? -Devletin, Başbakan'a karşı sorumlu olan istihbarat birimleri böyle bir sürecin başlatılacağını bilmekte miydi, biliyor idiyseler bunu Başbakan'la, Cumhurbaşkanı ile ya da mesela İçişleri Bakanı ile paylaştılar mı? -Bu operasyonun kapsamı nedir?

Operasyon, sadece Tayyip Erdoğan'ı biçmeyi mi amaçlamaktadır, yoksa bütünüyle Ak Parti'nin defterini dürmeyi mi? -Bu operasyonun, kapatmadan sonraki hedefi nedir? Her şey, Ak Parti'nin bir başka isimle yeniden ve belki daha da güçlü geleceğini gösterirken, Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasak söz konusu olsa bile "Bağımsız" aday olarak yeniden Meclis'e girmesi mümkün olduğuna göre, operasyon, "Aslanı yaralı bırakma" anlamına gelecek bir plan yapar mı? Yoksa Tayyip Erdoğan'ı tamamen bitirmek amacıyla adım adım başka şeyler mi devreye sokulacaktır?

-Operasyonun, kapatmadan sonra Ak Parti'nin parçalanması noktasında bir hesabı var mıdır? -Kapatma davası açılalı (14 Mart) aşağı - yukarı iki ay oluyor. Bu süre içinde operasyona karşı iktidar olarak sergilenen tavır sağlıklı mı? İktidar son iki ay içinde güç mü kazandı, güç mü kaybetti? -Ekonomide gözlenen negatif görüntüler, bu operasyonun parçası mı? -Ergenekon davasındaki belirsizlik, 1 Mayıs gerilimi, Gençay Gürsoy'un gözaltısı, Ahmet Türk'ün elini sıkmamak, Sabah - ATV olayı... Hükümetin negatifini mi besledi, pozitifini mi? Bir imaj yaralanması endişesi yersiz midir? -Operasyonun başlamasından bu yana ortaya konan tavır, Ak Parti'ye oy veren kitlelerin duygularını tatmin etti mi? Bir "Çaresizlik" izlenimi verilmiyor mu? -"Kendine demokrat" iddiasının belli kesimlerde kalıcı bir yargıya dönüşmesi sağlıklı mıdır?

-"Etkili bir bakan"a atfen medyaya yansıyan "güven kazanma jestleri", gerçekte kimin güvenini kazanmaya yönelik olarak dillendirilmiştir? Ak Parti kime güven verirse bu davadan kurtulması mümkündür? Böyle bir güven talebinin muhatabı yoksa, ortada sadece gardı düşmüş bir aktör görüntüsü kalmıyor mu? Bütün bu sorular, aslında Türkiye'de iktidar olmanın ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyor. Başlıktaki "Ak Parti neye hakim?" sorusu bu açıdan anlamlı. Bir Başbakan ve iki bakan asılmış, Cumhurbaşkanları cezaevine yollanmış, bir başbakan şapkasını alıp gitmiş... Çaresiz kalmışlar...

Şimdi bir tek fark var. Sözünü ettiğim isimler askeri müdahale ile karşılaşmışlar ve iktidardan uzaklaşmışlardı. Şimdi Ak Parti, hem kapatma davası ile karşı karşıya hem de iktidara devam ediyor. Hani insan, bunun birtakım komploları ortaya çıkarma imkanı vereceğini düşünüyor. Şu sıralar, "Kuzu kuzu başını giyotine uzatma" ihtimali de kamuoyunun söz dağarcığını besliyor. Toplum, hâlâ hükümet etmekte olan bir kadrodan, operasyonları boşa çıkarmasını ve millet iradesini savunmanın bir yolunu bulmasını bekliyor.


bugün